Küçüklüğündeki Adıyaman’ı anlatır üstad bu eserinde.
--spoiler--
Adıyaman ufaktı yazları çok sıcaktı
Buz almaya giderdik her gün ikindi vakti
La ne hoştu eskiden aklıma geldin birden
Tuluğ dolu ayranlar satılırdı mahleden
La ne hoştu eskiden aklıma geldin birden
Tuluğ dolu ayranlar satılırdı mahleden
Yağmurlar başladı mı, babam damı loğlardı
Çörtenleri doğrıtır süviği tokaçlardı
La ne hoştu eskiden aklıma geldin birden
Deleme çevirirdik kıt kıtı sineğinden
La ne hoştu eskiden aklıma geldin birden
Deleme çevirirdik kıt kıtı sineğinden
Nahırlar dağılırdı Sütleri sağılırdı
Bitene kayboldu mu tellal sahit bağırırdı
La ne hoştu eskiden aklıma geldi birden
Sahanda şirrik yirdik nenem hake söylerken
La ne hoştu eskiden aklıma geldi birden
Sahanda şirrik yirdik nenem hake söylerken
Adıyaman ufaktı bahçalıktır bağlıktır
Şire kaynatılırdı her sene kerge vakti
La ne hoştu eskiden aklıma geldin birden
Bağa kelle vurmaya gidilirdi geceden
Le ne hoştu eskiden aklıma geldin birden
Bağa kelle vurmaya gidilirdi geceden
La ne hoştu eskiden aklıma geldin birden
Bağa kelle vurmaya gidilirdi geceden
Le ne hoştu eskiden aklıma geldin birden
Bağa kelle vurmaya gidilirdi geceden