“Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” Kapitalizmin fikir temellerinden biridir. Kısa vadede arz/talep fazlası gibi istenmeyen durumlar yaşansa da devlet müdahalesine gerek olmaksızın uzun vadede ekonomideki görünmez elin devreye gireceği ve Doğal dengenin yakalanacağı öngörülür. Fakat 1929 büyük buhranında bunun sadece ütopik bir ekonomi varsayımı olduğu anlaşılmıştır…
birilerinin eline geçirdiğini öptüğü, vahşi kapitalizmin bir sloganı olduğunu öne süren hatrı sayılır bir kesim olsa da bu tamamen yanlıştır. burada anlatılmak istenen ekonomide sistemin kendi kendine düzene sokacağı ve devlet müdahalesine ihtiyaç olmadığının savunulmasıdır.
vahşi kapitalizmin dolayısıyla liberalizmin tırnak içinde özgürlükçü söylemlerle kendi yaşam alanını oluşturduğu çemkirmedir.
durumu biraz daha açarsak, kapitalistler klasik işgallerle hem çok para harcadıklarını hemde işgal ettikleri ülkedeki halktan yani kölelerden tepki aldıklarını anlayınca ki 1. ve 2. dünya savaşlarını pek hala bunu kanıtlamıştır yeni bir stil aramış bunuda ülkelerdeki her alanda yarattıkları yandaşları ve bunlar üzerinden oluşturdukları alanlarını uluslararası şirketlerinin şubelerini bu alanlara yerleştirerek sermayelerine sermaye katmaya devam ettirmek için yine sınırlarını kendilerini belirledikleri 'özgürlük(!)ler' belirlemişlerdir bunuda bu sözle akıllara, dillere pelesenk etmişlerdir.*
sezen aksunun savaşma sevişi buna iyi bir örnektir.
(bkz: ırak a özgürlük ve demokrasi götürüyoruz)gerçi ırak savaşı ırak halkı ile amerikan ordusu arasında yapılmamıştır ama sömürüyü meşru kılmak için yine aynı söylem kullanılmıştır.
(bkz: yeni sömürgecilik)
Kapitalizmin zorunlu krizlerinde " bırakınız sıçsınlar, bırakınız kendileri temizlesinler " şeklinde türkçemize uyarlanabilen bir liberal doktrin. Sifon kar etmez gayrı.*
1929 dünya bunalımından sonra bıraktık yaptılar, bıraktık geçirdiler haline dünüşmüş, gelişmiş ülkelerin az gelişmiş ülkeleri sömürmek için uyguladıkları liberalist politikalar bütünü.
devlet müdalelerinin ve ekonomide devletin işlevini etkinleştiren ekonomi politikalarının 70'li yıllarda yarattığı buhran sonucu tekrar dönüş yaşanan söylemdir. yani son büyük iktisatçı keynes değildir. friedman ve buchanan'ın çalışmaları keynesyen ekonomiyi silindir gibi ezmiş bitirmiştir.
adam smith ile doğrudan alakası olmayan slogan ve düşüncedir. ukala görünmek istemem lakin mevcut başlığa girilen 14.louis ile ilgili olan entri hariç hemen hemen tüm bilgiler eksik ve yanlış.
kavram özüyle, devletin rolünü iç güvenlik, adalet ve savunma dışında kesmeyi anlatan kapitalizm modelini ifade eder. (efendim yazdıklarımdan bu pür serbesti savunucusu görüşü desteklediğim anlaşılmasın, sadece doğru bilgi adına)
daha önce de ifade edildiği gibi, kelime olarak ilk kez 14.louis zamanında colbert tarafından zikredilmiş ve salt slogan boyutunda kalmıştır.
ardından fizyokratlar slogana sahip çıkarak halen çizili/yazılı olmayan bir prensip demetine sahip olmadan kullanmışlardır. bugünkü anlamıyla laissez faire laissez passer bastiat ve spencer tarafından ilkeleştirilmiştir.
ancak yine de önemli liberal filozoflardan olan hayek bu kavramı adeta küfür olarak kullanır. adam smith ise kavramla düşünür kimliği dahilinde pek karşılaştırılmamıştır. lakin kapitalizmin babası adam smith dendiği için üstüne kalmıştır.
"alın, götürün de satın ülkeyi" demenin bilimsel yoludur. adam smith'in kuramında ne kadar da kusursuz görünür oysa. gelin görün ki, bu söz ve temelini oluşturduğu ideoloji * sadece eşitsizlik ve belli zümrenin hegemonyasını getirmekten başka bir işe yaramamıştır.
john nash'in yanlışlamadığı daha doğrusu alakasının olmadığı ilkedir. john nash'in adam smith'le ilgili olarak yanlış olduğunu savunduğu ilkesi bireysel ve kümülatif faydadır.
tamamı "laissez faire laissez passer, le monde va de lui meme" olan, türkçesini "bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler, dünya kendini idare eder" şeklinde söyleyebileceğimiz cümledir ve adam smith'ten çok önce fransa kralı 14. louis'in ekonomi danışmanı jean baptiste colbert tarafından zamanın fransa'sının iktisat politikalarını tanımlamak için söylenmiştir. zaten adam smith söylese muhtemelen ingilizce söylerdi...