ortadoğu diktatörlerinin ortak özelliklerinden biri de esip gürlemeye ama iş fiiliyata gelince hiçbir şey yapmamaya, hatta tam tersi, onca laf ettiklerinin değirmenine su taşımaya bayılmalarıdır.
neden böyle yaparlar? zira destekçileri olacak mallar ne yapıldığına değil, ne söylendiğine bakan angutlardır da ondan...
mesela hastalıklı akp zihniyetinin kahramanlarından biri olan aptülhamit'i ele alalım. aslında hakkını yememek lazım, fazla konuşmazdı. padişahlar reayaya nutuk çekmeyi zul addettikleri, meram anlatmayı gerekli görmedikleri için... yine de "anıları" diye yutturulan ama süleyman nazif'in yazdığı bin kere ispatlanmış malum metinde muhtemelen hiçbiri kendisine ait olmayan bir kaç lafı vardır. efendim yahudi para karşılığı toprak istemiş de, karşılığı kandır demiş de... ebleh yandaş bunu okurken gözyaşları içinde kalır! düşünmez ki bu büyük lafları eden şahıs kıbrıs'ı ingiliz'e para karşılığı satmıştır. bilmez ki çoğu alman yahudisi, yani yahudilerin en bilgili, en becerikli türünden olan yüz bin yahudinin filistin'e yerleşmesine, israil'in çekirdeğini oluşturmasına göz yummuştur. ilber ortaylı'nın doktora tezinde belgeleriyle ortaya konan bir gerçektir.
şimdi de sucukçu muhasebecisi'nin "oyunu gördük, oyunu bozduk" yalanlarına kanıyorlar. len tarih bilmeye ne hacet? daha dün büyükada'da iş üstünde basılan ajanları almanya höt deyince salıveren kimdi? rahip kılıklı ajanın da salınacağı gün gibi aşikar.
abd'nin pkk'yı ve fetö'yü verdiği şunca desteğe rağmen, abd üslerini kapatmaktan bahseden var mı?
ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz
şahsın görülür rütbe-i aklı eserinde
demiş ziya paşa ama yandaş böyle hikmetli sözlerden anlamaz. onun anladığını anlatan başka birisi...