öğrencinin cebindeki son 20 kuruştur. şöyleki yıl 2006. lisedeyim. havalar ısınmaya başlamış. haftanın son günü. bizim ilk 2 ders beden. arkadaşımla okul pantlonlarımızı getirmeyip en arka sıraya kurulmuşuz. aklımız sıra eşofmanla takılacağız bütün gün. tabi çok geçmeden ihrac edildik okuldan. çıkıştaki bim partisi ve de playstation 2 kafede oynadığımız 1 saatlik oyunla birlikte gün 2 tlye kapatıldı.
her ne kadar amerikaya para akmasın diye coca cola, pepsi içmeyip; burger, mcdonaldsa gitmek istemesek de bize zorla bunları yaptıran içecek. lan nası bi tattır o. amerika bilerek hazırlatmış galiba bakın bizim mallarımızın kıymetini bilin yoksa bunlara kalacaksınız diye. gerçketen bunu içtikten sonra coca colaya daha çok bağlandım. bu yaz da amerikaya gitmeyi düşünüyorum.* iğrençlikteki bir diğer rakibi için:
satışa sunulan şişeşelerde, bu kolayı soğuk içmek konusunda daha caydırıcı ifadelerin olması gerektiğini düşünüyorum. "soğuk içiniz" gibi tavsiye türü, sanki bir tercih meselesi gibi duran bir ifade yerine "soğuk içmeyenin ta......" gibi.
"mal ucuz ama böyle bir fransız rüzgarı estirerek aklınızı alıp atalım dedik gençleeeeeerrr!" mottosuyla yola çıkmış bim zımbırtısı.
o değil de başına "le" getirsen gavat kelimesi bile böyle bir alımlı olur.