en kaba tabirle, din ve devlet işlerinin ayrı yürütüldüğü sistemin tartışıldığı ülkedir. bu ülke de, bu sistemi tartışanlar, neyi tartıştığını bilmemektedir. devlet, din ibaresi belirtsin, belirttiği dine tabi olmayanlar, ikinci sınıf vatandaş görülsün, devletin dinine tabi olupta, vicdani özgürlüklerini kullanmayanlar, işkencelere maruz kalsın, kadınlar, günah kaynağı olduğu için kara çarşaflara bürünsün, kadınlık onurları kalmasın, erkekler, sakal uzatsın, cübbeyle gezsin, yakışıklı erkek kalmasın, modern hukuk yerine şeriat hukuku gelsin vs..
laikliği tartışmak demek, gelişmemişliğin ve daha kötüsü gelişemeyecek olmanın belgesidir. 2010'da tartışılacak konu değildir bu. farkındamısınız bimiyorum ama bu kavramı tartışılıyor olması, modern dünyadan aslında memnun olunmadığını tartışmaktır. modern dünya'dan kasıt, kapitalist, sömürücü dünya değildir. bilimin ışığında ilerleyen, insanın yüceltildiği dünyadır.
laikliği tartışma hakkını, o insanlara, laik sistem vermiştir.
dört darbe görmüştür. mason süleyman'a 40 yıl maaş ödemiştir. baklava çalanı cezalandırıp banka soyguncularının sırtını sıvazlamıştır. ogün samast'tan katil yapmıştır. gazeteci mezarlığıdır. 30 bin masum vatandaşın katilini doyurmaktadır, hala.
amerikan uşağının en kralıdır. 1945'ten sonra, laikliğin tartışılmasına zemin hazırlayan tipleri başa getirmiştir, abd'nin kıçından çıkamamaktadır bu yüzden. öz değerlerini savunan parti yozlaşmış, elitlerin partisi olmuştur, buda laikliği tartışanların ekmeğine yağ sürmüştür.
laiklik nasıl bir ideolojidir ki tartışılmama gibi bir lüksü var. insanlar allah'ın varlığını tartışıp duruyorlar, insanlar kur'an'ın emirlerini tartışıp duruyorlar, sosyalizm, komünizm, materyalizm, ateizm hep tartışılıyor. laiklik de pek ala tartışılabilir. atatürk vefat etmeden bir yıl önce ittire kaktıra anayasaya sokulmuş bu ilke elbette tartışmaya açıktır. asıl tartışılması gereken budur. türk halkının kendiliğinden benimsediği bir sisteme karşı çıkarılmış, tamamen yabancı, batıya benzemek uğruna sağı solu yontulmuş kaba saba bir sistem elbette tartışılmalıdır.
eğer laiklik faydalı bir ideoloji olsa idi, şimdiye muasır medeniyetler seviyesine yükselmiş olmamız gerekirdi. ama bırakın muasır medeniyet seviyesini, kaç tane "adam" yetiştirdi bu sistem, ona bir bakalım. kaç tane çeşitli alanlarda sözü geçen insanlar var oldu? osmanlı devletine dil uzatmayı da adet edinmiş bazı insanlar var. osmanlı devleti, kurulduktan 3 yıl sonra bizans imparatorluğuna kafa tutacak güçteydi. bunu laiklikle mi başardı? zayıflama dönemini saymazsak 500 yıl bu devlet laiklikle mi dünyaya hükmetti? eğer tartışılması gerekiyorsa, laikliğin ülkeyi ne kadar ileri götürdüğü tartışılmalıdır. bugünkü hükümeti laiklik karşıtı uygulamalar yapmakla suçlayanlar, bugüne kadar iktidara gelen "laik" hükümetlerin ülke için neler yaptığını bir zahmet açıklasınlar.
laiklik bu ülkeyi ileri götürmek yerine yıllarca bu ülkenin ayağına dolanmış, daha da kötüsü geriye götürmüştür. her şey olduğu gibi laiklik de tartışmaya açıktır. herkes bu hususta fikrini söyleme özgürlüğüne sahiptir. özür dilerim "özgürlük" mü dedim? ağzımdan kaçtı. laik bir ülkede özgürlüğün ne işi var öyle değil mi?
laik düzende, devlet dine müdahale etmez. örneğin; oturupra ramazan ayını, 5 güne indirmez yada kurban bayramını 2 gün yapıp, namazı 2 rekata indirmez. ama, dini müdahalelere, dinin siyasete bulaşma çabalarını engeller. bu dine müdahele etmek değildir, dinin yetkilerini belirlemektir ki, avrupa'da dinin yetkilerini sınırlandırmadığı zaman, ortaya çok acı manzaralar çıkmıştır, insanlık örnek almalıdır.
(bkz: engizisyon mahkemeleri)
