bir zamanlar ben de orada çalışmıştım. elbise katlamaktan kollarım kas yapmıştı.
waikiki garibanın yeri derdik.
her bütçeye göre elbise var, bu tarafı çok güzel. haftasonları ana baba gününe dönerdi mağaza. inanılmaz bir kalabalık. en çok yorulduğumuz günler haftasonları idi.
isim hakkını fransızlardan aldıktan sonra çığ gibi büyüyen kurum.
herşey şirinevlerdeki mağazanın olduğu yerde 15 makinalı bir konfeksiyon atölyesiyle başladı.
2015 yılının kurumlar vergisi listesini incelerken beni şoklara gark eden giyim markası. listede bir merkez bankasına, birde ziraat bankasına geçilmişler. koçları, sabancıları, ferit şahenki paketlemişler. giyim pazarının lideri, türk halkının resmi kiyafet sponsorudur.
Jakarta Endonezya da ilk mağazası açılmıştır. Endonezya da rakipleri çok güçlü matahari ve soho ama lcw çizgisi rakiplerinden daha şık kesinlikle şahsi tahminim 2 yıla kalmaz lcw tüm Endonezyada popüler olur.
ülke genelinde ilk ve orta öğretim kurumlarında eğitim gören ogrencilere ucretsiz giysi yardımı yapan kuruluş. bence bok atmadan önce her okulda iki yüz elli çocuğumuza yardım etmesini görmezden gelneyin. yetti artık bu ulkeye ait her değere bok attığınız. ayrica bu yardımı sessiz sedasız gerçekleştirmesi de takdire şayandır.
xside ürünleri kalitesiz olan ama kendi ürünleri kaliteli olan firmadır kanaatimce defacto dan çok iyidir kotondan da iyidir ama colinsten daha iyi değildir genel olarak ama colinsten de iyi ürünleri vardîr tabi.
fakir ve orta sınıf insanların saranı kiğılısı damat vs gibi markaların alternatifi olan marka. ama ucuz ve kaliteli şeyler var hakikaten. 90ların sonlarında da pek modaydı.
uygun fiyata giyim ihtiyacını karşılamak isteyen bireylerin uğradığı mağaza diye bir tanım girmek isterdim lakin durum pek te böyle sayılmıyor. zira maddi durumu elverişli olmayan birey sık alışveriş yapamaz ve bu sebepten aldığı tek bir ürün ona uzun yıllar gitmelidir ki; ekonomisini sarsmasın.
gel gelelim çocukluğumun ilk yıllarında ailem tarafından sürekli adidas ve bu lc waikiki'den giyindirildiğimi hatırlıyorum, maddi durumumuzun standartın üstünde olmasına rağmen. istanbulda o ara güzel mağazalardan biriydi. alışveriş çantaları da sarı mavi yeşil kırmızı renklerde, maymunluydu. o zamanlar bayram seyran vesilesiyle memlekete gittiğimizde bilumum kısım akraba tarafından ''vaay kalite hee'' tarzında söylemler duyardım.
hakikaten de o eski waikiki gömleklerimi, süveterlerimi, pijama takımlarımı kaç yardıma muhtaç çocuğa verdim bilmiyorum. gram eskimezdi ve ben sadece büyüdüğüm için onları giyemezdim. başka çocukları sevindirirdi.
şimdilerde ise üç hadi bilemedin dört yıkamada follofoş olan tişörtleri, katlıpazar malı kalitesinde ayakkabıları, kesimin k'sinden eser olmayan serkeş, biçimsiz gömlekleriyle önünden bile geçmediğim mağazadır. fiyatları da öyle ahım şahım ucuz falan değildir.
tanım: bir zamanlar efsane olmasına rağmen şimdilerde kestane olmuş giyim markası.