Laik lik dinsizlik değildir. Zaten dine müdahale eden, onun siyasi ve iktisadi hükümlerini kaldırarak, yerine kendi hükümlerini koyan ve yaratıcısını ve peygamberlerini bu şekilde kabullenen bir sistem dine karşı yeni bir oluşturmuş olurki işte bu islam değildir. Çünki kur an ın tek ayetine dahi hor bakılamaz, işlevi kaldırılamaz. Yani laiklik dinsizlik değildir. Laik bir halde insan islam çizgisinden tamamen çıkmış olur.
nedense israil Türkiye'deki laiklik denilen ideolojinin sıkı takipçisidir. bizim kendi yönetim biçimimiz israil'i neden bu kadar ilgilendirir?
Türkiye'nin Müslümanlıktan uzaklaşması neden onları bu kadar memnun eder?
yıllarca Türk halkını, laiklik boyunduruğuyla dininden, özünden, tarihinden kopartmadılar mı? Bunca zaman Müslümanları ya öldürdüler ya da sindirerek kendilerine benzettiler.
neden bu kadar zahmete girdiler dersiniz?
kendilerine rakip Müslüman bir Türkiye yerine, dinsiz ve kendi yandaşı bir Türkiye'yi elbet tercih ederler. zaten bu amaçla yıllarca Türkiye'yi kendi ajanlarıyla yönetmediler mi?
Müslüman ve milli Türkiye devleti israil'in ve diğer batılı devletlerin çıkarlarına zarar verir. Çünkü Müslüman bir devlet ancak Müslümanların çıkarlarını gözetir. mantıken de bu böyledir.
siz hiç Hristiyan, Yahudi ya da laik bir devletin Müslüman bir devletin çıkarları için mücadele ettiğini gördünüz mü? ben görmedim.
bütün savaşların nedeni de bu işte. günümüz haçlı orduları Müslümanları öldürerek yok etmek istiyorlar. Müslümanları yok ederken bu arada onların zenginliklerine de el koyuyorlar.
dinsiz imansız bir olarak laik-seküler felsefeye en yakın din olarak islam'ı görüyorum. neticede ruhban sınıfını yasaklayan, tanrı kavrayışını soyutlayan bir felsefe. ha uygulamasında çok büyük sorunlar var; o da islam'ı tekelinde tutanlardan kaynaklı bir durum. neyse ortadoğu'nun bugünkü haline bakın neye ihtiyaç var anlarsınız!
değildir, laiklik tüm dinlerin yaşayabilmesi için imkan sağlayan bir fikirdir.( inanç olarak tabi siyasete dini karıştırmama olayına da geleceğim şimdi az sonra)
şimdi siyasete neden dini karıştırmaması gerektiği konusuna geliyorum.
geldim.
çünkü siyasete dini karıştırırsan bu belli bir dini grubun kendi çıkarlarını korumak adına diğer inançları veya değerleri hiçe sayacağı ve kendini toplumun geneline yayıp diğerlerini mahrum bırakacağını görürsünüz.
işte bu yüzden laik bir devlet tarafsızlığını korumak ve toplumun tüm değerlerinin toplum içinde birbirlerine baskı kurmadan yaşamasına olanak sağlama için vardır.
ancak sorun şudur; laik bir ülkenin tarafsız ve hoşgörülü tavrı dinlerin kendi gerçekliğiyle çelişiyor. bu yüzden laik ülkeler kendi içinde bulunan dini guruplar altında sürekli baskıya uğruyor ve rejimi tehlikeye düşüyor.
aslında laikçi kesimlerin atladığı bu konuda çok şey var ama ben birine değinmek istiyorum ve değineceğim.
dinin şöyle bir yapısı var: din kendi içinde her şeyi kendi istediği yada kendi inandığı şekilde çözmek istiyor, siz bir dindara ama senin dinine bu insanlar inanmıyor diyemezsiniz, (dersiniz ama pek anlamazlar neden böyle dediğinizi) çünkü onun kafasına göre o ona tanrısının emridir ve ona göre yaşamak zorundadır. yani yahudiymiş, hrisityanmış, dinsizmiş( ki zaten islam hoşgörüsünde muhtemelen ölü kesimdir) pek umrunda değil bunların.
