kendi aşırı düşüncelerine karşı başlık açıldığı zaman doğru düzgün yazacak birşey bulamayıp "dur bende onlarla ilgili benzer başlık sıçayım" düşüncesi ile ortaya çıkmış başlık ve olmayan arzudur.
MADDE 2.- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, "lâik" ve sosyal bir hukuk Devletidir.
MADDE 4.- Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
not: hep aynı nickli arkadaşlar fanatik savunucusu bu tarz geyik başlıkların. dikkat edin 3-4 tanesi beraber kendilerince haklı çıkmaya çalışıyor. ama olmuyor dostum olmuyor. belki ihl sözlükte olabilir ama burada olmuyor.
bırakalım da şeriatı getirin değil mi? şu an türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanlığını ve başbakanlıklarını yapan zatı muhteremlerin amacını hepimiz biliyoruz. peki neyi saklamaya çalışıyoruz? bırakalım birileri kafasına göre, sanki babalarının malıymış gibi cumhuriyet ile oynasın öyle mi?
yok arkadaş yok... bizim size bırakacak bir tek yabani otumuz bile yok. çok mu şeriat istediniz. defolun gidin arap ülkelerine, görün şeriat nasıl bir düzenmiş.
islamiyetin dogusundan beri gorunmez varliklara itaat edip tanriya kolelik yapan dincilerin, herkesin bir seylere taptigini dusunerekten uydurduklari bir varsayimdir.
her türk asker doğar mantığından yola çıkarsak, böyle uşaklığa can kurban denmesi uşaklıktır.
hali ile tsk düşmanı amerikan kuçuları için askere ve tsk'ya hizmet etmek ve saygı duymak uşaklık olarak gelebiir.
ne kadar karın ağrısı çekilse bile türk'ün damarında vardır askerlik ve asker sevgisi.
o yüzden yüreğinde vatan sevgisi olan herkes, asker gördüğün ya hazırola geçer ya da saygı duyar.
bunun adı uşaklık değil saygıdır, vefadır.
aklı başında her laik vatandaşın anti ermperyalist ve ulusalcı duruşa sahip olduğunu düşünecek olursa ne kadar saçma olduğu daha da rahat anlaşılabilecek sözde başlık. ha bir de uşaklık demişken, başlığı açan ya da destekleyenler iktidarın kimlerin kucağında oturduğunu, hangi cemaatin kuklası ve uşağı olduğunu da belirten başlıklar da açacak mı meraktayız.
(bkz: hanım koş başlık sıçıyorlar)
laikçi olmayanlarda görülen amerika uşaklığı arzusundan daha hallicedir. zira atatürk ü iyi değerlendirebilen laikçi atatürk ün uşaklığı öğretemediği halkındandır...
ikincisi, laiklik bir ülkenin yönetim anlayışıdır. insanlar laik olamazlar, devleti laik olur. insan, aşırı dinci olmayabilir. bunun adı budur.
üçüncüsü, türk milleti genel olarak uşaklık etmez.
mustafa kemal atatürk'ün konuyla ilgili hikayesi ;
" ingiliz Kralı VIII. Edward istanbul'a Atatürk'ü ziyarete geldiği zaman, Atatürk kendisine bir akşam ziyafeti vermişti. Ziyafetten önce ;
- Bana ingiltere sarayında verilen ziyafetler ne şekilde olur, onu bilen birisini yahut bir aşçı bulunuz ! dedi.
Sonunda ingiliz sofra merasimini bilen bir kişiden öğrenerek sofrayı o şekilde düzene koydular... Akşam Kral sofraya oturunca kendisini kral sarayında zannederek memnun oldu. Atatürk'e dönerek ;
- Sizi tebrik eder ve size teşekkür ederim. Kendimi ingiltere'de zannettim, diyerek memnuniyetini bildirdi.
Sofraya hep Türk garsonlar hizmet etmekte idi. Bunlardan bir tanesi heyecanlanarak, elindeki büyük bir tabakla birdenbire yere yuvarlandı. Yemekler de halılara dağıldı. Misafirler utançlarından kıpkırmızı kesildiler.
Fakat Atatürk Kral'a eğilerek ;
- Bu millete her şeyi öğrettim, fakat uşaklığı öğretemedim " der.
dördüncüsü, yazacak bir şey bulamayıp açılmış başlıklara cevap olarak başlık açmanın mantığı nerede ? söylemiş miydim daha önce ;
fikri kısık bir insan ancak insanlardaki hamiyet perverlik hissine laf söyleyebilir. ya da vatan uğruna hamiyete hiç yanaşmayan bir insan. ülkesi için uşaklık yapan insanlara gelince bunlar sadece laikler değil çok insan bunu yapar. çünkü vatana allah rızası için yardım eden insan insanlığın doruk noktalarında birine ulaşmış olur.
paşam en iyisini bilir zihniyetine gelince ise bu hamiyet perverlikten çıkar uşaklığa dönüşür, uşaklık başkası istedi diye hizmet etmektir, karşılığı ise prestijdir. belki biraz itibar ve paradır. bu ise insalığın en dip noktalarında sükut etmektir.