filmin ilk sahnesi anadolu 'nun bağrından kopup gelmiş genç muhtemel köprü üstünde duruyordur elindeki bavulu yere bırakır ve şöyle der:
-eyy istanbul kim büyük görücez bakalım!
filmin son sahnesi, genç topraklarına dönme kararı almıştır ama yiğitliğe b.k sürdürmez:
-eyy istanbul! sana yenilmedim
cem yılmaz'ın bir tiplemesinin ağzından çıkan soru cümlesidir.
"ben şovumu yapar giderim ama sizin üzerinizde ne etki yapacağını bilemem. mesela yahya kemal gibi birisi istanbul'a bakıp muhteşem eserler verir, bir başkası aynı siluete bakıp "lan ittanbul sen mi buyutsun ben mi, senin ananı sitecem" diye yumruklarını sıkarak haykırır. şehir aynı şehir ama her bunye uzerindeki etkisi farklı"
istanbulun tasi topragi altin diye köyden indim sehire davasi gelen insanlarin bi müddet sonraistanbulun tasinin da topragininda köydekinden daha degersiz oldugunu anlayip, fakat tüm paralarini kaybettikden sonra yakinmalari durumunda ortaya cikan isyan..
heralde istanbul daha büyük olacak ki, genelde bu repliği söyleyen karakterlerin başına türlü türlü haller gelir film ve dizilerde
senaryo boyunca kapkaça uğrarlar, travestiler laf atar, taksiciler şehrin yabancısı diye dolaştırır bunları falan
tabi finalde "yine de mutluyuz bak istanbul işte yendik seni" diye kendi kendini teselli eder bu kişiler
lan büyük şehir ayağına herşeyini kaybettin, ailenden koptun, paran pulun gitti, kınalı kuzun nişanlın bile kendine zengin bi sevgili buldu seni terketti, ama sen hala yenilmedin öyle mi?
gerçi öyle güçlü olmak lazım ama gerçekçi de olmak lazım; istanbul yendi işte mızıkçılık yapmanın lüzumu yok
hadi bakıym
ibrahim tatlıses filmlerinin değişmez sözü. anadolunun bağrından kopup gelen yurdum genci, arka arkaya aldığı darbelerle yıkılır ve dibe vurur. tam herşeyden vazgeçmişken aşık olur ve boğaza gidip haykırır " ulan istanbul sen mi büyüksün ben mi!? " daha sonrası klişedir. miras veya loto gibi bir hadiseyle zengin olan yurdum genci kendisine çektirenlerin fabrikalarını bir bir satın alır. karizmanın dibine vurur. film biter. son.