görebildiğim kadarı ile "bordo klavyelilerden" birisidir. daha önce dikkatimi pek çekmemişti de son tiyatrodan sonra benzerleri ile beraber böyle yüreklenmeleri hayra alamet değil kendi kendilerine zarar vermeye başlayacaklar çok gaza gelen adanalılar gibi. tehditler falan başlamış ilginç herkesi teslim olan askerler gibi zannetmeye başlamışlar..
gezi zamanı perdelerinin arkasından sümüklerini çeke çeke "ricip tiyyip irdivinnn" diye tiz ses ile bağıranlar sanırım ülkeyi terk etmişler onların yerine bugünkü cengaverler gelmiş.. genelde böyle olur ama bakın ırağa bakın suriyeye. suriyede ortalık karışana kadar evde fik fik den başka bir şey yapmayanlar nasıl da masumların kafalarını kesmeye başladılar dimi. ırak da aynı keza. bunlar genelde ortalık karışınca yürek yiyip çıkarlar meydana yapacak bir şey yok..
bu şey sanıyo heralde. hakim entiriye twite bakacak, aa sen darbeye karşı çıkmamışsın, demek ki sevk ve idare gücün var. kamuoyunu etkileyip halkı kin ve nefrete sürüklediğin için 3 yıl katıksız hapis. olm kafanız ilkokul kafası. bak yemin ediyorum büyüyün artık. sen böyle bi dilekçe yaz yolla savcıya. sana götüyle gülmezse sana bi renkli tebeşir alcam. söz bak hemde istediğin mavisinden.
nefret söylemi kullanan, anayasasında hala evrensel hukuk normları bulunan ülkede fikir özgürlüğünü bastırma yönünde tehditler savurup suç işleyen uludağ sözlük yazarlarından sadece bir tanesi..
ss almasını biz de biliyoruz ayrıca..
ayrıca;
VII. Düşünce ve kanaat hürriyeti
MADDE 25. – Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir.
Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.
VIII. Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti
MADDE 26. – Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.
(Değişik: 3.10.2001-4709/9 md.) Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.
ayrıca;
IV. Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması
MADDE 15. – Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlâl edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.
(Değişik: 7.5.2004-5170/2 md.)Birinci fıkrada belirlenen durumlarda da, savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler dışında, kişinin yaşama hakkına, maddî ve manevî varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.