bıkmadan dinlenebilecek şarkılar yapmış hatun. born to die albümü baştan sona çok iyi. birkaç ay içerisinde şan şöhret bakımından adele ya da amy winehouse kıvamına gelmesi muhtemel.
Müzik yorumcusu alper bahçekapılı'nın deyimiyle bır d&r şarkıcısıdır. bir iki şarkısı dışında albümü hayal kırıklığından ibaret. Varlıklı ailesi sayesinden bu sektörde bir yerlere gelebilmiş olduğuna inandığım kız. Fiziği ve karakteristik sesi ise onun için büyük avantaj.
born to die albümüyle müzik endüstrisinde büyük bir patlama yapmış sanatçıdır. hafif tempolu, sakin fakat kaliteli çıkışları olan şarkılarıyla kendine hayran bırakmıştır. şu sıralar adele den sonra en çok dinlenilesi bayan şarkıcıdır. eğer çizgisini koruyabilirse ileride listelerde zirveye oturacak gibi gözüküyor. yolu açık olsun ne diyelim.
muhteşem sesi olan bir şarkıcı hatun kişisidir. yalnız bence klipleri izlenmemeli, şarkıları arka planda dinlenmelidir. kadına aşık olmuş durumdayım; zaten iyi bir ses benim bir kadından hoşlanmam için yeterli, güzel de kadın allah için ona da bişey demiyorum da; o dudakları ne zaman görsem, ucundan yapışıp birbirine zımbalayasım geliyo anasını satayım.
sen gel ama dudakları evde bırak lana.
edit: o değil de hatun kişisi benden sadece 4 yaş büyükmüş(86'lı). sen dur ben geliyom lana!
müzik listelerinin tepesinde olan hatun kişi. son dönem, insanlar leonard cohen 'in son çalışmasını dahi bir kenara bırakıp bu güzel sesi dinlemeye koyuldular. var bi hikmet diyerek ben de dinledim. ve ortak beğenilerin boşa kürek sallamak manasına gelmediğini düşündüm dinlerken. tamam mükemmel falan değil ama neresinden bakarsanız bakın iyi bir soluk... fazla popüler şeyler eğreti durur cezbetmez diye düşünmeyin. dinleyin, seveceksiniz.
sadece born to die şarkısını sevdiğim, diğer tüm şarkılarının bu şarkının altında olduğunu düşündüğüm şarkıcı. ayrıca çok benzer gibi geldi bana şarkıları. yalnız born to die klibiyle filan da aşmış bir şarkı.
popüler müzik camiasının boş durmayıp sanat ikonlarını yaratmakta üzerine olmadığını gösteren kadın şarkıcı. bence bu açıdan bakmakta yarar var. popüler camia önce kafi derece yetenekli birini bulup, pohpohluyor. sonra da cilalayıp işte olay budur diyor. tamam dünya bu şekilde dönüyor da alın budur mantığıyla yapılan tanıtımlar, listelemeler arada can da sıkabiliyor. kısa yoldan şan-şöhret sahibi yaparken merdivenler yavaş yavaş çıkılmadığı için sonuç hüsran olabiliyor.
2012'de ismini çok duyacağımız açık. ama belki de birkaç yıla hafızalardan silinecek yeni bir lana del rey aranacak. ve çok geçmeden o da bulunacak. ben bu filmi çok gördüm demek istedim kendimce.
edit: kötü bir ses olmadığından bahsetmiştik zaten. ama 25 milyon tıklama, cohen abimizin pabucunu dama atmalar falan. ağır gelir biraz.
ingiltere'nin amy winehouse ve adele gibi yeteneklerine karşı, abd'nin okyanus ötesinden sunabildiği tek yetenek gibi duran sanatçı. Güzelliğini ve gençliğini çok olgun bir sesle ve müzikle birleştiren piyasadaki ender isimlerden. Madonna gibi bir efsanenin bile hala girly şarkılar söylediğini düşünürsek hele.
born to die albümünün köpeği olduğum hatun. canlı performansına kötü diyorlar ayrıca. gözümdeki büyüsü bozulsun diye izlemiyorum. onurlu direnişimi sürdürürüm umarım. *
Ulan bu da mı secret değil!!!
Bugün dinlediğim ve beynimde yankılanan parçası blue jean ve ardından ulu sözlüğe bakıyorum ve bu başlığı sol frame'de görüyorum...
