laik sözcüğü türkçe'ye fransızcadan geçmiştir. temeli roma dönemine dayanır, din adamlarına clerici din adamı olmayan halka laici denir. bu anlamı ile türkçeleştirilmiş olan laik kelimesi de ülkemizde imamların haricindeki halka verilen bir sıfattır (ister savunulsun ister savunulmasın anlamı böyle). bu anlamdan yola çıkarak tartışma yaratmaya yol açan laikliği ilke edinmiş kişi anlamına da gelmez. laikliği ilke edinsin ya da edinmesin halk zaten laiktir.
ruhban sınıfından olmayan kişileri ifade etmek için kullanılan kelimedir. boşuna laiklik ile laik kelimelerini karıştırmayın, laik kelimesi kişiler için kullanılabilmektedir ve kişiler de laik olabilir.
oturun laiklikle ilgili birşeyle okuyun sonra vıdı vıdı edin. ezberlerinizi bozun yok efendim kişiler laik olmazmış... ya okuyun biraz ya...
laiklik devlet yönetimini anlatır ama kişiler laik olur, tarihten beri bu böyledir. hiçbirşey okumuyorsanız alın siz viki sayfası 2 satır okumak bile yeter, eğer ayrıntılı okumak istiyorsanız en basit dille yazılı olanı metin günday ın idare hukuku kitabıdır. isteyene başka kaynak da söylenebilir...
Devlet tarafından bütün dinlere eşit mesafede yaklaşılmasını öngören Türkiye de ise dinleri baskı altına almak şeklinde uygulanan yönetimsel ilkedir. Ayrıca kendilerine laik diyen bir kısım (bütün kısmı demiyorum) kişilerde mevcuttur bunlar din işlerini dünya işlerinden ayırmışlardır, Allah'ın kendilerini sadece camide yada mezarlıkta gördüğüne inanırlar diğer zamanlarda Allah yokmuş gibi hareket etmek hobileridir.
islamiyet bir hukuk sistemi. Öncesinde arap yarımadası o kadar pislik bir kaos içinde ki buna bir dur demek, bir düzen getirmek şart olmuş. Şimdi kanun getirmek kolay da ortada askeri bir güç yok, toplumda bir birlik yok. Nasıl uygulatacaksın? Bu kanunları yüce bir kaynaga bağlamak şart. Yoksa o pislik toplum zinhar senin yazdığın kurallara inanmaz, sade inanmasa yine iyi. ibreti alem için adamı, ailesini komple siker atar. Arap bu, yapar mı? Yapar.
Yazılan toplumsal kurallar O zamanın en kuvvetli arap tanrılarından biri olan allah'a adanmış. islamiyet öncesinde Allah'ın kabe de heykeli var. Yani put. Hal böyle olunca ufak ufak bir yerlerden tutunmayı başaran islamiyet ardından gelen askeri başarılar ve fetihlerle yayılıp gitmiş ve ilahi bir hal almıştır. Bazı kurallarının modern dünyada hala karşılığı olsa da, birçok kuralı artık günün şartlarına cevap verememektedir.
islamiyet 600lü yıllarda yapılan insanları zalimin zulmünden, pislikten ve bir takım fenalıklardan korumak için yapılan başarılı bir kültürel/hukuksal devrimdir.
Onun öncesindeki diğer "din"lerde daha ilkel olarak böyledir.
Laiklik ilkel hukukla modern hukukun birbirine karışmaması ilkesidir. Bu kadar basit aslında.
Laik ve laiklik sözcükleri dilimize Fransızca'dan girmiştir.
Laik sözcüğü Fransızca 'laïc' ve 'laïque' diye yazılan iki sözcüğün karşılığıdır.
Laïc , Latince 'laicus'dan, o da eski Yunanca 'laikos' sözcüğünden gelmektedir. Orijinal anlamı halktan olan, halka ait olandır. ilk önceleri (12. ve 13. yüzyıllarda) Katolik kilisesinin kendi içinde çalışanlardan din adamı olmayanları ayırt etmek için kullanılmıştır. Daha sonraları halk arasında da din adamı olmayan ; anlamında kullanılagelmiştir.
Laiklik ; ise Fransızca 'laïcité' sözcüğünün karşılığı olarak dilimize girmiştir. 'Laïcité' din ve devlet işlerinin birbirinden ayrıldığı yönetim biçiminin adıdır. 'Laïque' ; ise bu sistemle yönetilen devletler için, ve genel olarak dinî etkilerden arındırılmış kurumlar için kullanılan sıfattır (école laïque = laik okul;, état laique= laik devlet gibi). Bizdeki 'laik' ; sözcügü daha çok bu fransızca 'laïque' sözcüğünün karşılığı olarak girmiştir.
Fransızca'da, şimdilerde pek kullanılmasa da, bir de 'laïciste' sözcüğü vardır (ki bu ingilizce'ye de 'laicist' şeklinde girmiştir). Bu da 'laiklikten yana olan kişi'; anlamına gelen sıfat veya isimdir. Bunu Türkçeye 'laisist' veya 'laikçi' diye çevirebiliriz. Yalnız şunu da ifade etmeliyiz ki son yıllarda Fransızca'da bu sözcük pek kullanılmaz olmuş, bu anlamda bile yerine 'laïque' sözcüğü kullanılagelir olmuştur (ki bu da tabii Türkçe'ye 'laik' diye çevriliyor).
klasik tabiri ile din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı olduğu,
daha önemli ve olmazsa olmaz ayrıntısıyla
devletin faaliyetlerini dini referanslara göre düzenlemediği,
ancak vatandaşlarının
dini inançlarını, fikir ve ifade hürriyetlerini güvence altına aldığı düzeni betimler.