laikliğin yılmaz savunucusu bir genel başkanın ve milletvekilinin ahlaki anlayışı ile tescillenen durum. kişisel diyebilirsiniz. ancak hata diyenlerden çok, özel yaşam diye savunanların kim olduğunu görünce insan emin oluyor. düşünsene rte aynı şeyi yapsaydı ne kadar çok ahlaksızlıkla suçlarlardı.
şimdi özel yaşamı ahlaksızlık olarak değerlendirdiğim düşünülebilir. ama daha büyük bir ahlaksızlık var: çifte standart uygulamak. kendinden olanı savun kendinden olmayan aynı şeyi yaparsa demediği bırakma... daha doğrusu aynı olay için işine geldiğinde savun işine gelmezse yerden yere vur. bir akp'li belediye başkanı adayı için neler dediler, kendilerinden gördükleri genel başkanı nasıl kıyasıya savundular. ardından genel başkanlarını da suçladılar gerçi. her iki kişi içinde laik olmayanlardan ses çıkmadı...
laiklik ahlaksızlık değil ama ahlaksızların çoğu kendilerine göre tanımladıkları laikliği savunuyor. din ile devlet işlerini ayırmak ve her vatandaşın kanunlar önünde eşitliği deniyor. ancak ahlaksızca din sömürüsü yapıp kendi dinlerinden insanları kayırıp yüksek yargıya seçtirmekde mahsur görmüyorlar. neden yüksek yargının % 50 si alevi? adam kayırma, din sömürüsü hep o laiklerde... daha geçen gün alevi federasyonları başkanı çıktı anayasa değişikliğine hayır oyu verin diye dini siyasete alet etti. aynı şeyi akp için söyleyen bir imam veya dini kanaat önderi çıksa demediği bırakmazlar. dediğim gibi çifte standart kullanmak en büyük ahlaksızlık.
madem gündem laik-dindar olarak işkillendiriliyor ve karşılaştırılıyor, o zaman "dindar" çerçevesinden gözlem yapalım. kısaca -özet geç piç- tavrı takınıp, ufak bahsedersek;
akılsız başın laik-ahlaksızlık sentezine karşı, kökten dinci rejimleri inceleyip sunacağımız "kadın ve namus"* bulantısına verilecek cevabın boğaza yumruğu ve başlayan kekemelik sonrası gelen "o.. o o o öyle değil ama" haykırışı, acizliği, sıkışıp kalınışı ve devamında gelen "o din öyle değil" cevabı, kısa ve net olarak hep bir ağızdan şu sözlerin söylenmesine gider.. ;
"elmalı,x,y ve z*'nin dinin de sen neredesin ? ya da şöyle diyeceğim, ahlakını uyarladığın dini inanışın, insan üzerinde ki etkisi sosyal yaşamın neresinde ? ya da bu ayrımın yapılabilmesi için x,y ve z'nin yorumuna mı, kendi yorumuna mı yoksa kurallar bütününe mi ihtiyacın var? hadi şimdi siktir git"
-islamı/müslümanlığı/başörtüsünü gericilikle/tehlikeyle/anti-atatürkçülükle ilişkilendirmek gibi birşeydir hatta aynen öyledir ki özünde cahillik yatmaktadır.
-bir yandan cumhuriyeti, atatürkçülüğü savunan ve diğer yandan inanç özgürlüğünü özgürlük kapsamında görmeyenlerin, inançlarını yaşamaları engellenenler tarafından maruz bırakıldıkları nahoş durumdur.
dini özgürlüğü ve din adı altından devlet yönetimini engellemeyi esas alan kuraldır. bu kavramın yeterince yükümlülüğü olmakla birlikte başka anlamlara kapalıdır.