çünkü eğer bazı dinler yaşayacaksa yine islamın algısına göre yaşayacak( yani müslüman değilsen cizre vereceksin arkadaşım) işte yurttaş eşitliği de bunlarda olmadığından çok sorunlu durumlar ortaya çıkıyor.
yani islamın kendi kurallarıyla laikliğin getirdiği kurallar örtüşmüyor ve sorun çıkıyor, o yüzden son cübbe bükücüler genelde laiklik düşmanıdır.
laik bir ülkede bir hak varsa hiçbir kuruma bağlı kalmadan ve herkesin hakkını gözeterek verilir.
islama göre hak ise islam hukukunu temel alarak kişilere verdiği hak neyse ona göre verilir.
o yüzden bir insan hem laik hem müslüman maalesef olamaz ama siz genede olun sonuçta özünde çok iyi bir şey bu amaçlarını anlasanız, az empati kurabilseniz aslında siz de seversiniz.
laiklik insan olmak demektir, din faşizmiyle hayatı zehir etmemek demektir... samimiyettir... medeniyetinin olmazsa olmazıdır... malesef bu ortadoğu ülkesine bu muz cumhuriyetine fazla geldi laiklik...
eğer dinin laikliği yasaklıyorsa dinsizliktir. ancak laiklik her dine eşit davrandığından dinin böyle bir şeyi yasaklıyorsa laikliğe karşı değil dine karşı olman gerekir.
insan bir durup düşünür. laikliği dinsizlik olarak görüp resmi ideolojilerine yansıtmış ülkelere bir bakın, bir de laikliği resmi ideolojilerine yansıtıp kimin hangi dinden olduğuyla ilgilenmeyen ülkelere bir bakın ve gördüğünüz apaçık hakikati kabul edin ya da laikliği resmi ideolojilerine yansıtmış ülkede yaşama ızdırabından böyle olmayan ülkelere giderek kurtulun.
laik kelimesi (secular=sekyulır) dünyevi, dinle ilişkisi olmayan, dinsiz. anlamı taşır, bugün birey de, devlette laik sisteme ayak uydurabilir, dinsiz devlet ve dinsiz birey olur.
gelip mal mal eksilemekten öteye gitmez bunlar, yahu madem laiksin, dinsiz denilince darılma, e madem Müslümanım diyorsun o zaman laiğim deme, laik kelimesinin lügat anlamı bu ha anladın mı kardeş... bu kadar..
Laiklik siyasi hayatta, din sosyal hayatta vardir. Tabi gunumuz aptal yoneticileri yuzunden her sey cetrefil bir duruma getirilmis fakat, laiklige dinsizlik demek sig fikirli insanlarin dusunebilecegi seylerdir. Keske laiklik ne demek diye sordugumuzda insanlarin ne oldugu konusunda aydin bir fikri olabilse. O zaman laiklik dinsizlik midir nedir, daha kolay ayirt edilebilirdi..
Subhanallah kardeşim çok isabetli bir tespit. Tabiki laiklik dinsizliktir. Hatta azinligin çoğunluğa tahakkum ettigi bir dikta ve tiranlik düzeninidir. Eger maksat din ve vicdan hürriyeti ise bu zaten şeriat devleti olan osmanli ecdadimizda vardi.
Çok çarpıcı iki örnek;
1) hz ömer'in Kudüs'teki hristiyan tebaaya verdiği inanc emannnamesi...
2) hz fatih'in istanbul'daki ortodokslara verdigi fetih emannnamesi.
yıl olmuş 2014 hala aynı tartışmalar devam etmekte. 1900 lerin başında yazılmış bir romandaki aşk hikayesi bile bugünlerde bize çok yabancı geliyorken bin yıl önce gönderilmiş bi kıtapta yazılanları bugüne uyarlamaya çalışmak ne kadar mantıklı?
Başörtüsü islâmın bir emridir!
islâm, ne diyor;
Kadınlar başlarını örtsün!
Peki, Anayasa Mahkemesinin 9 üyesi aldığı kararlarla ne diyor;
Başörtüsü, laikliğe aykırıdır!
