sanırım kendisini ekşi sözlükte okuduğum şu söz çok iyi özetler: he can't run, he can't jump. he isn't fast. but he is the best. kariyer istatistikleri: (maç başına) 24.3 sayı 10 rebound, 6.3 asist. (bkz: oha)
1979-1992 yılları arasında nba de profesyonel olarak basketbol oynamıs bu yıllar içinde 3 defa nba şampiyonlugu yasamıs, 3 defa nba in normal sezonun en degerli oyuncusu, 2 defa finallerin en degerli oyuncusu, 1980 yılında yılın en iyi çaylağı ödülü ve 1992 barcelona olimpiyatlarında altın madalya almış nbain gelmiş geçmiş en iyi oyuncuları arasında sayılmaktadır..1978-1979 sezonunda indiana state forması ile michiganlı Earvin "Magic" Johnson'a yenilmesine karsın nba de 3 kez devirmeyi basarmıstır.. Bu iki oyuncunun teke tek mücadeleleri çoğu kes oyunlara bile konu olmuştur.
kendisini özel kılan çok yetenekli olmasından ziyade hem sahaiçinde hem de sahadışında herhangi biri gibi durmasındandır. michael jordan'dan julius erving'e kobe bryant'dan shaquille o neal'a aklınıza hangi süperstar isim geliyorsa başka dünyanın insanı gibidir. larry bird ise en başta beyazdır. sonrasında atletik değildir, hatta formasından göbeği sarkar. guardlar gibi bacakarasından bakmadan paslar dağıtan bir şovmen de değildir. yaptığı her şey çok basit ve çalışıldığında yapılabilecekmiş gibi durur. bu da kendisinin en iyi basketbolcu insan gibi değerlendirilmesine neden olmuştur, çünkü ondan daha iyileri uzaylı değerlendirmesine tabidir.
kariyeri boyunca tam 69 triple double yapmış all- star oyuncu. komple bir oyuncuydu, ayrıca mükemmel derecede serbest atış yüzdesine sahipti. hatta pota arkasında maçı izleyenler balonları sallamayı bile bırakıp, sadece izlerlerdi.
özellikle en son 1992 senesinde barcelona'da yapılan amerika-hırvatistan basketbol maçındaki efsanevi kadrodan hatırladığım, her yerden üçlük sokabilme potansiyeline sahip, şekli, şemali(sarışınlık) itibariyle de, kömür gibi zencilerin arasında her daim parlamış, 56 doğumlu, gelmiş geçmiş en iyi on nba oyuncusu içinde gösterilen, hakkında
''zıplayamaz, koşamaz, hızlı değildir ama en iyisi o'' denmiş efsanevi basketbolcu..
faul atarken konsantrasyonunu bozmak için pota altından çıplak kadın resimleri gösterilmesine rağmen, faulleri de üçlükleri gibi kolaylıkla sokan nba efsanesi.
potanın arkasından bile şut sokmayı becerebilen * efsanedir. yani bunu antrenmanda tamam yapabilirsin ama maçın en kritik anlarında bunu yapmak efsane olmayı gerektirir.
new york daily news muhabiri: "larry, bugün nba tv, 12 saat boyunca seninle ilgili özel bir program yapacak. izleyecek misin?" larry bird: "izlememe gerek yok canım. ben onları yaşadım zaten." *
basketbolu, "2 kilo yetenek her zaman için 1 kilo yetenekten büyüktür" düşüncesinden öte kavrayamamış olanlar tarafından aleni olarak çamur atılan oyuncu.
bir kere magic le karsılastırılması sacma olan beyaz zenci.magic point guard oynarken larry sf ya da pf oynardı.hani karsısına rakip olarak james worthy yi koysan anlarızda magic nere larry nere.ama kariyer olarak söylersen ikisi de en basından beri süper oyunculardı ikiside efsanedir...
Seksenli yılların sonlarında nba maçlarını takip etmeye başlayan insanlar için tam bir efsaneydi. Lakers-Boston finalleriyle tanışıp bu iki takımdan birini tutan birçok insan olmuştur. Lary Bird nba tarihinin gelmiş geçmiş en büyük şutörlerinden biridir. Topu onun kadar elden yumuşak çıkaran biri daha görülmemiştir. Bir önemli özelliği de asist yapabilmesiydi. üst düzey pas yeteneği vardı. Dört numara gibi de oynamıştır ama aslında üç numara oynaması gereken bir oyuncuydu. Biz yaştakileri "Boston Celtics" taraftarı yapmıştır. Büyüktür.
Boston Celtics'in daima tarih listesinde duracak ve Celtics tarihinde bir daha onun gibi oyuncu gelmeyecektir. Oyununu anlatsam saygısızlık olur kendilerine; Larry Bird'ün oyunu anlatılmaz, izlenir efendim.