içi boş bir söylemdir. gündem yaratma esaslıdır. arada sırada paşalar, yasama ,yürütme ve yargı erklerinden kelli felli insanların ciddiyet içerisinde sarfettikleri sözcüklerden kastettiklerinin ne olduğunu kendilerinin de asla bilemeyecekleri, gündem doldurma ve ortada görünme nitelikli, zaman zaman ortam germe amaçlı (çok çok ince balans ayarlarıdır bunlar) ifadelerin teknik olarak bütününe verilen ad-söylemlerdir. madem din ve devlet işleri ayrı ve laik bir sistem de yaşıyoruz, kurban ve ramazan bayramlarında okulları tatil eden, resmi daireleri kapatan ve zaman zaman tatilleri 9 güne çıkartanlar için laiklik ne demek öğrenmek isterim...
AKP'nin Adıyaman Atatürk Stadyumu'nda ki il kongresine ilk ve ortaöğretim öğrencilerinin katılması şaşkınlık yarattı. Adıyaman Milli Eğitim Müdürü "Biz göndermedik, Başbakan geliyor diye okuldan kaçmış olabilirler" diye savunma yaptı
AK Parti'nin dün Adıyaman'da yapılan 2. olağan il kongresi, ilginç görüntülere sahne oldu. Atatürk Stadyumu'nda yaklaşık 10 bin kişinin katılımıyla gerçekleşen kongrede, yasak olduğu halde çok sayıda öğrencinin bulunması şaşkınlık yarattı. Parti bayrakları sallayan, Adıyaman Kız imanı Hatip Lisesi'nden geldikleri belirtilen başörtülü öğrencilerle üzerlerinde formalar bulunan ilköğretim okulu öğrencileri, "Başörtüye özgürlük", "Erdoğan sen bizim her şeyimizsin" ve "imam hatip" sloganları attılar. izdiham ve sıcaktan baygınlık geçiren iki öğrenci polisler tarafından ambulanslara taşındı.
'Kaçmış olabilirler'
Adıyaman Milli Eğitim Müdürü Ahmet Bağlıtaş, öğrencilerin neden kongreye gönderildikleri sorusunu "Biz göndermedik. Biz stadda değildik. Başbakan geliyor diye okuldan kaçıp stada gitmiş olabilirler" diye yanıtladı. AKP Adıyaman il Başkanı Ahmet Aydın'ın tek aday olarak katıldığı kongrede oy kullanacak 650 delege kapalı tribünün sol tarafındaki bölüme otururken, diğer tribünleri ve sahayı yaklaşık 10 bin kişi doldurdu. Kongreye katılan kadın ve erkeklerin tribünde ayrı bölümlerde oturmaları da dikkat çekti.
Erdoğan: Halk istedi
Erdoğan, kongreyi stadyumda yapma isteğinin Adıyamanlılardan geldiğini, Diyarbakır'ın da böyle bir talebi olduğunu belirterek, pazar günü Diyarbakır il Kongresi'ni de stadyumda yapacaklarını söyledi. Partilerine olan ilginin arttığını belirten Erdoğan, "inşallah 2007 seçimlerine, genel seçimlere gireceğiz ve inanıyorum ki Türkiye genelinde Cumhuriyet tarihine, farklı bir başarıyla demokrasi tarihimize aynen geçecektir. Bu imzayı siz atacaksınız. Onun için de şimdi bu adımlarımızı atıyoruz" dedi.
MEB: Sorumlu öğretmenin kademesi durdurulur
Ankara- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yetkililerinin verdiği bilgiye göre, ilk ve ortaokul öğrencilerinin parti kongre ve kurultaylarına katılmaları, bakanlığın yayımladığı disiplin yönetmeliği ile yasaklanıyor. Yönetmelikte, öğrenciler hakkında "zararlı, bölücü, yıkıcı, siyasi faaliyetlere katılmamaları, bunlarla ilgili amblem, afiş, rozet, yayın ve benzerlerini taşımamaları ve bulundurmamaları" ibaresi yer alıyor. ilk ve ortaöğretim öğrencilerine parti kongre ve kurultaylarına götüren öğretmenler için de düzenlemeler var. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesi öğretmenlerin bu tip toplantılara katılmasını yasaklıyor. Bu tip suçları işleyenler, kademe ilerlemesinin durdurulmasıyla cezalandırılıyor. ilk ve ortaöğretim öğretmenleri için bu tip suçlarda 1702 sayılı kanuna göre disiplin cezası var.
