oyunun sonlarına doğru bir bölümde kötü adamlardan birinin piyanoyla da çaldığı enfes şarkı. oyunun o kısmında pek çok oyuncu gibi ben de adamı öldürmeden önce bekleyip şarkıyı dinlemiştim.
zaten muazzam bir şarkı olan bu şarkı, bir de max payne 2 gibi kasvetli bir oyunun kapanış şarkısı olunca daha da fena hale gelir. insanı olduğu yere mıhlar. credits akmaya başlar ve o ses tonu... aaaah ah.
max payne 2 yeni bitmiş. ağzımda buruk bir tad. sigara içme isteği geldi bir an içimden. saat gece yarısını çoktan geçmiş. o gün boyunca ekrandan gözünü ayırmamış ben, perdeyi aralıyorum. dışarıda yağmur var, tesadüfe bak. çizgi romanın son kısmı biter, the end yazısı görülür. credits i de izleyelim bari derken bu şarkının ilk notaları duyulur ve..
sigaranın son nefesini çekerken credits in son yazıları kayar ekrandan, şarkı fade out olmaya başlar, gözler hafiften dolar sanki. max in yerine koyarsın kendini, midenin tam üstüne çok ağır bir taş koyarlar o anda. güzel şeylerin ne kadar çabuk bittiğini düşünürsün.
sonra mı? sonra bi sigara daha yakarsın, bilgisayarı kapatır, hayata okkalı bir küfür savurur ve yatarsın.
gözlerini kapatarak şarkıyı dinleyen kişinin bünyesinde oluşturacağı hayal:
altınızda '60 - '73 arası bir mustang, siyah, üstünüzde deri ceketiniz, gece 2'den sonra, caddelerin ışıkları arabanın tozlu camlarında ışık oyunları yapar, hızınız maksimum 60 kmph, sevgiliden bir şekilde kopulmuştur, acısı hala taze olmasına karşın içinizdeki hissin tam tanımı acı değildir, bambaşka, sonsuz bir boşlukta yüzüyor gibisinizdir, aklınızdan milyon tane düşünce geçmesi gerektiği halde hiç bir şey düşünemez, sadece yola bakarsınız bomboş gözlerle...