lakposhtha ham parvaz mikonand

entry54 galeri4 video2
    1.
  1. kaplumbağalar da uçar.
    iran'lı yönetmen Bahman Ghobadi'nin 2004 yapımı film.
    çıkınca dayak yemişe döndüren, izledikten sonra bi yerlerde oturup bi şeyler içelim planını, 'eve gidip ağlayalım en iyisi' cümlesine çeviren sarsıcı film.
    türkiye-ırak sınırındaki bir mülteci kampı..
    amerika-ırak savaşından bir ay öncesini ve savaşı kapsayan dönem..
    kolsuz, bacaksız çocuklar, savaş sırasında askerlerin tecavüzüne uğrayan çocuklar, mayınlar..
    birilerinin hayatı ne kadar zor yaşadığının, hak, hukuk, ne sosyal ne ilahi adalet denen şeyin olmadığını tokat gibi insanın yüzüne vuran müthiş film.
    duygu sömürüsü yapılmadan, yalın bi şekilde sunulan anlatım da yönetmenin ustalığının göstergesi.
    13 ...
  2. 2.
  3. bahman ghobadinin, başlayan irak işgalini çocukların * gözünden anlattığı filmdir. övgülere mazhar olmuştur. *
    2 ...
  4. 3.
  5. 4.
  6. savaş sonrası ırakta çekilen ilk filmdir. yönetmeni sarhoş atlar zamanı'nı da çekmiş olan bahman ghbadi'dir. türkiye sınırında bir kürt mülteci kampında yaşananları çocukların gözünden anlatmıştır. izlenmelidir.
    3 ...
  7. 5.
  8. bugüne kadar izlediğim en kötü dublaja sahip film. film çok iyi olmasına rağmen yapılan türkçe dublajın berbatlığından filmden zevk almama ihtimaliniz çok yüksektir. bu film ya sinemada izlenmeli ya da alt yazılı olarak izlenmelidir.
    3 ...
  9. 6.
  10. senaristi de bahman ghbahdi olan, orjinal dili farsça bol ödüllü film.
    1 ...
  11. 7.
  12. mutlaka izlenmesi gereken; izlendikten sonra insanın hayata olan bakış açısını değiştirebilecek potansiyele sahip filmdir. hele hele şu tikky evlatlarımıza "aa bak bu çok güzel bir film, aşk hikayesi aşk!" deyip izletilmesi halinde, bu insancıkların bir yıl uğraşıp; hönkürerek edinecekleri deneyimlerden çok daha tesirli ve aydınlatıcı bir deneyim kazanacakları kanısındayım.
    2 ...
  13. 8.
  14. Orjinal ismi "Turtles Can Fly" olan film...
    Filmin konusu türkiye - irak sinirinda gecimlerini mayin toplayarak kazanan cocuklari anlatiyor...
    Filmin yönetmeni "Sarhoş Atlar Zamanı" isimli filmin yönetmeniyle ayni...
    0 ...
  15. 9.
  16. 10.
  17. Etkileyici ve dokunaklı bir film.Kuzey Irak ta mayın toplayarak yasama savası veren,gorunuste cocuk ama iclerınde cok yaslı ruhlar tasıyan cocukların hayatlarından sadece bır kesıt,ınsanlıgımızdan utandıracak sekılde ustaca hazırlanmıs bır film değil gercek yasam oykusu.
    2 ...
  18. 11.
  19. imdb sitesinde bazı gerileri propaganda filmi diye tarıtıştıran film.
    abd propagandası mı,ırak mı,saddam mı?Satelit kolsuz çoçuk diyor ki,buralarda 200 küsür gün bir şeyler olacak!!!
    1 ...
  20. 12.
  21. --spoiler--
    -....yarın herşey bitecek.
    +nasıl yani yarın savaş mı bitecek?
    -bilmiyorum sadece öyle söyledi: yarın herşey bitecek!
    --spoiler--
    2 ...
  22. 13.
  23. Film başarılı çocuk oyuncuları dışında bir süpriz yaratmamaktadır. Beklenildiği gibi biraz savaş, yarım bir mizah, biraz çocuklar ve tabii ki politika var. Filmi hiç izlememiş olsaydım da tahminim bu olurdu.

    Film evet duygulandırdı ve savaş hissini verdi ama hayatımda gördüğüm en başarılı savaş sahnesi değildi. Sadece o bölgedeki hislerin açığa çıkması açısından faydalı bir film.