Gazalcı: Tarihte böyle şey görülmedi
Ankara- CHP'nin eğitimci milletvekillerinden Mustafa Gazalcı, mesai saati içinde bir siyasi partinin kongresine öğrencilerin götürülmesinin ve fiili bir destek verilmesinin yasalara göre suç olduğunu belirterek, "Ben bunca yıl eğitimciyim, böyle şey görmedim. TC tarihinde de görüldüğünü sanmıyorum" dedi. Olayda öğrencilerin suçu olmadığını, öğretmenlerin birilerinden telkin aldığının anlaşıldığını vurgulayan Gazalcı, sorumlular hakkında valiliğin ve savcılığın derhal adli ve idari soruşturma açması gerektiğini söyledi.
saçmalığın daniskasıdır bu söylem. birincisi ülke laik değildir ki elden gitsin. ikincisi madem bir hükümetle değişebiliyo bu ne biçim iştir ki zittin senedir yerleşememiş toplumun beynine. demek ki sorun kavramın kendisinde.
din elden gidiyor sloganıyla aynı basitlikte olan slogan. her iki sloganda da bireyin özel alanına müdahale hakkı görülmekte kişinin kişisel tercihlerine tecavüz edilmektedir. kimse dini bir hayat sürmek zorunda olmadığı gibi; laiklik elden gidiyor safsatasıyla inançları dışında yaşamaya zorlanamaz. laiklik din işlerinin devlet işlerine karışmaması demek de değildir; zira toplumların dini olduğu müddetçe din daima devlet ile alakalı olacaktır. laiklik, pozitif hukukun doğrudan dini emirler üzerinden oluşturulmaması; devlet idarecilerinin din sınıfından seçilmemesi ve de kişinin dini ve vicdani (ki burada ateizm ve deizm gibi din-dışı görüşler ifade edilmektedir) kanaatlerinin devlet tarafından garanti altına alınmasıdır.
suni gündem ve ülkede insanları birbirine düşürüp kargaşa yaratmak isteyenlerin ortaya çıkardıkları söz.
turkiye her zaman laik bir ülke olarak kalacaktır. yeterki biz böyle saçma sapan tartışmayalım
Atatürk'ün ve onca şehidin mezarda kemiklerini sızlatan ve atalarımızın yüzünü kara çıkartmamak için laikliği sıkıca tutmamız gerektiğini belirten cümledir
yillardir dile gelen soylem.hala bir yere gittigini goremedik.laik elden gidiyor diye diye, turban yasaklandi.bu ulkede laiklige karsi (bkz: necmettin erbakan) cephe alan insanlar olmasaydi, turk insani hala laikligin en ilkokul tabiriyle, din ve devlet islerinin birbirinden ayrilmasi olarak bilecekti.her laik elden gidiliyor deyince, islam'dan biraz daha sogutuldu bu millet.laiklik elden gidiliyor deyip, seyhler,tarikat liderleri ayyuke edildi.laik elden gidiliyor diyip turban yasagi uygulandi.
her laiklik elden gidiliyor sozunu duydugumda islam dini icin bir seyler daha yasaklanicak gibime gelir.
yıllar sonra gelen edit: 20 yaşındayken insan geri zekalı oluyormuş.
belirtildiği gibi türkiye laik bir ülke değildir..ve onlarca yıl geçmesinden sonra anlaşılmıştır ki türkiye ve türk insanı laikliğe adapte olamamaktadır..öyleyse laikliği dogmalaştırmanın bir manası yoktur.. ille de olacak deyip halka zorla dayatılan bu ilkenin tekrar tartışılması gerektiği kanaatindeyim..herhangi bir referandum sonucu da halkın bu ilkeyi sevmediği çok rahat açığa çıkacaktır..demokrasinin mevcut olduğu bir ülkede,halkın iradesinin etkin olduğu bir sistemde halkı zor duruma düşüren,bir çok sancıya sebep olan bu ilkenin artık daha fazla dayatılmaması gerekir...
laiklik elden gidiyormuş..gitsindir..memnun değilizdir..ama bu cesur kararı almak demokratik ülkemizde DARBE ile sonuçlanır..ordu gelir anyasayı değiştirir,kimsenin sesi çıkmaz..hala darbe çığırtkanlığı yapan bir çok milletvekili,yargı mensubu,sıradan vatandaş vardır..bu zihniyetle yerimizde saymaya devam ederiz..herkes şapkasını önüne koysun ve düşünsün..neden vazgeçilmesin ki bu ilkeden...???
