laik dostum altuğcan'a saldıran, zeynel abidin hoca'nın imamlığını yaptığı caminin sabah namazı cemaatidir.
ailesi türkiye'nin en laik ailelerinden olan, kendisi de aynı şekilde çok laik olan, laik dostum altuğcan ile starbucks'ta oturmuş vakit öldürüyorduk. ne içtiğimizi söylemiyorum ayıp olmasın diye, giden var gidemeyen var.
altuğcan bana yaşadığı bir hatırasını anlatıyordu. yaşadığı bu hatıra onu derinden etkilemişti. üst seviyeli, yani herkesin anlayamayacağı, en azından dağdaki çobanın anlayamayacağı seviyede konuştuğumuz politikaya ara vermiştik. Mekan sakindi, zira ramazan ayındayız ve her taraf yobaz kaynıyor.
Neyse efendim, ülkemin durumuna üzülmeme sebep olan bu hikayeyi anlatayım, anlatayım duyun irticai şeriatın ayak seslerini.
altuğcan bir defasında bizim rahman resul'ün evinde kalacakmış. rahman resul(biz bu ismi sevmediği için ona res diyoruz)'ün ailesi yobaz diye tabir ettiğimiz bir aile ve evleri varoşlarda. hatta salonlarında duvarda kuran-ı kerim asılıymış, düşünün artık o evde yaşanan irticai şeriatın boyutlarını.
Aslında ailesi yobaz olan res, ailesine rağmen çok laik bir insan. ancak babasının bu durumdan haberi yok. babasının kıldığı namaz kadar içmişliğimiz vardır res'le, severim keratayı.
Neyse efendim, akşam patlıcanlı bir yemek yenmiş, çaylar içilmiş, tek türkiye'nin yeni bölümü soluk soluğa izlenmiş ve saat 21:30'da uyku vakti gelmiş. altuğcan bu saate alışkın olmadığı için uyuyamamış, yatağın içinde dönmüş durmuş. odadan çıkmamış zira yan odadan garip sesler geldiğini duymuş, çağdaş ve modern bir insan olduğu için odadan çıkmamış.
Gecenin bir yarısı tam yeni içi geçmişken, bir el tarafından dürtülmüş. "kalkın abiler, haydi altuğcan, rahman resul haydi, sabah namazına gidiyoruz haydi" gibisinden sesler işitmiş. misafir olduğu için kalkmış abdestini almış ve camiye doğru yola koyulmuşlar.
Neyse camiye varmışlar, imam zeynel abidin hoca ezanı okumuş ve namaza başlamışlar. ancak bizim altuğcan gece boyu uyumadığı için namaz esnasında uyumuş, hatta horlamış. namaz bitince cami cemaati, imam zeynel abidin hoca liderliğinde altuğcan'a girişmiş. hatta res'in babası reşit amca bile vuruyormuş.
altuğcan son anda kaçabilmiş ve kendini minareye kilitlemiş. minareden anons ederek hemen yan tarafta bulunan askeri birlikten yardım istemiş. askerler koşarak gelip yobazları bir güzel dövmüşler, hoşaf etmişler ağızlarını yüzlerini. sonra camiye el bombası atarak havaya uçurmuşlar.
Yaşadığı bu hatırasını anlatırken bile elleri titriyordu. cahil yobazlar sizi, bu ülkede işiniz yok, iran'a gidin!
oradaydim ve benim gõrduklerimi siz de gorseydiniz hak verirdiniz. bu mendebur altuğcan (biz ona zındık deriz cemaat olarak) ayaklar leş gibi kokuyordu , horluyor ve sünneti yanlış kılmaktan farzina yetisemiyorduk namazin. haketti zindik.
ailesi türkiye'nin en laik ailelerinden olan, kendisi de aynı şekilde çok laik olan, laik dostum altuğcan’ın, ailesi yobaz olan ve bu yüzden ailesinden çok utanan rahman resul’ün evinde yaşadığı iğrenç gerici ve bir o kadar da irticai şeriat kokan olaylar silsilesi.