o ne güzel havadır, o ne temiz yerlerdir öyle. yağmur yağmur ardından gelen ılık zamanlar, tarlalar, tepedeki dümdüz yaylalar, buz gibi ve tertemiz suyuyla insana ufacık bir cennetteymiş hissi veren samsun ilçesi. insan özlüyor bi zamandan sonra. istanbul'dan sonra sessizliğiyle tuhaf gelse de, ordan ayrılınca istanbul'un gürültüsü ve karmaşasıyla özlettiriyor kendini. insan neden ayrıldığı yeri özlüyor onu da anlamadım gitti. en iyisi doğduğu yere yapışıp kalmalı insan. evet özlemek kötü bir şey.
Samsun'un küçük ve şirin mi şirin bir ilçesidir. her zaman, her koşulda havası serindir. bir kaç yıl öncesine kadar kışları öyle kar yağardı ki Akdağ'ın tepelerin de ağustos'a kadar kal kalırdı. Ancak o tepelere kayak merkezi yapıldığından beri kar yağmaz oldu. Yağsa da tutmaz oldu. Yani bildiğiniz yazık oldu yaptıranlara...
huzur ikliminin hakim olduğu bir yerdir ladik. kapınızı açık bırakıp gitseniz, bir hafta sonra aynı şekilde bulursunuz. dün akşamki menfur saldırı, bu güzelliği bozmaya yetmeyecektir. bu şerefsizlerin niye ladik`i seçtiklerini çok iyi anlayabiliyorum, orada geçirdiğim dört sene boyunca en büyük olay ufak çaplı bir kavgaydı.
eski adı halıcı olan, 20 yıl öncesine kadar dünyaca ünlü el dokuması halılarıyla ünlü, konya'nın sarayönü ilçesine bağlı ama ordan daha büyük olan kasabası.
türkiye'de bir ara gündeme gelmesi ise, kasaba takımının,3.lige çıktığı maç sonrası ceza sahasında kıldığı şükür namazıyla olmuştur.
küpecik köyünün 1.yayla şenlikleri beklediğimizden daha güzel geçip yıllar sonrasında daha fazla ses getirebilecek reklama muhtaç güzellikleriyle eşsiz olduğunu sandığım samsunun ve ülkemizin güzide ilçesidir ve ayrıca Turna Balığı'nın eşsiz tadına varacağınız ülkenin tek ilçesidir.
