islamı din ve inanç özgürlüğü altında virüs olmaktan çıkartıp normal hale sokan düşüncedir. böyle yaparak kendini riske attığını farkında olmayacak kadar da bilinçsizdir.
laiklik bir inanış biçimi değil yönetim biçimidir bunda bir anlaşalım. hepimizin bildiği gibi laiklik din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. ama bizim ülkemizde böyle midir? bu tartışılır.
vahşi ideolojilere din ve inanç özgürlüğü altında olanak vererek kendi sonunu hazırlayan iyi niyetli görüştür. din ve inanç özgürlüğünün din ve inancın içeriğine bakılmaksızın verilmesi saçmadır. bugün islam denen saldırgan din laikliğin tüm dinamiklerini yıkıp tek tip yönetim oluşturmak için çalışıyor ve laiklik din ve inanç özgürlüğü altında kendi sonuna ortam hazırlıyor.
işin komik yanı bide buna direnen bizde seküler müslüman kesim de var. buna gülüp ağlamak arasında gidip geliyorum.
türkiye'deki insanlar belli bir kültür ve zeka seviyesinin üzerinde olsa tartışmaya gerek bile olmayacak elzem konu ama bu kadar salağı ancak katı yasalar ile durdurabiliriz yoksa sadece öteki taraf için yaşayan ve buraya hiçbir katkısı olmayan, böcek sürüsü gibi türkiye'de çok olan et kafalı islamcılar ile baş edemeyiz, zaten edemiyoruz. biz istediğimiz şekilde yaşarız derler sonra başkalarına karışırlar. din devleti kuracak adamlar çünkü allah bunlara düşmana domalın demiş pardon adamların düşmanları kendi yurttaşları olan vatanseverler.
not: burada az da olsa aklı başında müslümanlara bir şey demiyorum, onlar okuduğunu anlıyor ama kendisine islamcı diyenler tek bir kitabı anlamaktan acizler.
Laiklik=dinsizliktir yani bu ülke öyle tatbik ediliyor
Eğer din ve vicdan özgürlüğü diyorsanız zaten bunu islam veriyor mesela Mekke fethi, istanbul'un fethi
Din ve vicdan özgürlüğünü bile bu millete çok gören m.kemal ve avanesidir ezanı Türkçeleştiren zorla Türkçe okutturan onlar, kılık kıyafete karışan onlar madem din ve vicdan özgürlüğü neden karışıyordu milletin dini kıyafetine ezanına sadece bu ıslama yapıldı ne Yahudinin ne de Hristiyana bu yapılmadı bu ülkede
hafız yaşar okur, atatürk'ün emriyle 1932 yılında çanakkale şehtilerine hatim okumuştur. işte hafız yaşar okur'un "atatürk'le on beş yıl dini hatırlar" adlı kitabında bu dini töreni gösteren fotoğraflardan biri. fotoğraf dikkatle incelenecek olursa hatim okuyan hocaların geleneksel dini giysileriyle (başlarda sarık) olduğu görülecektir.yani bazı din bezirganlarının dediği gibi hocalar giyim kuşam konusunda zorlanmamıştır. hatimi izleyen halk kılık kıyafet devrimi çerçevesinde şapkalı, hocalar ise sarıklıdır.
"Alman asıllı Ortadoğu uzmanı Kurt Ziemke, 1930 yılında ‘Die Neu Türkei’ (Yeni Türkiye) adında bir kitap yayımlamıştır. Bu kitapta Almanya’nın Türkiye’ye yönelik uygulaması gereken politika ve stratejisi anlatılmaktadır. Bu strateji ve politikalara göre: ‘ingilizler Musul’da hedeflerine ulaşmak için bir yandan Türkiye’deki ayrılıkçı hareketlere destek verirken bir yandan Kemalist akımın yayılmasını engelleyecek önlemlere başvurmuşlardır.Yapılması gereken Kemalist Cumhuriyetin hem din düşmanı, hem de Kürt düşmanı olduğu temasını ortaya atıp işlemektir.’ Ziemke'nin bu projesi doğrultusunda dış ve iç Türkiye Cumhuriyeti düşmanları "dinsiz Atatürk" propagandasına 1930'larda başlamışlardır."
türkiye'de yürümemiştir. bir topluma yeni bir düzen, anayasa, kanun getirilirken o ülkede yaşayan insanların nabzına göre getirilmeli herşey. laiklik ve birçok durum türkiye'ye dışarıdan kopyala yapıştır şeklinde getirilmiştir. belki laiklik yerine daha yumuşak bir düzen konmuş olsa daha iyi olabilirdi herşey.
