la mome

entry15 galeri0
    1.
  1. türkçe si kaldırım serçesi olan, Gérard Depardieu nun oynadığı bir film.
    Ünlü Fransız şarkıcı Edith Piaf'ın yaşam öyküsünü konu alan fransız filmi, Efsanevi sanatçının 40'lı yaşlarına odaklanmış, hem müzikleri hem de Piaf'ı canlandıran Marion Cotillard'ın oyunuyla izlenmeye değer bir yapım.
    4 ...
  2. 2.
  3. edith piaf sevenlerin mutlaka görmesi gereken fransız filmi..sonu hüzünlü biraz*..
    2 ...
  4. 3.
  5. --spoiler--
    hızlı yaşa, genç öl; cesedin yakışıklı(!) olsun derler... edith piaf da hızlı, çok hızlı yaşamış, genç ölmüş (henüz 48 yaşında), ancak ne var ki cesedi 78 yaşında gibi.

    sevgilsini kaybetmiş o bir kazada, ölürken bile ismini sayıkladığı sevgilisini. derken evlenmiş, ama sevgilisiyle değil!

    amerika'da denemiş şansını, aşkını bulduğu yerde... diğer aşkı fransa'yı özlerken.

    annesi de bir şarkıcıymış, onun kadar büyük olmasa da...

    küçükken fahişeler büyütmüş, kör olup sonra yeniden gözlerine kavuştuğu bir genelevde kalmış yıllarca. son biraz büyüyünce o da fahişelik yapmış bir süre. ama bu kadar çirkin bir kadın fahişe olabilir miydi? şarkı söylemiş sokaklarda. derken bir türk filmi sahnesi... bir kart uzatılmış, bana gel diye. işte o kart sadece gidiş bileti olmuş 'ışıltılı', 'yeni' hayatına.

    ellerini kullanmış şarkılarda, şarkıları okşar gibi... belki de en güzel yeri elleri olduğu için.
    --spoiler--

    filmden çıkınca kararsızlık yaşadım. bu kadar sevdiğim bir kadının hayatı mı ciddi anlamda sıkıcıydı, yoksa film mi sıkıcıydı? sonra can sıkıcı olanın film değil, hayat olduğuna karar verdim.

    iç acıtanın en neşeli şarkıyı bile, insan üzerinde en derin kederler tahsis edecek şekilde okuyan edith piaf'ın değil, hayatın ta kendisi olduğuna karar verdim. hayat söyletmiyor muydu edith'e bu şarkıları?

    --spoiler--
    -sen bir serçeye benziyorsun, sizin oralarda serçe piaf demekti, değil mi?
    -evet.
    -senin adın 'küçük piaf' olsun. *
    -tamam ama komik değil mi?
    --spoiler--
    3 ...
  6. 4.
  7. çok daha güzel anlatılabilirdi hele ki böyle sıradışı yaşam öyküsüne sahip olan biri için.. ama ne olursa olsun piaf için izlemeye değer..
    film sonrası piaf ın şarkılarını mırıldanma hastalığı çok da kısa sürmüyor ayrıca..
    1 ...
  8. 5.
  9. 6.
  10. 7.
  11. piaf'tan daha çok edith'in hayatını anlatan film. en azından bu yönüyle takdire şayan. Bir şöhretin hayatı değil, bir kadının hayatını izletiyor.

    2.5 saatlik bir filme, edith'in hayatı ancak bu kadar sığdırılabilirdi herhalde. daha iyisini, ancak işin ehli hayal edebilir, ben o kapasitede değilim.

    izlediğim en güzel biyografi filmlerinden birisi idi.

