26 aralık 1999 akşam saat 10 buçuk olmuş. Leğenle banyonuzu yapıp üşümüşsünüz ve donunuzu kazağınızı giyip soba başında ısınıyorsunuz. Sobanın üstünde çay ısınıyor, kaynarken ucundan çıkan damlalar sobanın üzeründe cıs cıs sesi çıkarıyor. Babanız işten yarım saat sonra gelecek. Anneniz "hadi yat artık oğlum sabah okula gidecen" diyor, siz ise babanızı bekleyip onla bir bardak çay içmek ve annenizin kırdığı iki yumurtaya beraber ekmek banmak istiyorsunuz. Bir yandan şahane pazar izlerken yarışmada gördüğünüz şeyleri evde denemeye kalkıyorsunuz. Anneniz ütü yaparken yeni yıkanmış mavi önlük&pantolon kokusunu burnunuzda hissediyorsunuz.
Ve bunları okurken ağlıyorsunuz.