    --spoiler--
    Ayrıca filmle ilgili soru işaretlerine de cevap aramaktayım.
    1- Neden mayınlarını satarak silah satın alan ve Amerika'ya hem bir taraftan düşman bir taraftansa hayran olan bu insanlar, ortada tecavüzler bile söz konusuyken bir direniş göstermez? Üstelik de öğretmenlerine artık savaşmayı öğrenmemiş lazım diyenler.

    2- Filmin başında uydu anteni alınması sırasında şeyhler haram diyerek karşı çıkıyorlar. Üstelik sonrasında da antenin yayınlarını izlemeye gelerek bir nevi kontrole devam ediyorlar. Fakat sonrasında film boyunca hiç yoklar. Dini faktörleri Irak gibi bir ortamda yok saymak bence çok anlamsız. Bu savaş ve çocuklar üzerindeki etkileri neredeyse yok sayılmış.

    3- Annelik iç güdüsü denilen kavram pek de ortada yok. Tecavüze uğramış olsa bile bir kadın için çocuk kutsaldır. Bunu aslında kısmen görsek de biraz muallakta kalıyor.

    4- Mayınlı araziye girmeye korkan çocuk (satellite) neden daha da abartıp o araziye bizikletle giriyor? Pek anlaşılır değil.
    --spoiler--
    0 ...
  24. 14.
  25. --spoiler--
    Kadın - Çocuğu aramıza koy, o zaman belki uyuyabiliriz.
    Adam - Eğer çocuğu sevmeyi öğrenmezsen uyuyamazsın.
    --spoiler--
    5 ...
  26. 15.
  27. kesinlikle alt yazılı seyredilmesi gereken bir baş yapıt.
    film, türkiye - iran sınırında bir kürt mülteci kampında geçimini mayın toplamak zorunda kalan insanları anlatıyor.
    1 ...
  28. 16.
  29. 29.07.2008 tarihinde kanal24 de tekrar yayınlanacak olan güzel film.
    1 ...
  30. 16.
  31. aynı zamanda 'sarhoş atlar zamanı' filmininde yönetmeni olan bahman ghobadi'nin mayın tarlalarında büyüyen çocukların hikayesini anlattığı eşsiz bir yapım. berlin film festivalinde barış ödülünü kazanan film saddam sonrası ırakta çekilen ilk filmdir aynı zamanda.
    0 ...
  32. 17.
  33. izlemeden önc senarist bilgisi falan vermişim bu başlıkta. nasıl istediysem izleyip birşeyler yazmayı, izlemeden de bilgi vermeden edememişim, onu gördüm bu başlıkta.

    "yine savaş karşıtı bir film daha, hep aynı şey artık" yorumları olmuştu bu filmle ilgili bir yerlerde. aynı şey değil zaten de aynı şeyler olsa bile olmalı bu filmler.

    neden kaplumbağalar da uçar bu filmin adı? diye düşünen olmuştur bir çok yerde, kaplumbağaları görmeyi izleyiciye bırakmış usta yönetmen.

    savaşa neden kötüdür'ün tanımıdır o küçük çocuk/çocukların yaşadıkları. sınırda sıkışıp kalış kürtlerin anlatıldığı bir film. kürt dedim, uzaklaşabilirsin şimdi bu filmden. şöyle bir film koy da neşemizi bulalım filmi kesinlikle değildir, rahatsız ve mutsuz eder. aciz hissettirir.
    2 ...
  34. 18.
  35. istanbul halkevi tarafından, ortadoğu filmleri kapsamında
    24 ocak cumartesi saat. 17.00 göstetimi yapılacak olan film.
    1 ...
  36. 19.
  37. uzun zamandır isteyip de izlemeye korktuğum film.
    biliyordum başıma ne geleceğini zira, geldi de. o kadar normal karşılıyorlar ki, onların bu anormalliğin içindeki hayata tutunma şekilleri bile darmadağın etmeye yetiyor insanı. izlerken anlamıyorsun, vodka gibi bitince çarpıyor.

    filmin içinden bir yerleri çıkarıp, onlar üzerine konuşmak yersiz. depresif, acımasız ve sert bir film olmuş. hani ruhumuzun karanlık yerleri vardır ya tam o yerlere göre.

    acıtıyor.

    ayrıca edit; kürtçe duymaya tahammülü olmayanlar, kürt çocuklarını insandan saymayanlar, onların pis, kötü kokulu, iğrenç şeyler olduğunu söyleyenler bu filmi izlemesin. film bittikten sonra kendilerinden utanabilirler.
    6 ...
  38. 20.
  39. başımızdan aşağı kol bacak yerine yağmur yağdığı için sükrettiren film.
    5 ...
  40. 21.
  41. ağabey'in kardeşinin atladığı uçuruma seslenişi:
    agriiinnn!!
    ...

