la sagrada familia

    15.
  1. ilkokul 4. sınıfta yaşadığım ve aklıma geldikçe beni hüzünlendiren hatıram.

    sosyal bilgiler öğretmenimiz burcu öğretmen ''hangi ülkede yaşamak istiyorsunuz? o ülkenin kültürünü, turistik yerlerini falan araştıracaksınız. isteyen materyal de getirebilir.'' dedi.

    ben aslında türkiye'yi seçecektim çünkü adana'dan başka bir şehire bir kaç gün gitmek bile çok sıkıcı geliyordu.

    fakat sonra annemin önceden ispanya'ya gitmiş olduğu ve o oradan la sagrada familia'nın biblosunu almış olduğu aklıma geldi. bu yüzden ben de ispanya'yı seçtim. ispanya ile ilgili bilgiler araştırdım fotoğraflarla süsledim, konuşmamı hazırladım.

    3 haziran cuma günü ödevimin sunumunu yapacaktım. sabah çok tuvaletim gelmişti ve okul binasına girer girmez tuvalete girdim. çantam şu tekerlekli olan ve ucundaki demir şey ile sürebildiğin türden bir çantaydı. la sagrada familia'nın bulunduğu poşeti çek çekli çantanın ucuna taktım, tıpkı şekildeki gibi http://galeri.uludagsozlu...e%C5%9Fhisi-koyan-doktor/

    sonra da çantayı bir kenara koyup pisuvara işemeye başladım. ben tam işerken la sagrada familia heykelciğinin çantadan daha ağır olduğunu fark ettim çünkü çantam yere doğru gidiyordu tıpkı şekildeki gibi. http://galeri.uludagsozluk.com/g/la-sagrada-familia/

    ben de la sagrada familia'nın kırılacağını bildiğim halde ortalığa işememek için hareket etmedim ve çabuk çabuk işemeye gayret gösterdim.la sagrada familia poşeti yere değdiğinde inşallah bir şey olmamıştır diye dua etmeye başladım. işedikten sonra gayet sabırlı bir biçimde ellerimi yıkadım. ellerimi yıkadıktan sonra la sagrada familia heykelciğinin olduğu poşete baktım ve kilisedeki tepelerin kırılıp küçük parçalara ayrıldığını gördüm.

    istemsiz bir biçimde ağlamaya başladım. annemin tee ispanyalardan getirdiği heykelciği 2 dakikada halletmiştim. annem çok üzülecekti.

    sınıfa gözyaşlarıyla girince herkes ne olduğunu sordu ben de kısaca anlattım. arkadaşım alp bana ver onu babam silikonla yapıştırır falangb dedi. deniz diye bi çocuk ta ''eheuheueheuhe'' dedi ben de onun yakasından tutup ''senin o tasolarını götüne sokarım hayvan oğlu hayvan'' dedim çünkü onların aksine taso oynayan biri değildim. öğretmen gelince üzülme oğlum falan dedi. sevdiğim kız da aynısını dedi bu sefer tatmin oldum.

    o gün cebimde annemin yaz tatili kitabı için verdiği 10 tl kitap parası vardı bana okul çıkışı kırtasiyeden al dedi. okul çıkışı da elimde o parayla yürüyordum arkadaşlar görünce ''kanka bana verir misin 2 lira '' ''hacı bana 1.5 roketlesene kantine gidcem'' falan diyolar ben de diyorum diyorum kitap parası diye anlamıyorlar. ''kitap parası bu hayvan oğlu hayvanlar'' dedim yine anlamadılar. en son çekilsinler diye verdim parayı bana 2.5 tl kaldı.

    akşam eve gelince ağlayarak anlattım la sagrada familia olayını senin canın sağolsun oğlum dedi. fakat para olayını anlatınca sinirlendi ve pazartesi günü kitap almam için yeniden 10 tl verdi.
    5 ...
  2. 21.
  3. 16.
  4. on birinci nesil prog sever yazar. koştursun efenim.
    4 ...
  5. 12.
  6. sözlüğün kalitesini yükselten, ama meta sözlük hakkında bir yazı yazdığı için "spam reklam" bahanesiyle 15 gün sözlükten uzaklaştırılan yazar.

