inanılmaz bir ses, inanılmaz bir yetenek. kendisini dinlerken ne olduğu hakkında fikriniz olmayan bir şeye aşık olursunuz her seferinde. öyle bir yetenek işte, aşık olunan kimse yokken bile aşık gibi hissettirir insana.
onu hiç dinlememiş birisine tarif edebilmek için; içine amy lee kaçmış celine dion'a benziyor diyebiliriz.
türkiyede ilk olarak 2000 yılında power fm'in ve joy fm'in her saat başı çaldıkları i will love again ve adagio ile tanıdık onu.
ama fransızca ve italyanca şarkılarda sesini daha da konuşturduğunu söylemek gerekir diye düşünüyorum.
kendisinin ilk profesyonel işi ise 1988 senesi eurovision'da lüksemburk adına yarıştığı Croire adlı şarkıdır.
tabii ki o sene yarışmayı isviçre adına celine dion kazanmıştı ve adını tüm dünyaya duyurmuştu.
lara, uzun süreler Patrick Buriel ile nişanlı kalmış ve 2005 yılında ayrılmıştır fransız müzisyenden.
şu sıralar anne olma duygusunu tadıyor ve zaten insanı sarıp sarmalayan yorumu dünyanın en kutsal duygusu olan anneliği tattıktan sonra daha sevgi ve şevkat dolu olacak diye düşünmekteyim ben..
son olarak, ünlü tenör enrico caruso adına yazılmış caruso ariasını andrea bocelli'den sonra en güzel seslendiren yorumcu olduğunu belirtmek gerek.
insanı alıp müzik nehirlerine bırakacak kadar güçlü bir ses.
insanının gözlerinden masum bir damla akıtacak kadar duygu yüklü ses.
insanı farklı duygulardan alıp hüznün içine hapsedecek kadar yumuşak bir ses.
dinletirken kendisine aşık edebilecek kadar masum bakan güzel yüz.
Lara Flaman bir baba ve Sicilyalı bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.hayatinin ilk devresini Catania'da gecirmis ve Italyanca anadili haline gelmistir.
1991 yilinda elinde 2 bavul ve cebinde 1000 dolar ile Kuzey Amerika'da kariyer yapmak uzere Montreal, Kanadaya gitti. Burada kendi plak ve yayin sirketi olan "Productions Clandestines"i kurdu. Brukselden tek basina ayrilmamisti Lara, o zamanlar arkadasi ve muzik yapimcisi Rick Allison'da anavatani olan Belcikayi birakip Lara ile Lara'nin yukselisi ve unlenisi haline donusecek maceraya baslamisti. Rick bundan birkac yil once Lara'ya Bruksel'de bir jaz barda karsilas ve Ella Fitzgerald'in Summertime indaki vokallerinden etkilenmisti. Ikili durmaksizin yeni sarkilar yazmaya ve kayit etmeye basladi.
Yanılmıyorsam Nue-2002 fransa konserinde bir müzisyenin hayatı boyunca hayalini kurduğu şeyi tatmayı başarmış, melek sesli, inanılmaz müzisyen.. performans aşağıdaki linkten izlenebilr. insan aşık değilken bile şarkılarını dinlediğinde aşkın ne olduğunu hissedebilir demiş yorum yapanlardan biri, tamamıyla katılıyorum.
tüm dünyaya sesini kabul ettirmiş, "fransızca,italyanca, ispanyolca ve ingilizce" 4 dilde mükemmel şarkıları olan güzide sesli kadın.
i will love again, guadate, immortelle şarkıları unutulamacak ve defalarca dinlendiğine bile bıkkınlık yaratmayan şarkılarıdır.
türkiyedeki versiyonu funda arar'dır.
josh groban ile düeti; for always vardır ki; tadından yenmez; ağrı kesici niyetine yutulur belki, susuz..
"I close my eyes
And there in the shadows I see your light
You come to me out of my dreams across
The night
You take my hand
Though you may be so many stars away
I know that our spirits and souls are one
We've circled the moon and we've touched the sun
So here we'll stay
For Always
Forever
Beyond here and on to eternity
For Always
Forever
For us there's no time and no space
No barrier love won't erase
Wherever you go
I still know in my heart you will be
With me
From this day on
I'm certain that I'll never be alone
I know what my heart must have always known
That love has a power that's all its own
And for always
Forever
Now we can fly
And for always
and always
We will go on beyond goodbye
For Always
Forever
Beyond here and on to eternity
For Always
And ever
You'll be a part of me
And For Always
Forever
A thousand tomorrows may cross the sky
And for always
And always
We will go on beyond goodbye"
inanılmaz sesi ve sesine kattığı duygularla sizi sanki başka bir dünyaya götürebilen ve hiç oradan gelmek istemeyeceğiniz hissini doğuran şarkıcı. onun gibi bir de Ugo FARELL var.
büyüleyici sesiyle söylediklerinizi anlamasanız bile saatlerce dinleyebileceğiniz, ruha ilaç gibi gelen, her sarkısında farklı tatlar bulabileceğiniz fransız şarkıcı.
günlük gazetelerden birinde* yazdığı üzere zamanında çeşme'de bir yarışmada derece bile alamayan ve şimdi o yarışma jürisini göt edercesine meşhur olan, başarılı fransız vokal.
Söylediği parçayı yaşayan, içine giren ve hissederek söyleyen, bunu dinleyiciye muhteşem bir şekilde aktaran, dudaklarından dökülen her kelimenin, her tınının, her melodinin insanı paralayacağı harikulade sanatçıdır kendisi.
çoğu sanatçıda bulunan önemli eksikliklerin kendisinde tamamlandığı biri, kimisinde ses olur melodi kulağı, zevki olmaz, kimisi melodiden anlar zevklidir ama sesi etkileyici değildir, lara fabian'da her ikiside fazlasıyla yerindedir ki bu yüzden tüm dünyada fransızcayı en çok dinletebilen sanatçıdır.