    herhalde kaplumbağa uçmasaydı, saddam'ın piçlerinden sonra bush'unkiler binerdi çocuk kadınlığına. filmin duygusallığından sıyrılıp akıl başa devşirilince en sunturlusundan bir küfür dışında elde hiçin kalması..
    3 ...
  42. 22.
  43. 2004 iran-ırak ortak yapımı sinema filmidir.filmin doğal ve yalın çekilmiş olması ve konu insanı derinden etkiliyor.başarılı bir yapımdır kesinlikle. adamlar bizdeki gibi konu ne olursa olsun bi manken de olsun telaşesi içine girmediklerinden olsa gerek oyuncularıda amatör seçmekte bir sakınca görmemişlerdir,oyuncu kadrosunun neredeyse tamamına yakını çocuk olmasına karşın film içinde sırıtan bir nokta olmamıştır.izlenmesi gereken filmlerden biridir hatta kesinlikle izlenmelidir.
    2 ...
  44. 23.
  45. sanırım evrenin en kötü türkçe dublajına sahip filmi.
    3 ...
  46. 24.
  47. arşiv'e konulması gereken bahman ghobadi ba$yapıtı.

    ghobadi, türkiye-ırak sınırındaki bir mülteci kampına bizi bırakıyor ve çekip gidiyor. bizi; sert, acımasız, iç burkan bir manzarayla başbaşa bırakıyor. kolları olmayan çocuklar, mayın tarlası, bisiklet, uydu, agrin, hangao, pa$o, $irko, risa, ve diğer çocuklar...

    ghobadi'nin başardığı da bu çocuklar ile muhte$em bir görsellik kazandırmak. hatta bu çocuklar, iran sineması'nda bir yerlere geliyor. sıfır noktasında, hayatın durduğu, şerefsizliklerin diz boyu bir yerde o masum yüzler, bir mücadele örneği.
    --spoiler--
    "amerika amerika" diye dilinden düşürmedin. en sonunda amerikan mayınına bastın işte!"
    --spoiler--
    --spoiler--
    "bak, amerikalıları çok merak eden sen değil miydin"
    --spoiler--
    film, zaten iç sıkmak, dertlendirmek için hazırlanmı$. siyasi mesajları oldukça hat safhada. "kaplumbağalar da uçar" ile alakasıysa; dikkat gerektiren bir kaç kısa sahne ile sağlanıyor. agrin, çocuğunu sırtında taşıyor. filmin afi$inde bu mevcut. sonra çocuğu göle atarken, orada yönetmen suyun içindeki kaplumbağa'ya odaklanıyor. kaplumbağa her yüzme kulaçlarında uçuyormu$ gibi bir ifade kar$ımıza çıkıyor.
    --spoiler--
    agrin: bu piçe bakacak değilim artık!
    hangao: ne agrin? yine mi piç dedin?!
    agrin: eğer piç değilse, ne peki ? annemizi, babamızı, kardeşlerimizi öldüren insanların çocuğu değil mi, benim mi?! şimdi o benim çocuğum mu ?
    --spoiler--
    agrin'in çocuğundan her defasında kurtulmaya çalışması(ayaklarından kayaya bağlaması, o çocuğun kör olması, anne demesi, agrin'in ağlayarak uzaklaşması) içime oturdu, çok pis hem de. ayrıca agrin'in karde$inin önceden olayları görmesi anlamlı bir nokta. (yarın sava$ olacak) kendi kız karde$inin çocuğunu göle atmasını rüyasında görmesi, ağlayarak göle gitmesi, kolları olmadığı halde uçması, ve o uçurumun kenarına gelip, agrin'in o mavi ayakkabılarını gördüğü sahne beni tamamiyle yıkmı$tır, film böyle bir ezip geçmi$tir üzerimden. "agrinnnnnnnnnnnnnn!!!"
    --spoiler--
    bu çocuklara matematik, bilim öğretmek gerek, uydu. savaş değil!
    öğretmenim, bakın sorayım. 40 çarpı 5 ne eder? = 200.
    gördün mü bak?! peki sen, 200 eksi 100 kaç yapar? = 160
    --spoiler--
    kırmızı balık...

    agrin'in uçurumun kenarına gelmesi ve mavi ayakkabılarını çıkardıktan sonra çıplak ayakla intihar etmesi... belki de tüm mesaj burada.

    izleyin, izlettirin.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük