islamiyeti veya kendi dinini kimlerin yaşayabileceğine, malum dine kimlerin mensup olabileceğine karar verebilen insan söylemidir. demek ki aramızda hala allah'ın elçileri dolanmakta. ben bitti sanıyordum. halbuki ne kadar çok varmış da bizim haberimiz yokmuş.
diyelim ki; laiklik dinsizliktir. eeee dinsizlik de bir hak değil midir? herkes ehli kitap olmak zorunda mıdır? siz inanlar olarak dinsiz kelimesini bir küfür gibi kullanırken, zaten dinsiz olanlardan (!) nasıl dine saygı bekliyorsunuz? sizinkine inanmak değil, kabullenmek denir, dindarlık değil yobazlık denir.
gelelim laikliğin dinsizlik olduğu önermesine, laiklik sizin ezberinizdeki din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması demek değildir. laiklik bütün dünyadan farklı bir şeye inanan tek bir bireyin bile, inançlarının devlet, toplum, insanlık tarafından garanti altına alınarak inanç özgürlüğünün sağlanmasıdır. bu inanç ateizmin karşısında islamiyet de olabilir, islamiyet karşısında ateizm veya başka bir inanç da. bu düstura inanmadan dine inanıyorum diyenlerin icraatları engizisyonlarda, hallac-ı mansur'da, yüzyıl savaşlarında, sivas'ta, çorum'da, k.maraş'ta ve nice pespayelikte insanlığın alnına çalınan kararlar olarak durmaktadır.
laiklik, çoğunluk karşısında azınlığın haklarının korunmasıdır. ama azınlıkları katletmeyi seven zihniyet elbetteki azınlığı koruyan her şeye karşı çıkacaktır.
maalesef bir türkiye gerçeğidir. türkiye'de laik devlet tavrını bir "garantörlük" olarak görenlerin 6 7 eylül olayları, varlık vergisi gibi lekeleri açıklaması gerekecek. sizin laik, özgürlükçü, demokrat dediğiniz devlet osmanlı mozaiğini yok etti, yüzyıllardır birlikte yaşayan insanları çeşitli provokasyonlarla birbirine düşman etti.
--------------------------------------------------------------------------------hukuk Devlet ile din işlerinin ayrılığı, devletin, din ve vicdan özgürlüğünün
gerçekleşmesi bakımından yansız olması, laisizm:
"Türkiye Cumhuriyeti, laikliği umdeleri arasına koymakla dini, tecavüzden, istismardan, menfaate, şerre alet etmekten kurtardı."- O. S. Orhon.
laikliğin politikasını bırak, sözlük anlamını bile bilmeyen bir insan söylemidir. laiklik sadece bizde mi var? evet sadece islam devletlerinde var değil mi, haklısınız. *
laiklik dinin garantisidir.
devletlerin dini olduğu zaman, vatandaşların tek dini olmak zorundadır.
oysa devletin dini olmadığı zaman vatandaşın istediği dine inanma hürriyeti olur.
devlet için din dememektir laiklik.
din için insan dememektir laiklik.
laiklik vatandaş için devlet ve din demektir.
insanlara istediği dini seçebilme hürriyeti tanımaktır laiklik.
dinsiz devlet olur ama inançsız insan olmazdan yola çıkar laiklik.
ben hiçbirşeye inanmıyorum diyen insanın bu inancı bile aslında bir inanç şeklini ifade ederken, insanlara istediklerine sadece kendileri için inanma hürriyeti tanıyan sisteme aslında hiç taşımadığı baskı unsurları atfetmek haksızlıktır, cahilliktir.
devletinin laikliğini savunan ama herhangi birşeye inanan insanlarla, laik olduğunu iddia ederek dine ve inaçlara saldıran insanları birbirinden ayırmak gerekir aynı zamanda.
inamaya hakkı olduğunu ifade ederken, birilerinin inançlarını yok sayan insanla, din ve vicdan hürriyetine ve bir dine inanan insanı da birbirinden ayırmak gerektiği gibi.
zira bu ülkede sapla saman sürekli birbirine karıştırılıyor.
atatürk ilke ve inklaplarını hiçe sayan bir zihniyetin , gençlerin beynine mıh ile kazıdığı amerikanın saygın evlatlarının sıklıkla kullandığı , uludağ sözlükteki başlığını okuyunca içimden adam öldürmek geçen söz öbeği , karacahil lafı .
laiklik iki yönlü bir kavramdır. Laiklik denilince ilk olarak akla din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması gelir. ikinci olarak da din ve vicdan özgürlüğü. bu ikisini benimseyememiş zihniyet laikliğin dinsizlik olduğunu düşünen zihniyettir.
laiklik bütün vatandaşların din ve vicdan özgürlüğünü sağlamak amacıyla kimsenin dininin, inancının, vicdanın bir başkasına etki etmemesini amaçlar. aksi halde şöyle birşey olabilrdi. sigarayı adamın burun deliğine sokup sigara içmenin özgürlük olduğunu idda etmek. başka şeklilde hristiyanın bana haç tak deme özgürlüğü yoktur. yada haç takmadığım için beni dışlamaya, sosyal etkenlerle beni istemediğim birşeye yönlendirme hakkı yoktur. kavramların dini yoktur bu arada.
bu ülkede yıllarca camileri kapattırmadı bu laik parti, 28 şubatta din elden gidiyor diye sikimsonik işle sincan'da tank yürütmediniz mi lan?
tüm dinlere eşit mesafede olmak demekmiş laiklik, iyi o zaman tüm dinlere sahip kişiler kendi dini inançlarına göre kamu kuruluşlarında çalışsın. neden çalışamıyor? tüm dinlere eşit mesafede olacak ise bu şekilde olsun.
sizi güzel keklemişler yavrum, ha pardon lan siz sonradan değiştirilmiş tarih kitapları okuyordunuz değil mi?
hani şu yıllarca bize atatürk'ün evi diye gösterilen atatürk'ün olmayan evi.
lakiklik diye götten uydurma bir kelimenin açıklaması olsa gerek. asıl söylenmek istenen laiklik ise , din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması daha adaletli eşit bir toplumun kurallarını içerir yazardaşlar , saygılar.
dini kendi içinde yaşayamayıp, elaleme şov yapma aracına dönüştürmüş yobaz söylemi. çünkü kendi içinde yaşaması gereken dini değil, başkalarının inancını sorgular. herkesin inancının kendi seviyesinde olmasını isteyerek hatta bunu yönetim biçimi haline getirmeyi düşünerek, din i dayatma hayalini kuran faşizan fikrin zikridir.
feto iyi eğitememiş şakirtini. bu kadar basit cümlelerle bir yere varılamaz. buralar da böyle saçmaladığını görse müslümanlıktan aforoz eder maazallah. neyse bize de beyin jimlastiği oluyor. bir daha hatırlıyoruz laikliğin ne muhteşem bir şey olduğunu.
''laik hükümet kavramından dinsizlik manası çıkarmaya çalışan fesatçılara fırsat vermeyiniz.''Mustafa Kemal Atatürk'ümüzün sözünü aklıllara getiren tespit.