Ulan halkın ne hocalığı var? dini ilmi olan adam takar, hocadır. o zaman ne fark kalırdı bu üfürükçülerden! Onlarda hocayım diyor onlarda takıyor. Demek ki neymiş öyle her sarık takan hoca olmuyormuş, öyle her alnı secdeye varanı dindar, hoca görürsen mazallah "kandırılırsın"!
gazi mustafa kemal atatürk, dini kullanan sözde dindarlara, din tüccarlarını hedef aldı. haklıydı, düşün ki hoca dediğin adam ingiliz severler cemiyeti kurucu üyesi olsun. saltanat gitmesinde vatan elden gitsin, desin. sözde tarihçi ama tarih mezunu olmayan tarihden bi haber, rüya ile açıklayan mehmet akif ersoy'a kafir diyen adamdan mı öğreniyorsun bunları?
Laiklik özünde şudur. Devlet sana der ki: ben senin dinine, mezhebine, ibadetine karışmıyorum, istersen hiçbirine inanma ona da karışmıyorum ancak dini eğitim, ibadethane yapını gibi kolaylaştırıcı hizmetler veririm. Kimse kafasındaki dini anlayışı topluma dayatmaz.
Şöyle düşünün yaşadığınız ülkenin çoğu Hristiyan diye doğan çocuğunuz vaftiz edilmek zorunda değil.
Anlayana sivrisinek saz anlamayana sazi soksan az demisler , yani oyle dememisler de ben editleyeyim dedim.
Bu arkadaslar yillar boyunca laiklige dusman kesildi , sonra bunlara feto 15 temmuzda saz degil bildigin cello hatta bateri sokmaya kalkti , lan dedim herhalde anlarlar artik atamin kiymetini ama yok anlamiyorlar.Hala allah demeye allah diyene kucsk acmaya devam ediyorlar.
Bu allah denen olusumu one suren kim varsa guvenmeyeceksin ona arkadas , buna bizzat bu zat i muhteremler de dahil.Once vatan diyeni basin bagriniza , once din diyorsa siktiri cekin onun icinde vatan sevgisi falan yoktur amk.
açılımının ne olduğunu idrak edemeyenlerin "rejim değişmiyor yeaaeaea" şeklinde saçmaladıkları sistemdir. kağıt üzerinde ismi kalıyor ama içeriği boşaltılıyor lan. tabi bu tiplerin bunu kendi başlarına anlayabilmelerini ummak bizim polyannacılığımız yüzünden oluyor. anlayabilecek olsalar zaten saçmalamazlar..
devletin akıl ve bilim ile yönetilip, vatandaşlarına objektif bakabildiği, %99 çoğunluğun içerisinde %1 azınlığın rahatça yaşayabilmesini sağlamasıdır. görüldüğü üzere, aslında din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması gibi sığ bir tanımı yoktur. aslında dinle ilgili pek bir tanımı da yoktur. objektiflikle alakalıdır tamamen. vatandaşlarına eşit yaklaşabilmesiyle alakalıdır.
Türk halkı, hiç bir terimin gerçek anlamını kolayca öğrenemez. Her ne kadar da eski çağda kullanılan bir yöntem olmuşsa da, deneme yanılma yöntemi bizim değişmeyen öğrenme şeklimizdir. Bu sebeple de 16 devlet kurulmuş ve yok olmuştur.
laiklik atatürk'ten bu yana siyasetciler yüzünden çoğu kez evrimleşmiş, şimdilerde bir amaç değil bir araç olmuştur.
kıçını dahi arap adetleriyle yıkayan bu bu millete, laiklik çok geldiğide aşikar...