bundan yaklaşık 4 yıl önce saçlarımı kestirmek için kuaföre gitmiştim. sürekli de aynı kuaföre giderim, bu yüzden ordaki ahaliyi falan fazla tanımasam da az çok muhabbet etmişiliğim, o olmasa bile simadan tanımışlığım vardı. o gün gittiğim de yaklaşık 50 küsur yaşlarında elinde ağır duman yayan bir sigarayla bacak bacak üstüne atmış, zayıf, kır saçlı bir abi vardı. oturmuş orda öylece gelen geçene bakıyor, bir berberle konuşuyor, bir kalfayla konuşuyor ya da yoldan geçen bir tanıdğına selam veriyor.
bu böyle bir süre devam etti. bende oturmuş sıramı beklerken, elime aldığım şok gazetesi ile akşam evde 31 çekmek için hayal edeceğim kadını hayal ettim, gazeteden ilham alarak. tabi bu bir gereksiz bir ayrıntıydı neyse...
tam o sırada dükkanın yamacına bir kamyon geldi yavaş yavaş ve durdu. içinde 2 tane serseri, piç görünümlü genç adam. bu yaşlı abimiz de belli ki bu adamlardan çok çekmiş olacak ki görür görmez şu küfürü etti:
- aha 2 tane de orospu çocuğu geldi işte!
şimdi normal şartlar altında biri sana bu küfrü ettiği zaman ağzından girersin varsa amı, amından çıkarsın yoksa götünden çıkarsın değil mi? evet aynen öyle yaparız.
bu serseri ve piç görünümlü 2 arkadaş da oturttuğum bu kalıba tam uyuyomuş vesselam hiç bir tepki vermediler sadece, birisi hafiften kafasını pencereden dışarı uzatıp kopmama sebep olan o cümleyi söyledi:
-sende gel 3 olalım abi!
düşünün ben 4 yıl sonra bile bu hikayeyi hatırlar her seferinde de bir tebessüm yerleşir brad pitt vari sıfatıma...
yakınlarda gerçekleşmiş olaydır. beykent ayazağa kampüsüne giden öğrencilerle tıkabasa dolu olan bir belediye otobüsünde gerçekleşmiştir ve anlatılanların hepsi gerçektir.emraul şahsı zaten balık istifi olan otobüste bir kaç tikky görünümlü kız tarafından çeperlinmiştir. kızlardan kıpkısa boylu upuzun dilli olanı şahsıma duvar rolü uygun görmüştür rahat rahat dayanmaktadır.seyir bu şekilde kızın konuşmaları benim püflemelerimle devam ederken şoför esas kızımıza doğru "biraz kayalım" der. fakat kızımızın cevabı kaç gram geldiğini göstermek için ders niteliğindedir; "ay zaten herkes bana kayıyooo ben nasıl kayayımm...zaten kıza kıllanan emraul laf sokacak yer ararken kızlardan biri esas kızımıza "tutsana bir yerden" demiştir. kısa kızımız "benim boyum kısa tutamam yaslanırım ne olcak der". o sırada gaza gelip senin için aşşağıda da tutacak bir yer var diycekmiş gibi pir psikoza girip lafımı yutmuşumdur.kızlar arasında ki muhabbet okurken neler neler çektiklerine gelmiştir. kısa olan esas kızımız yolda izde çooook eziyet çektiğinden ve ilerde çocuklarına bu eziyetleri anlatacağından bahseder fakat bunu o kadar abartır ve uzatır ki emraul artık dayanamaz ve " o kadar eziyet çekiyorsan okula yakın bir yere taşında kurtul" der.kaşar olduğu her muhabbetinden belli olan kızımız "sanane yaaa sen niye karışıyorsun muhabbetimize der". bunun üzerine emraul taşı gediğine kor." o kadar dayandın ki artık akraba olduk bir tavsiye vermeye hakkım olsun"der ve diğer kızların acımasız kahkahaları arasında otobüsten iner... kısa vurgulaması yapmam esas kızı belli etmek içindir yoksa bende kısayım,alınmayalım.
işe girmek için benden istedikleri ciğer lezyon bilmem ne kağıdını almak için dispansere gitmiştim. adam film çekecekti, üstümü çıkarttırdı. bi yer gösterdi, "çeneni şuraya daya, göğsünü de buraya bitiştir" dedi. bitiştirdim ama buz gibiydi. gayri ihtiyari "soğuk" demiş bulundum. "geleceğini bilsek ısıtırdık senin için" dedi. kapağımı da alıp eve gittim.
tarihte ulu önder atatürk tarafından gerçekleştirilen laf sokmadan sonra söylenen cümledir.
cumhuriyetin ilanından sonra atatürk istanbulda bir resepsiyon verir.bu resepsiyona katılan ingiliz ataşesi gece boyunca atatürke dik dik bakmaktadır.bu durumdan rahatsız olan cumhurbaşkanı nedenini öğrenmesi için yaverini ataşenin yanına gönderir.kısa bi zaman sonra geri dönen yaver
-paşam der ona bu bakışlarının nedenini sorduğumda bana mustafa kemalin ve türklerin çanakkalede asker olan babasını öldürdüğünü söledi.
bunun üzerine mustafa kemal:
-şimdide git sor bakalım babasının çanakkalede ne işi varmış.
