laik olmadığı kesin olan dallamadır. ulan zaten laiklik dini ve devleti ayırmak ise, sen ne diye laikliği dinsizlik olarak anlıyorsun? çık, kurtul şu din yargısından. siyasette dinin işi olmaz. ister inanırsın ister inanmazsın, bundan siyasete ne ki? ona ne batsın. ne diye gündeme giriyor?
laikliğin din düşmanlığı yahut dinsizlik olmadığının, hukuk kurallarının temelini din kurallarının oluşturmaması gerektiği görüşü olduğunun açıklanması gereken kimse. özellikle de laik olmanın devlete özgü bir nitelik olacağını "laik insan" tabirini kullananlara açıklamak gerekiyor.
Laikliği dinsizlik sanan var bunların yediği yemeğin, içtiği suyun,soluduğu oksijenin amına koyim
şeriat'ı (allah'ın kuralları)yaşamak için şeriat'ın devlet yönetimi olmasına ihtiyaç duyuyorsan bırak sen müslüman olma şeriat'ı sen daha kendin düzgün yaşayamıyorsun bir de devlet sistemi haline getiresin
hatta bırak şeriat'ı daha müslüman olamamışsın iki rekat namaz kılmakla, oruç tutmakla müslüman mı olunur önce allah ne emretmiş onu öğren insan ol müslüman olmaya sıra gelir
ayrıca şeriat ülke ye gelince herkes cennet'e gidecek sanıyorsan onu da unut kimi kandırıyorsunuz allah'ı mı eğer siz böyle bir allah'a inanıyorsanız böyle bir allah yok,külden yaratılmış kül yutan bir allah o
laiklik: din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır.
laiklik dinsizlik değildir, dinsizler böyle aptalca sistemler kurmazlar. laikliğin aslından çıkış yeri kilise ve devlet arasındaki çekişmedir. ancak bunun altında olan şey mezhep savaşlarını bitirme eğilimdir.
mezhep savaşlarından sonra insanlar kendi inandığı dinin bile başa geçince ne denli zararlı olduğunu gördü ve bari tamam dindar olalım ama bu kadarda bir yönetimde, dayatmacı olmasın dedi.
sonuçta şeriat bir tane değil aslında, şianın şeriatında bir sunni yaşar mı? veya vahabinin şeriatında yaşar mı? tam tersi de olabilir.
allah ın şeriatı diye millete kakalan şeyin altında aslında mezhepçilik var ve bu öyle kolay bir şey değil.
laiklik güzel bir rüyadır ama dinin gerçekliği karşısında uzun sürmez.
avrupa Devletleri fransız ihtilali ile kiliseye ve onun etkisine savaş açtı. Öncesinde reform döneminde zaten kilisenin siyasi etkisi epey zayiflamisti.
Bizim kesintisiz 600 yıllık Osmanlı Devleti hilafet öncesi dönemde bile hatta Selçuklu döneminde bile islamiyetin koruyucusu idi.
Bunların dışında bakın islamiyet ve Hıristiyanlık farklı iki din. Hıristiyanlık içinde 52 farklı mezhep veya farklı düşünce var. Ayrıca genel olarak Hıristiyanlık 3 mezhep ve radikal farklar var. Bizim gibi kan ne kadar akarsa abdest bozulur gibi detayları konusmuyorlar.
Ayrıca islamiyetin görüldüğü coğrafyada modern devletler yok. En moderni yani modern dediğim batı tipi westphalia sonrası kurulan merkezi devletler gibi devlet olarak biz varız. Bizim de durumumuz ortada.
Sonuç olarak laiklik ya da seküler anlayış tarihsel olarak her yerde farklı bir geçmişten gelerek ülke bazında ayrı ayrı anlamlar kazanıyor.
laiklik dinsizlik değildir yobazlar. olsaydı iyi olurdu ve daha dirayetli, daha atılgan, daha tutarlı ve daha başarılı olurdu.
laiklik teoride mükemmel fikir olsa bile uygulamada asla gerçekleşmeyecek fikirdir.
şunu unutmamak gerekir ki; din, inanç veya inanama özgürlüğünün önündeki en büyük engel dinler ve inançlardır.
dinlerin genel yapısını inkar ettikçe veya bunu çözüm getirmedikçe de laik sistemler çökmeye mahkumdur.
yahu nesnel düşün. adam kendi dininin en doğru olduğuna, bir putun ona kitap gönderip nasıl bir hayat yaşaması gerektiğine karar vermiş. sen ise bu adama ama biz laik bir ülkeyiz diyorsun.
la bu dinler yıllarca insanın hayatına karışmış, farklı inanç veya din gruplarını kendine göre dizayn etmiş, koca bir dönem insanlığa hükmedip yaşamı zehir etmiş yapılar.
bu insanlara laikliği nasıl benimsetecesin? işte bu yüzden irticayla sürekli mücadele diye bir şey var ve o şeriatçılar şu an ülkeyi ele geçirmiş alttan alta dine göre şekillendiriyor.
ben laik kesimin bu mantığını anlamıyorum ve bir çözüm de görmüyorum.
aynı kafa insan hakları savunucularında da var. din ve inanç özgürlüğü öyle gözü kara verilemez. inanç ve dinin içeriği de önemlidir. yoksa avrupa insan hakları gibi bir yandan islamı din özgürlüğü altına alıp diğer yandan recmle mücadele edersiniz.
Devlet her dinden, her inançtan, her kesimden, her ırktan vatandaşına eşit şekilde davranmalıdır.
Örneğin Din eşcinselliği yasaklamış diye eşcinsellere kötü muamele yapamaz devlet. Ya da arabistandaki gibi baş örtüsü takmayan kadınları cezalandıramaz.
Devlet dediğin laik olur.
Ama insan ister dinli olsun, ister dinsiz. Yeter ki insan olsun...