lale devri

entry234 galeri6
    34.
  1. Fragmanını görünce her ne kadar kaliteli bulsam ve Show artık acunun evlatlığı gibi 7 günü de acunla doldurmaktan farklı bir şeyler de yapabilecek desem de fragmanda Emina nın üst dudağını görünce keşke estetik yaptırmasaymış dediğim dizidir.
    0 ...
  2. 33.
  3. show tv nin kanal olarak şu an içinde bulunduğu durum.
    2 ...
  4. 32.
  5. yakında show tv'de başlayacak olan dizi.5-10 bölüm sonra kaldırılacağına inanıyorum.
    2 ...
  6. 31.
  7. adını dönemde heryere lale dikilmesinden almıştır osmanlı'nın en şaşalı dönemlerindemdir hep o gördüğümüz büyük saraylar hamamlar bu dönede yapılmıştır.
    birde bu dönemde şöyle bir olay cereyan etmiştir iran seferinde kalelerin iranlılara parayla satıldığı söylentisi üzerine halkın huzursuzlanması nedeniyle 3. ahmet göstermelik bir sefer alayı düzenleyip uğurlandıktan sonra akşam saraya kayıklarla geri dönmüştür bundan sonra patrona halil isyanı başlamış 3.ahmet tahttan indirilmiştir.
    2 ...
  8. 30.
  9. Lale Devri denilen bu devrede, büyük masraflarla inşa edilen Kağıthanedeki Sadâbâd Köşkünde, Üsküdardaki Şerefâbâdda, Beylerbeyindeki Bağı Ferah Bahçesinde, Çırağan Bahçesinde, ibrahim Paşanın Beşiktaş Mevlevihanesine bitişik özel Yalısında ve benzeri çok sayıda saray ve bahçelerde, Padişahın da ara sıra katıldığı helva sohbetleri ve Lâle eğlencelerinin yapıldığı doğrudur. Hatta bu eğlencelerin bazılarına meşru dairede kalmak şartıyla, sazendeler de davet edilmiştir. Lale eğlenceleri sebebiyle laleye düşkünlük artmış ve hatta lalenin 234 çeşidi yetiştirilmiştir. Padişahın buna özel önem verip ferman yayınladığı da doğrudur.
    Ancak bu ziyafetleri anlatan tarih kitapları tetkik edilirse, helva sohbetleri, lale eğlenceleri ve diğer tertip edilen ziyafetlere, başta Şeyhülislâm olmak üzere, o devrin ilim, fikir ve edebiyat adamları da mutlaka katılmıştır. Şeyhülislâmın da içinde yer aldığı ziyafet ve eğlencelerin, gayri meşru olduğu düşünülemez ve zaten tarih kitapları bu eğlence ve ziyafetlerde neler yapıldığını bütün ayrıntılarıyla anlatmaktadırlar. Bu ayrıntıların içinde haram olan bir şey göze çarpmamaktadır. Yani bu tablolarda resmedilen açık saçık kadınlar kendinden geçen askerler filen yoktur herşey usulune uygun şekildedir.
    1 ...
  10. 29.
  11. bir kaç güne kadar sahibinin sesinden dinlenecek olan şarkı..sezen söylerken yine acıtıyor, durduramıyoruz.

    çok geç kalmışız canım
    vakit bu vakit değil
    eski radyolar gibi
    çatıya saklanmış aşk
    öyle sanmışız canım
    artık ölümsüz değil
    leylayla mecnun gibi
    çoktan masal olmuş aşk
    lale devri çocuklarıyız biz
    zamanımız geçmiş
    aşk şarabından kimbilir en son
    hangi şanslı içmiş
    ben derim utanma iftahar et
    sevmeyenler utansın
    aşksızlığa mahkum edildiyse
    bu dünya yansın...
    1 ...
  12. 28.
  13. şair nedim'in lale devrine karşı çıkarılan isyanda baskın yiyince çatıdan çatıya atlaya atlaya kaçmak istemesi ve maalesef bu atlamalar sırasında ayağı kayarak yere düşmesi ve ölmesi gibi traji komik bir olaya tanıklık eden bir devirdir.
    0 ...
  14. 27.
  15. ne olur istanbul'u böyle ağlatmayın
    biraz sevindirin şu sokakları, ya da
    gelin benimle bir akşam, kumkapı'da
    balıkçı meyhanelerinde sabahlayın

