kişilerin din ve inançlarını özgür yaşamalarına yarıyor. devlet yaptırımı, zorunluluğu olmadan. dinin devlet işlerine, devletinde din işlerine karışmamasını öngörüyor. fakat kamu kuruluşlarında başörtü yasaktır demiyor. üzülerek söylüyorum bazı provakatörler (tatlı su kemalistleri) bu şekilde yorumlamaktadırlar. çekin ellerinizi başörtüsünden. bırakın halk inançlarını rahatça yaşasınlar.
laiklik neye yarıyor sorusunu laik olmayan devletler şuan ne durumda diye değiştirirsek ve akabinde libya mısır yemen suriye vs vs ülkelere bakarsak anlaması daha kolay olur sanırım.
--spoiler--
dini hukuk değil insan hukukunun geçerli olmasını sağlıyor. hırsızların eli kesileceğine cezalarını çekmeleri için hapse yollanmasını, tecavüze uğrayanın recm edilmesi yerine hakkını aramasını sağlıyor. tabii, bizdeki cezaların caydırıcı olmaması ayrı konu.
--spoiler--
türkiye cumhuriyetinde alevîlere zorla sünnî islâm öğretilirken sünnîlerin başörtüsü devlet dairelerinde yasaktı yavas yavas bu değişiyor. türk ordusunun istihbaratı camileri ve namaz kılanları fişliyordu artık orduya cematten adamlar doldu namaz kılmayanı fişliyor veya dışlıyor. hristiyan ermenilerin ne kiliseleri, ne yetimhaneleri ne de cemaat lideri seçimleri özgürce yapılamıyor. rumların ruhban okulları özgür değil, ayrıca lisede din dersinde hocalar taksimde misyoner bildiri dağıtarak çalışıyor diyor. Halbuki fetoşçular elin afrikalı zencisine çinlisine türkçe öğretiyor. yahudiler diğer gayrı müslimler gibi askerde ayrımcılığa uğruyor. ateistlerin kitapları, internet siteleri yasaklanabiliyor, kapatılabiliyor. gayrı müslimlerin alın teriyle biriktirdikleri vakıf malları 1970lerde gasp edildi, hâlâ geri verilmiyor. amk devlet kominist mi ki onların malını geri versin devlet babayı eleştirme köpek?
sahi laiklik neye yarıyor?dincilerin halkı korkutarak onların üstünde egemenlik kurmasını sağlıyor, sinyanurden ölenlere Allah kaderini böyle yazmış diyince milletin he doğruymuş agam demesini sağlıyor. bas örtüsü takana üstünlük takmayana orospu denmesine sebep oluyor. Allahın izniyle bu çayı içersek bişey olmaz dedirtiyor
türkiyede laiklik uygulama esasları açısından hem fransa dan hemde anglo-sakson hukuk sistemlerinden farklıdır. türkiye de laiklik devlet ve din işlerinin ayrılması olarak değil ( sezarın hakkı sezara, isanın hakkı isaya) daha çok din işlerinin devlet kontrolünde olması üzerine kuruludur.
devletin adil olmasını laikliğe hasretmek ulusdevlet paranoyasıdır, yahu bu laikliği bilmezden evvel biz ne çok cahil, gaddar, zalimmişiz. meğer bizi laiklik adam etmiş. laiklik, kendi dinini yaratan ulusdevletin dogmasıdır.
çünkü türkiye laik olamamıştır. laik devlet dinsel konularda kararlar almaz, dinsel kurumların işleyişine eğitimine karışmaz. oysa bizde imamlar devlet memurudur, devletin ilahiyat fakülteleri vardır, cemaatler devletçe kontrol edilmek istenir, okullarda islam dini derlseri vardır, bağımsız din eğitimi yasaktır. devletib dine bu kadar burnunu soktuğu ülke laik olablir mi?
üstelik devletin milli marşı bir islami cihat marşıdır. medeniyete küfreden sözlere sahip bir marşı olan ülke laik olabilir mi?
türkiye laik değildir. chp'li hanım teyzelerin hançerelerini yırtarcasına türkiye laiktir laik kalacak sloganları bir palavradır. hiç laik olmamıştır türkiye. türkiye'de devletin dini sünni islam'dır. gayrımüslimler, aleviler, caferiler, ateistler yoktur devlete göre. devletin şeyhülislamı vardır ve fetva verir.
şu görüntüye bakınca kağıt üstünde yazan laikliğin hiçbir şeye yaramadığını söylemek güç olmaz.
--spoiler--
ilk meliste bir gün laiklik söz konusu oluyordu. gazi mustafa kemal paşa o gün meclise başkanlık ediyordu. meclisin tanınmış din alimlerinden bir vatandaş kürsüye geldi. kızgın bir tavırla:
- arkadaşlar, bir laikliktir gidiyor. affedersiniz, ben bu laikliğin manasını anlamıyorum.
diye söze başlarken riyaset makamında bulunan mustafa kemal paşa dayanamamış, oturduğu yerden elini kürsüye şiddetle vurarak:
- adam olmak demektir hocam, adam olmak! demiştir.
--spoiler--