birçok ülke gezmiş bir insan olarak,diğer milletlerce,türkiye denildiğinde hala akıllara ilk gelenin kapalı kadınlar olduğunu söyleyebileceğim acı ama gerçek bir durumdur.
yıllardır avrupa'da tüm yabancılara türk kadınlarının aslında türkiye'nin güney sahillerindeki gibi açık olmadığını, oraya sadece küçük bir azınlığın o şekilde gittiğini, türk kadınının iffetli namuslu olduğunu zaten başa gelen partilerden de bu çoğunluğun belli olduğunu anlatma derdinde olan binlerce türkü güldüren derttir.
gayet temiz duygularla takılan başörtüsünün yerini, altında her türlü pisliğin, artniyetin yattığı türban lanetinin almasıyla meydana gelen utanç tablosudur. *
Aslında türbanlılar değil türkiyeyi rezil eden bu bölücü düşünceler. Bir insan türbanlşı ya da türbansız olabilir önemli olan kafasında ne taşıdığı değil bkafasının içinde ne barındırdığıdır...
Ben çocukken yaklaşık 20 sene önce sokağa çıktığımda gördüğüm türbanlı sayısı 1-2 taneydi. Şimdi ise başı açık sayısından fazla türbanlı var.
Lakin ne o zaman, ne bu zaman bir şey değişmedi.
Yani Mesele kıyafet meselesi değil, zihniyet meselesi...
Laik dinci, türbanlı türbansız, sağcı solcu, türk kürt, alevi sünni diye birbirinizi ayırıştırıp kin ve nefret kusacağınıza hep beraber insan gibi yaşamayı öğrenseydiniz şimdiye uzaydaydık...