    her sabah güneşi doğarken seyredelim
    gelin yaşayalım uykular şöyle dursun
    yeter ki canım efendim gönlünüz olsun
    bugün emirgan'a, yarın göksu'ya gidelim

    kaptırın kendinizi bir çılgınlıklara
    elbet böylesine yaşamak daha iyi
    bir gün ölüp yem olmaktansa balıklara

    bilene aslında her devir lale devri
    aklınız varsa nedim gibi yaşayın
    orhan veli misali dinleyin şu şehri

    ümit yaşar oğuzcan
    0 ...
  16. 26.
  17. Lâle Devri, Osmanlı Devleti'nde, 1718 yılında Avusturya ile imzalanan Pasarofça Antlaşması ile başlayıp, 1730 yılındaki Patrona Halil isyanı ile sona eren dönemdir. Bu dönemin padişahı III. Ahmet, sadrazamı Nevşehirli Damat ibrahim Paşa'dır. Zevk ve sefâ devri olarak bilinir. Adını, o dönemde istanbul'da yetiştirilen ve zamanla ünü dünyaya yayılan lale çiçeklerinden alır.

    Osmanlı Devleti ilk defa bu devirde batıdan bazı yenilikleri almaya başladı.

    Nedim, Lâle Devri'nin günlük hayatını ve istanbul'un tasvirini aşağıdaki unutulmaz mısralarla yapmıştır:

    Bu sehri Stanbul kî, bî misl ü behâdir;

    Bir sengine yekpare Acem mülki fedadir.

    Bazari hüner madeni ilm ü ulemadir.

    Devrin özellikleri;
    Bu dönemde Avrupa ile savaş yaşanmamış, barış içinde yaşamak fikri ortaya çıkmıştır. Osmanlı Devleti Avrupa'yı daha iyi tanıyabilmek için Paris, Londra gibi şehirlere elçiler göndermiştir. Bu devirdeki diğer yenilikler ve ıslahatlar şunlardır:

    Sait Efendi ve ibrahim Müteferrika tarafından 1727'de istanbul'da ilk matbaa kuruldu.
    Yeniçerilerden bir itfaiye bölüğü oluşturuldu.
    Yalova'da kâğıt, istanbul'da kumaş ve çini fabrikaları kuruldu.
    Yeni kütüphaneler açıldı; Doğu ve Batı eserleri tercüme edildi.
    Çiçek aşısı yaygınlık kazandı.
    Lağımcı ve Humbaracı ocaklarında ıslahatlar yapıldı.
    Mimarlık, resim ve minyatür sanatları gelişti.
    Avrupa'yı daha iyi tanıyabilmek ve Avrupa'daki gelişmeleri yakından takip edebilmek için Paris, Londra ve Viyana gibi şehirlere elçiler gönderildi.

    Mimarî
    "Lâle Devri'nde istanbul" isimli tabloince ve hassas bir ruha sahip olan Sultan III. Ahmet, sadrazam Damat ibrahim Paşa ile uyum içerisinde çalışmış, bu sırada yaşanan Lâle Devri'nde sanata, edebiyata ve toplumsal hayata özgün bir anlayış getirilmişti. Sultan III. Ahmet, Topkapı Sarayı ile Yeni Câmii'de birer kütüphane, Ayasofya'da Bâb-ı Humâyun'un karşısında Türk sanat şaheserlerinden sayılan Sultan Üçüncü Ahmet Çeşmesi ve istanbul'un su ihtiyacını karşılamak amacıyla da Deryayi Sim adlı bir su bendi inşa ettirmiştir.

    Bunlardan başka Üsküdar Yeni Vâlide Câmii, Çorlulu Ali Paşa Medresesi, Damat ibrahim Paşa Camii ve Külliyesi, istanbul'da Yeni Postane arkasında Daarül Hadis ve Sebil, Ortaköy Camii önündeki çeşme, Üsküdar Şemsi Paşa'da Hüsrev Ağa Camii önündeki çeşme ve Çubuklu Camii yanındaki Mesire Çeşmesi gibi eserler yine bu dönemde yapılmıştır.

