ülkemiz laiklik anlayışının en katı bir şekilde yaşandığı ülkelerden biridir dünyada (benim görüşüm) ancak laik bir ülkede yaşamamıza rağmen türkiye cumhuriyeti topraklarında sünni islamı dışında bir anlayışın yaşamasına pek fırsat tanınmaması durumudur.
diyanet kurumunda müslümanlığı farklı mezheplerde yaşayan insanların bulunmasına pek müsade edilmemesi gibi.
kavramların öğrenilip, sonra yorum yapılması gereken konudur. arabistan da sünnidir ama muazzam fark vardır aramızda. azeriler şiidir ama iran şiiliğiyle farkları büyüktür. türkiye aleviliği dünyada sadece anadoluya has özellik taşır. diyanet öğreti olarak bir dikte içinde olan kurum değildir. diyanet, yüzyıllardır üzerinde konsensüs sağlanmış islam alimlerinin ortaya koyduğu kaynakları veri alarak (tabi ana kaynak kuran-ı kerim, hadisler ve sünnetlerdir.) ortalama insana yönelik dün hizmeti vermektedir. alevilere yönelik bütçe ve hizmet eksikliği ise, siyasal bir olaydır. bunun için bakınız bazı chp iktidarı dönemlerine.
daha birbiri aralarında *tamamen fikir birliği sağlayamamış bir topluluğun diyanet tarafından anlatılmaması normal olması gereken durumdur.kimisi kendini bir müslüman olarak görebilirken kimisi islam dışı bir inanış olduğunu savunan birçok grup vardır. ayrıca diyanet dört hak mezhep hakkında yeterince bilgi vermektedir. bunu bir soru sorduğunuzda bir islam bilginine yada diyanete çok rahat görebilirsiniz. size hem hanefi, hem şafi yada maliki mezhebinde sorduğunuz soruların açıklamasını yapacaktır.