    bir de tehdit etmişler, "tekrarı halinde süresiz çaylak olacaksınız" demişler. hoş geldin demokrasi. diktatörler iş başında.
    3 ...
  7. 4.
  8. antonio gaudi'nin en ünlü bitirilememiş eseri ve alan parsons project'in aynı esere ithafen yazdığı şarkının adı.. ispanyaya gitmek ve barcelona'yı görmek için en iyi neden.. hatta insanın eline böyle gezip tozmak için bir miktar para geçerse gidip görülecek en ama en bi ilk yer.. onu görmeden ve bir de gördükten sonra şarkıyı dinlemek lazım.. hissedebilmek için.. gaudi'nin çalışmalarının tamamı gerçekten heyecan vericidir.. dünya üzerinde hayranlık uyandıran ve uhrevi bir saygı hissettiren bir sürü cami, katedral, saray var.. ama gaudi'nin yaptıkları gerçek anlamda kalbini çarptırıyor insanın.. gerçekten sıradışı, gerçekten özel.. ihtişam, debdebe değil heyecan var onun eserlerinde..

    ispanyol dehaları gerçekten olağanüstü şeyler yapmışlar ve deliliklerinin sınırında ürettikleri şeylerle farklı dehaları da etkilemişler, ilham verdikleri şeyler bile muhteşem olmuştur.. picasso, gaudi, dali, cervantes.. hepsi delidir, sıcakkanlıdır, capcanlı ve insan yüreğine işleyen şeyler yapmışlardır..

    ve özellikle burada bahsedilen kilisenin kendisi ne denli muhteşemse, kilise adına yapılmış olan bu şarkı da öyledir.. şarkının sözleri, melodisi, vurguları, iniş çıkışlarıyla gerçek anlamda heyecanlandırıcı, coşturucu ve liriktir.. dinleyen herkesi bir şekilde sarsar, insanda nereye varacağını bilmediği bir takım yolculuklara nereden eseceğini nereye götüreceğini bilmediği bir takım rüzgarada güvenerek çıkma duygusu uyandırır, hissettiğin bir doğruluğun ışığını izleme, güneşi takip etme, ve fırtınaların geçmesini bekleme.. aslanlar ve koyunlar arasında nerede saf tutacağına karar vermesi gerektiğini bilir insan ve bir "aptal" olmamak adına az konuşup çok yürümeyi..

    "dünyanın bizi nereye götüreceğini kim bilebilir? ancak bir aptal bunu söyleyebilir.. kaderin bizim için neler sakladığını kim bilebilir? biz gözlerimiz gördüğünce doğrunun ışığını izleriz; ama onun nerede olacağını nasıl bilebiliriz? nasıl bilebiliriz? sadece bir aptal söyleyebilir.."
    3 ...
  9. 25.
  10. 14.
  11. günde 12 bin kisinin ziyaret ettigi, görmeden ölünmeyecek sahaserdir. dün 15 euro karsiliginda girdim ve gezdim.
    2 ...
  12. 23.
  13. alan parsons project in muhteşem şarkısı- gaudi albümünden

    enstrümantal versiyonu albüm sonunda başka isimde, o daha da güzel.

    büyük deha gaudinin bir sürü manyak eserinden biri. eserlerinin yaşanılabilir olması sanatı apayrı bir yere taşıyor. bir parkı sanat müzesine çevirebiliyor.

    https://www.youtube.com/watch?v=IAiB_T2kqbc
    2 ...
  14. 8.
  15. yapımı (1882 yılında başlanmış olmasına rağmen) halen devam eden bazilikadır. sebebi mimari tarzının çözülememesi ile birlikte yapımının halkın bağışlarıyla devam etmesidir. mimarı * kulelerin yalnızca birini bitmiş halde görebilmiş, bir tren kazasında ölmüştür.

    http://www.google.com.tr/...7&ved=1t:429,r:12,s:0
    2 ...
  16. 9.
  17. mimarı olan antonia gaudi buranın inşaatı sırasında tamamlayamadan tranvayın altında kalarak can vermiştir,inşaat yarım kalmıştır, ispanyok hükümeti tamamlamamak için ellerinden geleni yapmaktadır, çünkü buraya bakmaya gelenler sözde gizemi yüzünden tamamlanamayan kilise, aa niye tamamlanmamış falan gibi merakla dünya kadar turist çekmektedir...
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük