1 adet yumurta sarısı
Şerbeti için:
1 su bardağı tozşeker
1 su bardağı su
Öncelikle hamur için yumurta, süt, sıvıyağ ve kabartma tozunu yoğurma kabına alın. Kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edene kadar un ilave edip, yoğurun. Hamuru 14 eşit bezeye ayırın ve her birini baklava hamuru inceliğinde açın. Orta büyüklükte bir fırın tepsisine, açtığınız 7 adet yufkayı aralarına eritilmiş tereyağı sürerek, kenarlardan taşacak şekilde üst üste yerleştirin. Muhallebi için sütü tencereye alın ve yumurta ekleyip, çırpın. Un ilave edip, çırpmaya devam edin. Karabiber ve tereyağı ekleyip, koyu bir kıvama gelene kadar karıştırın. Tencereyi ocaktan alın ve vanilyayı ekleyin. Ilındıktan sonra tepsideki yufkanın üzerine boşaltın. Kalan 7 adet yufkayı aralarına eritilmiş tereyağı sürerek üst üste tepsiye yerleştirin. Kenarlardan taşan yufkayı üzerine kapatın. Üzerine fırça ile çırpılmış yumurta sarısı sürün ve önceden ısıtılmış 180 derece fırında 20 dakika pişirin. Şerbet için tozşeker ve suyu tencerede kaynatın. Ilındıktan sonra tatlının üzerine gezdirin ve dilimleyerek servis yapın.
adına aldanılmaması gereken, karadeniz bölgesine özgü şerbetli bir tatlıdır.
yapılışı meşakketli olduğu için yemesi oldukça lezzetli oluyor. tabi birde yöresinde yemek gerekir, o zaman nasıl bir tat veriyor denemek açısından.
fıkra gibi börektir. tam karadeniz insanını yansıtır. börek diye ağzınıza attığınız anda diliniz damağınız şerbet tadıyla şok olur. gülmeye başlarsınız.
börek denmesine aldırış edilmemesi gereken hamur işidir. bildiğiniz muhallebi vardır içinde. benim bildiğim börek otlu, peynirli, kıymalı, patatesli ve hatta patlıcanlı filan olur. muhallebi gibi tatlı bir şeyin katkısı olan bir hamur işini börek diye yutturmak nedir ki?
tam 3 saattir yemeye kıyamadığım ha boyle nazlı nazlı çatalladığım üzerindeki hamurunu yerken ağzumdan hıyır hıyır ses gelen nimet..rabbime şükürler olsun yeniden bu nimetle yollarımızı kesiştirdi. Ha bir de sevgili bu böreği bulan, uyduran, keşfeden karadeniz nenesi, sana varya duble helal olsun..neden der isen sen saatlerce uğraş değişik bişey üret adını da börek koy.uyy op beni akifum.
baklavanın en güzel yerleri olan kızarmış alt ve üst katmanlarını al, ortada kalan hamurumsu gereksiz katmanları çıkart, orayı muhallebiyle doldur işte sana laz böreği. biz yaptık oldu. pastanelerde satılanı genelde güzel değildir, trabzon'da köftecilerde ikram edilenleri tadından yenir bir daha istenir, ikramdır, hesaba dahil değildir.
laz olmama rağmen sevmediğim bir yiyecek türüdür. tıpkı laz olmama rağmen lahana, mısır ekmeği, hamsi ve türevlerideki yöresel yemekleri sevmediğim gibi...
O muhteşem tat. Çok emek isteyen, yeme işlemi bile özel zaman isteyen bir lezzet. Ah o börek, ah.
Laz böreği, diğer böreklere benzemez ayrıca. En basitinden tatlıdır mesela. *
en iyi laz boregi rize'de "islamoglu" ve "dergah" pastanelerinde yapilir. muhallebinin uzerine karabiber serpilir. aslinda oldukca agir bir tatlidir. fazlaya kacmadan kararinda yemek gerekir. insana 2-3 porsiyon yeme istegi verse de, dikkat etmek az yiyip kararinda birakmak lazim.
bir nevi doğan görünümlü şahin. baştaki laz sondaki böreğin aslında nasıl olabileceiğinin ufak bir ipucu.
bildiğin böreğin içine bildiğin muhallebinin konmasıdır.