    - sev...
    1 ...
  12. 8.
  13. Arşivinize koyup yıllar sonra bile izlerken hüzünlenebileceğiniz ve birşeyler öğrenebileceğiniz filmlerden. saklanmalı, korunmalı...
    1 ...
  14. 9.
  15. Müzik bilgimi geliştiren bunları ben hiç bilmiyomusum diye düşündüren sonundaki şarkıya bayıltan muhtesem bi film. izleyin pişman olmuyacaksınız.
    0 ...
  16. 10.
  17. --spoiler--
    - sanırım buradaki fransızlar ilişkimizi biliyorlar ne zaman bir restorana gitsem la vie en rose çalıyorlar. konuştuklarını görüyorum. hakkımızda bir şeyler konuşuyorlar.
    + seni sadece kendime isteyemiyorum ve sensizde yaşayamıyorum.
    - eğer bir gün hayat seni benden koparırsa, eğer bir gün ölürsen uzakta olsan da beni sevip sevmemen önemli değil ben de ölürüm.
    --spoiler--
    2 ...
  18. 11.
  19. film olarak çok sürükleyici değil. ama bir biyografi filmi için çok sürükleyicilik beklemek de ne kadar dogru onu bilemiyorum. edith piaf'ın büyük aşkı ve yaşadığı değişim görülmeye değer bir kısım mutlaka. işlerin avrupada da burdaki gibi döndüğünü görmüş olduk ayrıca. kenar mahallenin güzel sesli kızına kartını verip beni bul diyen gazino patronu ve ona minik serçe isminin konulması yeşilçam samimiyeti verdi biraz. filmin(ve aynı zamanda hayatın) sonlarındaki edith'e azıcık daha hayat veren 'non, je ne regrette rien' şarkısı tüm vuruculuğuyla seslendirildi. tüm bunların hiç bi önemi olmadıgını düşünüyor olsanız bile marion cotillard'ın oynadığı bir film oldugu için izlemek gerekir.
    1 ...
  20. 12.
  21. kaldırımlardan sirklere, oradan pavyonlara ve sonunda sahnelere uzanan bir yolculuğun hikayesi.

    edith piaf gibi bu dönemde pek ismi anılmayan bir efsanenin yaşadığı dayanılmaz acıları, hüzünle dolu yaşamında tutunmaya çalıştığı bütün her şeyin yerle bir olduğu yaşamının özeti.

    marion cotillard'a 2008 yılında oscar getiren müthiş bir oyunculuk ve hafızalardan kolay kolay silinmeyecek birçok sahne vardır.

    edith piaf ile sevgilisi marcel cerdan arasındaki yazışmalar dikkate değerdir.

    --spoiler--
    +Such pain, that plane flew away with my heart. My life, my breath, my sweet boy, my child, my dearest love your scent is still on my sheets, and my heart sleeps without waking in the arms of sadness.
    -Darling, I love you. What have you done to me? I miss you.
    +I'm depressed, lifeless, as though I'm waiting for something hold me close against your heart and
    know that nothing means more to me than you. Bring me back my heart.
    -Whenever I'm in a restaurant and hear 'La Vie en Rose'...
    +If I see, my love, how devoted you are to your wife and children I have the urge to go far away and perhaps one day you'll be grateful for what I've done. I can't have you to myself and I can't live without you. As God is my witness,I ask nothing for myself and am prepared to sacrifice everything.
    --spoiler--
    0 ...
  22. 13.
  23. iyi ki izlemişim dediğim film.
    bu filmden önce edith piaf hep bana soğuk gelmiştir. ama sanatına her zaman hayran kaldım, orası ayrı bu filmden sonra edith piafın her fotoğrafında, şarkısında bir şeyler arar oldum. o soğuk kadın gitti; her duyguyu ölürcesine yaşayan biri geldi. şiddetle tavsiye ederim.

    ve ayrıca film ağlatır da..
    1 ...
  24. 14.
  25. kelime anlami "kiz çocuk" olan gavur filmi.
    0 ...
  26. 15.
  27. ülkemizde (bkz: kaldırımlar serçesi) olarak gösterime giren film. bu film tam bir efsane oyunculuk örneği sunuyor. marion cotillard resmen edith piafı yaşamış. e tabi ki bu kadar perfect oyunculuğa oscar ödülü bence tam isabet olmuş a dostlar. benim edith piaf ile tanışmam (bkz: inception) filmi ile oldu aslına bakarsanız. o filmi izleyenler hatırlar rüya âlemlerinde gezinen hırsızların dinlediği " non, je ne regrette rien " ve bu müziğin sahibi (bkz: edith piaf) ın anlatıldığı film. tevafuk o ki edith piaf rolünde oynayan marion cotillard, inception filminde de vardı. kaldırım serçesi lakabı ile ünleniyor ve (bkz: para her zaman mutluluk getirmez) sözünün de gerçek sahibi. inişli çıkışlı bir hayatı ve sürekli geri dönüşleri ile farklı zamanları anlatan film. kaprisli bir hayat ve yalnız başına bir son. ayrıca filmin içinde edith piaf'ın şarkılarından oluşan mini bir derleme de mevcut. bence izleyin. bu kadar uzun yazdığıma göre gerçekten beğenmişim demektir. * *
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük