Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması hangi ahlaksızlık kılıfının içine girer diye beyin fırtınası yapmama neden olan tespit. ahlaksızlıktan kasıt , kamu kurum ve kuruluşlarına başı kapalı girememekse, dinimi bana bırakın istediğim gibi yaşarım sıratta yalnız geçicem sizin mi tepenize binicem demekse , ancak bir kılıfa sokulabiliyor , o kılıf da biraz dar geliyor. laikliği savunan her insanın ahlaksız olma potansiyeli ne kadarsa , muhafazakar ve dinin gereklerini yerine getirdiğine inanan kişilerin de potansiyeli o kadardır. Ahlaksızlık sadece yiyişmek , sevişmek, gibi eylemleri barındırmaz içinde , o kadar küçük değil. olmamış bu tespit bir beden büyük emanet kıyafet gibi duruyor.
dervişin fikri ne ise zikri de o olur sözünü hatırlatan mevzudur. sizin aklınıza zina varsa alkol varsa kumar varsa tabi ki karşındaki insanları da bunlar ile yargılarsın. senin 7 24 aklın orandadır sonra "çıplah geziyorlar tüüü" derken içinden de "oyyhhşşş" dersin sonra gelsin bademlemeler gelsin damacanaya hallenmeler..
mevcudiyeti kimi kisilerce olasi olan eylemdir. lakin "ahlaksizlik" yesil dusuncelilerin yapmak istedigi gibi laiklik ile ozdeslestirilmemelidir. zira ahlaksizligi savunmak "din" kisvesi altinda da yapilabilmektedir, ki bu durum bazi musluman ulkelerde ve bizim ulkemizde de oldukca yaygindir. tabi yurt disinda yillarini harcayip para biriktiren gurbetcilerin paralarini "faizsiz, helal kazanc" yalaniyla hortumlamak, cinsel acligi bastirmak icin tek eslilik yerine dort esliligi uygun gormek, ceza vermek adi altindan "suclu" bulunanlari vahsice oldurmek gibi davranislar ahlak disi olarak kabul edildigi surece.
laikliğin ne olduğu kafasına vura vura anlatılmasına rağmen, beyninde hiç bir elektrik akımı oluşmamış yazarımsının, (bkz: laiklik) ve (bkz: ahlak) arasında bağ kurmaya çalışması sonucu devreleri yakma durumudur.
işin ironik tarafı da, ahlaktan kastının cinsellik olması. oysa (bkz: ahlak) kavramı bundan çok farklı bir noktada kavramlar bütünüdür.
osmanlı laik bir devlet değildi, ancak hamam oğlanlığı müessesine bakarsak (şahsi kanaatim değil), günümüzde en büyük ahlaksızlık olarak görülen eşcinsellik, laik olmayan bir toplumda oldukça güncel bir meseleydi.
bu yönden bakarsak, mesele aslında birşeyin yapılıp yapılmaması değil, onun gizli ya da açık yapılıp yapılmaması ve devletin bu davranışlar üzerindeki tutumu noktasına dayanıyor.
yani sen her türlü pisliği yap ama duyulmasın, bilinmesin. bir nevi kafayı kuma gömerek oluşturulmak istenen ütopik yaşam tarzı.
laikliğe bağlılık kisvesi altında döneklik yapmaktır, kaypaklık yapmaktır, dolayısı ile ahlaksızlığı savunmaktır.
sözün özü aslında bu olguyu ifade edenlerin başlıca sorunu laikliği tanımamaktır, bilmemektir, biliyorlarsa bile salağa yatmaktır ya da kelimelerle oynamaktır.