anayasa mahkemesi geçtiğimiz günlerde çok önemli bir karar aldı ve sürünceme hali ortadan kalktı. her ne kadar karar akp'nin laikliğe aykırı fiillerin odağı olduğunu resmen ilan etse de akp'nin kapatılmaması adına büyük bir kazanım oldu. aynı borsalar tavan yaptı, yabancı yatırımcı derin bi nefes aldı, avrupa birliği nezdinde türkiye'nin itibarı bir nebze olsun kurtarılmuş oldu. şüphesiz mahkeme kararlarını tartışmak anlamsız ancak ben şahsen bu iddianamenin reddedilmesinden yani hiç görüşülmemesinden yanaydım.
akp kurulduğu günden bu yana dini referanslardan sıyrılmaya çalışan bir siyasal parti tablosu çizdi. parti içindeki bazı kişilerin talihsiz açıklamaları milli görüş çizgisinden kalma garabetler olarak değerlendirilmeliydi. zaten ab sürecini bu denli önemseyen bir partinin şeriatla işi olamaz. bu gerçeğin farkına varmalıyız artık. böyle bir sapmaya öncelikle avrupa konseyi ve müzakere süreci izin vermez.
sorun laiklik meselesi değil bence. olaya merkez çevre ilişkilerini dışarıda bırakarak bakarsak büyük resmi göremeyiz. devletten beslenmeli mevki sahibi mesleksiz, vasıfsız ama etkin bazı insanların ab sürecinden son derece rahastız olduğu gibi bir gerçekle karşı karşıyayız bugün. birileri anadolu sermayesinden rahatsız oluyor, öbürleri erklerin kendi elinden çıkacağı endişesiyle fellik fellik akp iktidarına bir kulp arıyor. bence tablo bundan ibaret. kendimizi kandırmayalım.
recep tayyip erdoğan'ın on yıl önceki recep tayyip erdoğan olmadığını hepimiz biliyorken neden eski defterler tozlu raflardan indirilerek didik didik edilip içlerinden cımbızla çekilen sözler kullanılarak muhalefet yapılıyor? recep tayyip erdoğan ve akp her fırsatta laikliğin ve cumhuriyet kazanımlarının yanında olduğunu deklare ediyor. söylemekle olmaz diyeceksiniz biliyorum. e peki deniz baykal ne yapıyor allasen laiklik adına? o da oturduğu yerden sallıyor, erdoğan da... neden akp'den kuşkulanıyoruz da chp'den kuşkulanmıyoruz?
laiklik konusunda asıl duyarlı kesim ak partiye sıcak bakar. bu iki iki dört... çünkü akp demokrasinin mihenk taşıdır bugün. laiklik de zaten demokrasinin alt kümesi olduğundan laiklik hassasiyeti olan insanın akp seçmeni olmasından doğal bir sonuç yoktur. inançlara saygılı, din ve vicdan hürriyetini teminat altına alan gerçek laiklik ancak demokrasi ile hayata geçirilebilir. bunun içinde laik kesim akp'ye yakın olmak zorunda ister istemez.
kısmen doğru bir önermedir.
laikliğe duyarlı insan içlidir ancak akape ile değil. içli oluşu halihazırdaki gündem nedeniyledir.
bu arada aynı laikliğe duyarlı insan, akapenin içine girecektir ama boşalacak mıdır bilinmez.
belki de akpnin abaza laiklerin oylarını kapmak için tasarladığı son stratejidir.
--spoiler--
-kardeşlerim, bekar kardeşlerimize nöbetçi imamlar eşliğinde direkt olarak tek gecelik imam nikahı kıyıp dinen caiz olmayan yollardan olan birleşmelerin önüne geçeceğiz.
+allah senden razı olsun.
-bu kardeşlerimize de gece sonunda hediye olarak bir adet evet mühri bırakacağız ki benim kardeşim nerede kullanacağını bilir.
--spoiler--