geçen hafta william duvall’dan man in the box dinlerken kendimi içimden hakkında “sarıydı marıydı iyi karıydı“ derken bulduğum grunge’ın reisi. merhum.
Öldüğünde sadece 39 kiloydu ve 1999 senesinden bu yana birçok dişini kaybetmişti. Özellikle alice in chains le çıkardığı son iki şarkı olan get born again ve died da hafif s seslerinden bunu anlayabilirsiniz. Bence grunge in en güzel sesiydi duygu dolu,naif ve bir o kadar sinirli. Ara ara anıyorum seni kızgın melek ne hak ettiğin bir yaşam yaşadın ne de hak ettiğin bir ölüm.
dikkatli bakıldığında inanılmaz masum bakışlara sahip, babyface bir adam. sokakta görsem hayatta uyuşturucu kullandığını, röportaja gelen mtv muhabiriyle bilmem naaptığını falan düşünmem. çok masum bir yüzü varmış rahmetlinin. ama içi seni dışı beni yakar dedikleri doğru herhalde, kimin ne olduğu hiç belli olmuyor.
bugün ölüm yıl dönümüdür. ölümünün üzerinden 12 yıl geçmiştir.
kurt cobain'den kat kat daha yetenekli olmasına rağmen, kurt cobain'in aksine bugün hatırlanmayan muhteşem insan.
ergen poserlar bugün kurt cobain'in ardından sahte ve yapmacık anma etkinliklerini sürdürmeye devam edecekken layne staley yine belli bir kesim tarafından tanınmaya ve hatırlanmaya devam edecektir.
allah rahmet eylesin, müziğin başına gelen en güzel şeylerden biridir kendisi.
öleceği gün yağmur yağacağını yıllar önce bir şarkısında* "i think it's gonna rain when i die" diyerek bilmiş adamdır. evet öldüğü gün seattle'da yağmur yağmıştır.
sonisphere 2010'da alice in chains sahne aldığında, william duvall hırtosunun iletişim yeteneksizlği ile eksikliğini normalden elli zibilyon kat daha fazla hissettiren, merhum vokal.