    Dönemin belki de en gözde eseri olan Sâdâbâd, maalesef günümüze kadar gelememiş, bize yıkıntıdan fazla bir şey kalmamıştır.
    *
    1 ...
  18. 25.
  19. halk bugünkü gibi zor bela yaşar haldeyken bazı devlet adamlarının * bugünkü gibi zevk ve sefa içinde yaşamaları bu devrin özetidir.
    0 ...
  20. 24.
  21. lise öğretmenimin deyişine göre osmanlı nın '' ney, mey, hey hey '' dönemi.
    0 ...
  22. 23.
  23. sezen yorumunun hepsini ezip geçtiği inanılmaz sözlere sahip şarkı.
    2 ...
  24. 22.
  25. türk müziğinin klasiklerinden biri olduğunu zannettiğim şarkı. **
    1 ...
  26. 21.
  27. patrona halil isyanı ve şair nedim i hatırlatan devir. bu dönem öyle devirdir ki, zevk-ü sefa devridir denir tüm osmanlı mensuplarının en çok o dönemde kebap yediği söylenir.
    1 ...
  28. 20.
  29. 19.
  30. * Batılılaşma çabalarının ilk evresini oluşturur.
    * Avrupa düşünce ve tekniği ilk kez bu dönemde Osmanlı sınırlarından içeri girebilmiştir.
    * ilk devlet matbaası, kağıt imalathanesi kuruldu.
    * Avrupa'ya ilk elçileri gönderildi (sürekli değildir).
    * Doğu klasik eserleri tercüme edildi.
    * ilk itfaiye örgütü kuruldu.
    * ilk çiçek aşısı uygulaması yapıldı.
    * Çini imalathaneleri açıldı.
    * Kütüphaneler ve köşkler yapıldı.

    1730'da yeniçerilerin çıkardığı Patrona Halil isyanı ile son buldu.
    * Dönemin padişahı III. Ahmet, Sadrazam Nevşehirli Damat ibrahim Paşa'dır.
    1 ...
  31. 18.
  32. tüm bilinenleri tepetaklak eden devir. ösym'nin sınavzedelere gönderme yaptığı soruda yeralmıştır.. biz bunu sezen şarkısı olarak biliyorduk, bir de zevk-i sefa devri olarak. kısacası çalışılmayan yerden gelmiş, çok pis darbe indirilmiştir. *

    yalnız cevaplarda hayyam olsaydı kesin işaretlencekti fakat ösym koymayı unutmuş. biz de diğerleriyle idare ettik ne yapalım.
    1 ...
  33. 17.
  34. osmanlının sefa dönemini anlatan bu dönemde, bahçelerdeki kaplumbağların üzerilerine mum dikildiği ve bu hayvancıklar yürüdükçe ortalığın adeta ışıklı bir şölene dönüştüğünü duyduğumda ne hoş bi fikirmiş die düşündüğüm devir.
    2 ...
  35. 16.
  36. "sırtında mum yanığı
    ağlıyor bir kaplumbağa" Cahit Ökmen

    insanların mutlu olduğu kaplumbağaların çıplak kalıp üşüdükleri devir...bitmiştir.
    2 ...
  37. 15.
  38. ilk başlarda pek beğenmesemde, hiç evlenmemiş 45 yaşlarındaki bir abimizin ''hayatımın istiklal marşı'' olarak adlandırdığı; alıcı gözüyle dinleyince benimde pek bir hoşuma giden sibel can şarkısı.
    1 ...
  39. 14.
  40. Ferhat Göçer'in seslendirmesinden sonra nefret ettiğim ilk Sezen Aksu şarkısıdır.
    1 ...
  41. 13.
  42. 12.
  43. 11.
  44. sibel canın sesinden duymaktan bıktığım şarkıdır.
    0 ...
  45. 10.
  46. Bu adı yahya kemal vermiştir o döneme.Sonradan adlandırılmış bir dönemdir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük