sözlükte laiklik öyle kötü böyle kötü bik bik bik diyen yurdum insanlarını görünce akla gelen tespittir.
peki ne istiyorlar? aslında ne istediklerini bilmiyorlar da haberleri yok. laikliği kaldırıp eskiye dönüp osmanlı yı mı istiyorlar, yoksa iran mı olmak istiyorlar? hiç sanmıyorum. yoksa salak yazarlarımız kimsenin bilmediği başki bir yönetim modeli buldular da onun üzerinde mi çalışıyorlar kendi ofislerinde? bunu da sanmıyorum. onlar da biliyorlar bilinen en iyi yönetim şeklinin bu olduğunu. ama bişeylere muhalif olmanın o engel olunamaz içgüdüsünün önüne geçemiyorlar. şimdi laiklil kalkacak sizin istediğiniz rejim gelecek deseler hepsinin bir tarafları tutuşur.
demokrasi de istiyor olabilirler. ancak demokrasini önündeki engel laiklik midir, atatürk müdür, cumhuriyet midir? yoksa bu saydıklarım demokrasiyle paralel kavramlar mıdır? o aradağınız demokrasinin günah keçisi laiklik değildir atatürk hiç değildir. iranda belki vardır o demokrasi. yada vahdettin getirmişti bize o demokrasiyi.
ilk tanım enrty sine bakınca doğrusu heralde "laikliği istemeyen aslında saltanatı da istemiyor" olsa gerek denilen başlık.
laiklik devletin bir karakteridir. bütünüyle bir devlet sistemi değildir. yani bu ülkenin adı "türkiye laikliği" değil, "türkiye cumhuriyeti"dir. ve denilir ki türkiye cumhuriyeti laiktir. ama her cumhuriyet laik olmak zorundadır diye bir şey de denilemez. dolayısıyla laikliği istemeyen saltanatı da istemiyor, laik olmayan bir cumhuriyet istiyor olabilir.
saddam'ın ırak cumhuriyeti de laikti, ama saddam kendi saltanatını sürüyordu diyerek çürüteceğim önermedir.
ayar vermeyi sevmem genelde, ama bu ortaya gelişine vurmak görevimdi.
şu ana kadar bize öğretildiği kadarıyla şeriat'ın karşılığı laiklik, cumhuriyetin karşılığı da saltanattır. başlıkta laiklik ile saltanat karşılaştırmıştır. elbette günümüz koşullarında saltanat veya şeri esaslara dayalı bir yönetim arzu edenler marjinal pozisyondadırlar. ama bunları kaldırıp yerine getirdiklerimiz halkın özgürlük ihtiyaçlarına ne derece cevap veriyor. pek vermiyor ki halkta sıkıntı var ve her seçimde bunu belli ediyor. insanlar globalleşen dünyada iletişim artmasıyla 1940 lardan kalma özgürlük anlayışının genişlemesinden yana. siz de acıkmış çocuğunu döven psikopat anne gibi, yemek vermek yerine, sus sus diye çocuğa vuruyorsunuz. olay bundan ibaret.
