toplumu uyutmak için uydurulmuş kocaman bi yalandır. nemiş efendim din inanç özgürlüğüymüş. yalanınızı yiyeyim sizin. onun için mi okulda namaz kılan öğrencileri öğretmenleri saçlarından sürükleyerek polis zoruyla götürdünüz, onun için mi üniversite kapısında başını açmayan kızlara zulüm ettiniz. onun için mi cuma namazına giden üniversite öğrencilerini fişlediniz. bu mu laiklik. yesinler yavrum sizi. evet.
doğru önermedir. laiklik din ve inanç hürriyeti değildir. laiklik din ve dünya işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. 1950 sonrası türkiye'de din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması olarak söylenmiş, 80 sonrasında ise din ve vicdan hürriyeti olmuştur.
Allah adına yalan söyleyecek kadar ondan korkmayıp bir de bize ahkam mı kesiyorsun?
Laiklik Kur'an'a karşı değil. Aç kendi dilinde anlayarak oku göreceksin cahil.
Ne yapamadınız da a nankör bunu yazabiliyorsun. Gözünüze dizinize dursun mu?
Millet aç neden aç diye konuşacağına, böyle ingiliz emperyalizmine hizmet eden bizden değildir. Yürü git.
Bu başlığı açana çok güzel sövülecek bir konudur. ibadethaneye giden bir devlet, anayasa görmüşse söylesin yapalım. Herkes istediği dini yaşar, devletin de dini olmaz.
Laiklik kanunların dini inançlara göre değil tüm yurttaşlara eşit olarak uygulanmasıdır. Osmanlı'nın özellikle son döneminde gayrimüslimler bundan faydalanıp ayrıcalıklı haklara sahip olmuşlardır. Müslümanlar uzun yıllar askerlik yapıp geç yaşta hayata atılırken gayrimüslimler ufak bir bedelle askerlikten yırtıp genç yaşta ticarete atılıp zenginleşmekte müslümanlar ise fakirleşmekteydi.
ilk önce 2. meşrutiyet'te eşit haklar gündeme geldi ve gayrimüslim azınlıkların finanse ettiği 31 Mart şeriatçı ayaklanması başladı. Yani gayrimüslimler şeriat istiyordu.
Lozan'da da ingilizler gayrimüslimlerin ayrıcalıklarını korumak için şeriat kanunlarını dayatmış ancak Türk'ler herkese eşit haklar vereceğiz diyerek diretmiştir ve Lozan'daki en büyük krizlerden biridir bu. ingiltere tam 1 yıl şeriatçı ayaklanmaların Ankara hükümetini devirmesini bekleyip Lozan'ı imzalamamıştır.
En sonunda laik Türkiye Cumhuriyeti'ni kabul etmek zorunda kalmışlardır.
osmanlıdaki "idare-i örfiye" kavramı, "idare-i şeriye" kavramı ile birlikte ele alınırsa, laiklik kavramının "idare-i örfiye" kavramıyla uyum içinde olduğu görülür.
ancak, arap müslümanlığında var olmayan "idare-i örfiye" kavramı, osmanlı müslümanlığını belleklerden silmeye çalışan arap emperyalizminin beslemeleri tarafından yok hükmünde görülmektedir.
"Halbuki Cumhuriyet romantizmiyle Osmanlı romantizmini vuruşturmaya değil, tarihi tecrübemizi anlamaya, değişen dünya içinde yorumlamaya ve o zihni birikimle geleceğe bakmaya ihtiyacımız var." /Taha Akyol
