en büyük önyargılardan birisidir. laik insanları dinsiz zannetmenin elmayla armutu karıştırmaktan bir farkı yoktur. ayrıca bir inasnın laik gibi bir sıfatı taşıması mümkün değildir. insanlar değil devletler laik olur, bir insan laik olduğunu iddia ediyosa bütüm dinlere mensup olduğunu iddia ediyomuş gibi olur ki öyledir, çünkü laiklik tüm dinlere eşit mesafede durmayı öngürür ve bu da devletin işidir.
sadece önyargı değil aynı zamanda aptallıktır.
çünkü laiklik insan için değil, devlet için yapılmış bir tanımdır ve devletin, milletini topyekün kucaklaması adına herhangi bir dine aidiyet duymamasını hedefler.
insanlar laik olmadığı, olamadığı ve olamayacağı için bir insana laiksin, o zaman dinsizsin diyen geri zekalının önyargıyı bırakın yargıda bulunabilecek bir aklı olmadığını iyi anlamak gerekir.
aslında bu bir ön yargı değil saptamanın ta kendisidir. laikler dinsiz değildir elbette. lakin laisizm dinsizliği öğütler. yani laiklik dinsizliğin dönüştürülmüş halidir. yani ''kel'' değil de ''tarama özürlü'' demek gibi birşeydir. toplumsal bir hastalıktır laiklik. evlenecek gençler dinlerinin elverdiği şekile sinegogda, klisede ya da camilerde evlenemezler. kipa ya da başörtüsü ile okula gidemezler, dinlerini gerektiği gibi yaşayamazlar.
malesef son yıllarda atatürk karşıtlığı ile birlikte hızla artan düşüncedir. buna sebep olan faktörler çok açık; ancak ben insanların nasıl böyle körleştğini ve nankörleşebildiğini ağzım açık izliyorum. daha da önemli olan nokta ise bu ve bunun gibi düşüncelerin sonumuzu nereye getireceğidir.
önce yazarların şunu kavraması gerek;bireyler laik olamazlar,laiklik bir siyasi duruştur ve kurum kuruluş örgüt veya devlet gibi yapılanmaların tavırlarıdır.
Laik kişi dinsiz değil 'dinime hiçbirşey karışamasıncıdır '. Yalnız bunu sadece kendisi ve kendi dininin mensupları için değil, her inanç ve hatta inançsızlık için düşünebilen kişidir.