müthiş bir yanılgıdır. laiklik tartışılması ve üzerinde düşünülmesi gereken bir "görüştür *" sayın yazarlar şunu bilin ki her insan laik olmak zorunda değildir. lütfen bunu kabullenin.
laiklik günümüz şartlarına uymamaktadır ve bi an önce ya gözden geçirilmeli yada kaldırılmalıdır.
insanları laik oluyor sanan arabın görüşü.
insan laik olamaz laiklik taraftarı olabilir.
laikliği günümüz şartlarına uymuyor yorumunu bir islamcıdan duyunca gülümsedim ayrıca. kemalizm i modern olmamakla eleştiren islamcının benzer bir versiyonu ile karşı karşıyayız.
laiklik, daha bilimsel ismiyle secularism, ortacag karanligina bir fener olarak ortaya cikmistir. bu bilgiyi ogrenmek lazim oncelikle. farkinda misiniz bu bilginin emin degilim ama, ortacag icin karanlik cag denilir ayni zamanda. dunyanin yuvarlak oldugu, cennetten tapu satildigi bir donem. iktidar 3 ana guce ayrilmis, askerler, siyasiler ve din adamlari. simdiki gucler ayriligi ilkesini dusunun.
iste boyle bir donemde laiklik yeni bir fikir olarak ortaya cikiyor, aydinlanma caginin ilk meyvelerindendir laiklik. skolastik dusunceye karsi bir tepki, dinin, insanlarin inanclarini somurerek nasil da kullanildiginin farkinda olmaktir laiklik.
aydinlanma caginin bir urunudur diyorum, otesi var mi?
simdi kimi andavallar cikiyor ve diyor ki her insan laik olmak zorunda degildir. ah be kardesim, keske siyaset bilmi uzerine atip tutmadan once birkac kitap okusan, siyaset tarihi, siyasi dusunceler tarihi, modern siyasal teoruler uzerine kitaplar okusan.
biraz bilgi sahibi olduktan sonra fikir sahibi olsan ne de guzel olur biliyor musun sevgili laik olmak zorunda olmayan kardesim.
laiklik ve gunumuz sartlari arasinda bir tercih yapmak akil kari degil gercekten. laikligi bir kutup noktasi olarak goren birey, laikligin karsi kutbuna da islam hukukunu koyuyor. yani bilmem kacinci yuzyilda gokten indigi bilinen/soylenen bir kitabin dayattigi normlari koyuyor. ve savunuyor ki gunumuz sartlari laikligi degil, seriati, yani islam hukukunu gerektiriyor.
oncelikle tum dini inanclar muhafazakar bir soylemdedir. bu soyledigime en cok uyan da islamiyettir. muhafazakarlik derken, muhafazakarligi bir ideoloji olarak kullaniyorum. simdi, boylesine muhafazakar bir bakis acisiyla, laikligin modernizasyonunun gerektigini, hatta gunumuz sartlarinda laikligin artik miladinin doldugunu iddia etmek, insanin icinde bulundugu yuzyil ve inandigi yuzyil arasinda celiskide kaldigini gosterir.
tamam ben de pek hoslanmiyorum 21. yuzyildan da, bu kadar da ters dusmuyorum yasadigim yuzyilla bilader.
Laiklik kaldırılınca Allah'ın gelip başkanlık koltuğuna oturacağını sanan. Din adamlarını, sözde hocaları da Allah'ın temsilcileri olduğunu düşünen mal arabın ve bir de farsın düşüncesidir. Arap, fars düşünebilseydi zaten ortadoğu böyle mi olurdu? Düşünemiyorlar işte burada bile belli oluyor.
vazgeçilmez doğrudan vazgeçtiğinde ne kadar doğru olduğunu anlarsın ancak. şahsına münhasırdır. özellikle dindarlığın. ve bu laiklik sayesinde çantada kekliktir. *
bazı şeyleri yaşayarak öğrenmek ahmaklık göstergesidir.
laik olmayan ülkelere bak, laikliğin vazgeçilmezliğini anlayabilirsen ne ala. yok anlayamadın hala laiklik gitsin diyorsan bir zahmet o koca kafanı da al laik olmayan ülkeye git be. yetti artık hazımsız sırtlanlardan çektiğimiz.
"Avrupa Devletleri yeterince laik olabilselerdi, orada yaşayan dindaşlarımız zorlanmazdı; minare yasakları olmazdı, Müslüman insanların aleyhine ırkçılık olmazdı." diye düşünmeme sebep olan başlık.
(bkz: empati)
kişiden kişiye değişen bir durum. atatürkçü diye takılanların doğrusu olmakla birlikte atatürk sevip laikliğe karşı çıkanlarında olduğu toplumsal gerçek !