laiklik ve türban sorunu

entry7 galeri0
    1.
  1. Bu soruna öncelikle nasıl yaklaştığımız önemli. Eğer din eksenli tartışacaksak, yani örtülen baş örtüsünü dinin bir gereği veya dinin bir sembolü olarak göreceksek devletin bazı kademelerinde baş örtüsünün serbest olmaması gerekir. Laiklik bir dini, diğer dine karşı korumuştur. Aynı şekilde dinlerin alt grubu olan cemaatleride koruma altında tutmuştur. Zayıf bir cemaatin güçlü diğer bir cemaat tarafından yutulmasına da engel olmuştur. işte laiklik bunları da garanti eder.

    Gerçi ülkemizde islami cemaatler tarafından laiklikten pekte haz edilmez. Bu normal her cemaat, her grup kendi istediği gibi yaşamak ister. Orta yolu bulan, bulduran da laikliktir.

    Gelelim din eksenli tartıştığımız baş örtüsünün hangi noktalarda giyilmemesi noktasına. Örneğin Cumhurbaşkanı baş örtülü olmamalı, başbakan da öyle. Her ikiside bütün halkı kucaklayan kimseler. içinde ateist te var, müslüman da var ve hatta baş örtüsünü kabul etmeyen müslüman da var. Hiç kimse kalkıp sen nasıl bir müslümansın diyemez. Müslümanlık birazda algı meselesi. Bu yüzden cumhurbaşkanı veya başbakan islamın sembolü olan bu şeyi kullanıp halkı rahatsız etmemeli. Olay sadece türbanla sınırlı değil. Diğer inançların sembolleride olmamalı. Bazı muhafazakar kesimden yazarlarda başı açık insanlarıda belli bir ideolojiye oturtmaya çalışıyorlar. Fakat başınızı açın diyen bir dine henüz rastlamadım yani bunu emir olarak sayan bir grup görmedim olsa bile sistemleştiren bir topluluk yok.

    Aynı şekilde adaleti sağlayacak mahkemelerde hakimler de baş örtüsü takmamalı. Aksi taktirde basit gibi görünen bir örtü orada yargılanan bir ateiste, hristiyana ve hatta aleviye güvensizlik verebilir.

    Milletvekillerine baş örtüsü yasağı tamamen saçma bir iş. Çünkü onu doğrudan halk seçiyor. Ve halk istediği şekilde adamı seçmede özgürdür. Fakat bu milletvekili başbakan olduğu anda baş örtüsünden feragat etmeli.

    Eğer baş örtüsünü bireysel bir özgürlük ekseninde tartışırsak. işler biraz daha rahat gibi gözüküyor. O zamanda çıkıp şunu demek gerek: "Bu başörtüsü benim bireysel özgürlüğüm. ister takarım ister çıkartırım kimseyi de ilgilendirmez." Eğer böyle düşünülürse bu kez birtakım cemaatlerin buna kayıtsız kalması düşünülemez. Halkın tamamının rızasını almak için bir dinin parçası değilmiş, basit süslü bir bez parçasıymış fikri verilmeye çalışılabilir. Bu da bazı dini kanaat önderlerini rahatsız eder. Din elden gidiyor seslerinin yükselmesine sebep olabilir.
    0 ...
  2. 2.
  3. laikliğin yıkımında bitecek olan sorundur.
    2 ...
  4. 3.
  5. başörtülerin laiklik ile ne tezatı oldunuğunu hala öğrenememiş kişilerin düşüncecikleridir.

    başörtüsü takıldığı için laiklik karşıtı mı olunur?devlet laikliği tehlike içinde değildir sözünü hatırlatılması gerektiğini borç bildiren içeriktir.
    0 ...
  6. 4.
  7. 5.
  8. sorunun asıl adı islam karşıtlığı ve laiklik olmalıdır. çözümü de diyaneti kaldırıp islamın öğretilmesini eskiden olduğu gibi cemaatlere bırakmaktır. onun dışında ne yaparsanız yapın çözüm imkansız.
    1 ...
  9. 6.
  10. Çözülmesini "Kamu alanlarında hizmet alan-hizmet veren" ayrımı yapılması ile teorik olarak mümkün görsem de, siyasal partilerin islamcı yahut-laik farketmeksizin bu konu üzerinden sağladıkları siyasi rant nedeni ile pratikte çözülmesi mümkün gözükmeyen sorundur.

    Kamuda hizmet verenlerin türban takma yasağı devam etmeli ancak kamusal alan olarak nitelenen yerlere türbanla girişlerin ve buralardan hizmet alınabilmesinin önü açılmalıdır.

    Özellikle adalet sisteminde, sağlık sisteminde ve eğitimde işin "hizmet veren" boyutunda yer alan kişiler türban takmamalıdır. Düşünsenize karşınızda türbanlı bir hakim, siz de top sakalınızla sanık sandalyesindesiniz.Bu ortamda adalet duygusuna inancın kalacağını kim söyleyebilir.

    Yahut okulda 1. sınıf öğrencisi 6-7 yaşında bir çocuk öğretmenine "Öğretmenim sizin başınız niye kapalı" diye sorduğunda öğretmenin vereceği "Yavrucuğum dinimiz böyle emrediyor. Müslümanlığın gereği olduğu için örtüyorum" cevabından sonra,bu çocuğun evde başı açık annesine soracağı "Anne sen Müslüman değilmisin ?" sorusuna o annenin nasıl yanıt vereceği ve o yaşta bir çocuğun iç dünyasında nasıl bir karmaşa yaşanabileceğini düşünebiliyormusunuz ?

    Yada bir sağlık kurumuna gittiğinizde bir bayan doktorun acilde kapalı olması nedeni -öyle olmasa bile-erkek hastastası ile yeterli derecede ilgilenmediğinden dolayı hastasını kaybettiğini söyleyerek isyan edecek binlerce kişiyi ?

    Bu nedenle olayın çözüm noktası yukarıda da belirttiğim gibi "Kamuda hizmet alan- hizmet veren" eseaına dayalı bir uygulamaya geçilmesidir.

    Zaten işin özünde laik sistemin türan gibi bir sorunu da yoktur ve olamaz, bu mantığa da aykırıdır. Sistemin sorunu türbanın siyasal simge olarak kullanılmasıyladır. Yıllardır anlamak istenilmeyen yahut kasti olarak anlaşılmayan şey de budur.
    0 ...
  11. 7.
  12. Çok yönlü bir olay. Din konusunda yorum yapamam . Ama şunu düşünün, diğer ülkeler neler neler icat ederken, bizim herhangi bir sorunumuz olmadığı zaman hemen neden 'türban' getiriliyor. Yahu ülkemiz gerilemeye başladı resmen, yok türban.
    Bu devletin işi değil kardeşim. Devlet işini gücünü bırakıp türban ile ilgilenirse, laikliği de katletmiş olur.

    Zaten bu ülkede herkes işini yapsa, bir nevi sorun azalır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük