şimdi laiklik nedir efendim din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması değil midir ? peki yobazlık nedir ? sığ fikirlilik, dinde bağnazlıktır. yobaz ise, dinsel düşüncesini başkalırına baskı yaparak dile getiren insandır.
peki bir yobaz dinini ve devlet işlerini birlikte tutmak istiyorsa ne olur ? olay işte tam budur efendim. ülke teokratik bir yapı kazanır. yobaz da bunu ister işte. şu çağda vatikan'dan başka hangi gelişmiş ülke teokratik bir yapıdadır? iran var bir de ama onu hesaba katmayalım şimdi. yobazlığın da tanımında biraz da bu vardır. sığ fikirlilik, geri kalmışlık. bazılarınız diyecek şimdi " din geri kalmışlık mıdır ? " diye. tabi ki hayır efendim, ne haddime benim böyle bir şey söylemek. fakat şimdi bu yapılan da zaten dine sığmaz. dinin temelinde hoşgörü yatar. siz kapanmak istemeyen bir bayanı zorla kapatırsanız bu hoşgörüye sığar mı şimdi ?
oldu. türkiye " teokratik cumhuriyet " niteliği kazandı. ne oldu peki şimdi ? üniversiteye türbanla girilmiyordu. siz sokakta gezerken saçınız çok az bölümü bile görünse polis tarafından uyarılmaya mahkum musunuz? bu özgürlük değildir. yobazlık budur işte.
peki yobazlığı bir kenara bırakalım. dünya üzerinde, tarih boyunca bu işi yani devlete " teokratik " nitelik kazandırma işini layıkıyla hoşgörü çerçevesinde yapmış olan bir devlet yok mudur? vardır efendim. hem de Türk devletidir. Osmanlı imparatorluğu. 3 kıtaya hakim olmuş devlettir, yavuz sultan selim zamanında teokratik nitelik kazandırmıştır devlete. ve hoşgörü hala devam etmiştir. ne balkanlar ne de avrupa ve rumlar bundan şikayetçi değildir.
demek istediğim dinsel mevzular devlet işlerine karıştırılmamalıdır, laikliği hiç sayan yobaz atamızın bize mirasına zerre kadar saygı duymuyor demektir.
not: konunun biraz dışına çıkmış olabilirim. özür dilerim herkesten.
Mahzar Müfit kansu'nun o günlerde tutmuş olduğu hatıra defterine göre, 8 ağustos 1919 günü atatürk'e zafer kazanılırsa neler olacaktır, diye sorduğunda onun cevabı şöyle olmuştur:
" Zaferden sonra hükümet şekli Cumhuriyet olacaktır. Bunun size daha önce de bir sorunuz nedeniyle söylemiştim. Bu bir. ikincisi; padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince gereken işlem yapılacaktır. Üçüncüsü; örtünme ve kapanma kalkacaktır. Ve dördüncüsü; fes kalkacak, uygar milletler gibi şapka giyilecektir." dediğini yazar.
Not: Bunun laiklikle ne alakası var demeyin. Bu düşünceler laikliğin zeminini oluşturuyor.
Kaynak: Mustafa Kemal'den Atatürk'e - Prof. Dr. yurdakul yurdakul
Kaynak: Mazhar Müfit Kansun - Erzurum'dan Ölümüne Kadar Atatürk'le Cilt: II 1968
Kaynak: Niyazi Ahmet Banoğlu - Nükte, Fıkra ve Çizgilerle Atatürk, tuna kitaplar, 1955