Ne demektir bu;
islâmiyet, laikliğe aykırıdır!
islâmiyet, bir din olduğuna ve laikliğe aykırı sayıldığına göre; laiklik demektir ki, dinsizlik!
Hayır, hiç kimse oraya-buraya çekiştirmesin.
Ne yani, Anayasa Mahkemesinin 9 üyesinin yorum yapmaya hak ve yetkisi oluyor da, benim niye yorum yapma hakkım olmasın!
Ben de, Mahkemenin laiklik yorumunu işte böyle yorumladım!
Eğer, laiklik eşittir dinsizlik değil ise, mahkeme üyelerinin, kalkıp da Allahın emrine kafa tutar tarzda bir karar vermemesi gerekirdi!"
100 yıllık caaanım provakatif harekat cümlesi...kendisi antika olmasıyla beraber,günümüzede harika bir şekilde sirayet etmiş, muhakkak söylendiği anda tartışma programlarına en az iki profesör ve bir gazeteci çıkarabilecek cümle.vasat beyinlere süper meşguliyet..yahu neden laiklik dinsizlik olsun?biz gelişmiş bir müslüman ülkeyiz.hem dinimizi yaşıyor,hemde herkesle rekabet etmek zorunda kaldığımız bir coğrafyada mücadele ediyoruz.bunca karmaşayla arap entarisiyle nasıl mücadele ederdik gerçekten düşünmesi bile zor.son yıllarda dünyada gözlemlenen, demokrasinin ve laikliğin düşük seviyede olduğu müslüman ülkelerde neler yaşandı hep beraber gördük.kendi dininden olmayan bir çok ülkenin emri altına girmek zorunda kaldılar.çıkan sonuç ortada, biz laikliğimiz sayesinde özgür bir ülkeyiz.dinde bizim,ülkede bizim.laik olmayan müslüman ülkelerin dinlerini ve topraklarını kaybetmiş olmalarından yola çıkarak ''dinlilik laiksizlikmidir'' sorusu daha yerinde olucak sanırım.
dinsizliğin de laiklik olması durumunda 'ancak ve ancak' çift yönlü bağlacıyla bağlanabilecek önerme. yok öyle bir şey.
ne laikler gördüm kalbinde din yok, ne dinsizler gördüm kafasında laiklik yok.
aksine laiklik islam dinine çok uygun bir kalıptır.
islamda zorlama yoktur, kimseyi zorla müslüman yapamazsınız, korkudan veya baskı yüzünden müslüman olanların imanını allah kabul etmez. baba baskısı ile baş örtenin, çevre baskısı yüzünden ya da toplumun sempatisini kazanmak için zorla kılınan namazın allah katında ne derece değersiz olduğunu bir çok hadisten anlayabiliyoruz.
zaten mübarek cennet ve cehennemi yaratmış, peki kimler için? iyiler ve kötüler için mi yoksa laikler ve dinciler için mi? din, allah,peygamber diyen, namaz kılan, başını örten herkes cennete mi yolcu?
peygamber efendimiz (s.a.v) kiliseleri yıkıp, hıristiyan,,putperest veya yahudileri zorla müslüman mı yapmış?
her insan kendi isteği ile imanlı ya da imansız olur, her türlü özgürlüğün yaşanabildiği avrupa nın göbeğinde paris te bile 5 vakit namaz kılan, oruç tutan müslümanlar var. nasıl yönetildiğin değil, nasıl inandığındır mesele allah katında.
bu dünyada da kanunlar vardır ki dünya kanunları da allah ın kanunlarına hizmet eder. illa şeriat ile yönetmek şart değil. tecavüz eden adam cehenneme gidecektir ama öncesinde bu dünyada hapse girer, hapiste şişlenir ya da işkencelere maruz kalır. Allah zaten adaletini her türlü tecelli ettirir. insanların ona inanmasına da ihtiyacı yoktur.
bu durumda laiklik tam da islama uygun bir düşünce tarzıdır. şahsen hem laik hem imanlıyım. hem müslümanım hem de başka inançlara saygılıyım.