öncelikle "ben bazı konularda bilgiliyim, alakasız zamanlarda, yerlerde insanların gözüne sokmalıyım bunu" diyen bir insan serzenişi olabilir. onu geçtik diyelim; aşk, her şekilde anlatılabileceği için de doğru olmayan bir sıfat yakıştırılmıştır bestekarımıza. aşk kiminde hüzün, durgunluk yaratır, kiminde kırlarda çocukluk şarkıları söylerek koşma hissi uyandırır, kimine de üç beş takla attırır. o yüzden "la majörün nasıl bir şey olduğunu biliyorum ve bunu sizin gözünüze sokmak istiyorum"cular tarafından açılmış bir başlıktır diyip geçiştirebiliriz.
"olur mu öyle şey abi dünyanın neresinde görülmüş la majöründen aşk şarkısı yapıldığı" gibi tepkilerle karşılanan insan. bi daha yapmasın, ikinciye uyarmayız.
arasıra * müzisyenleri düşündüren ilginç tespittir. minör kalıplar sanki daha bir uygundur hisleri anlatmaya. (lakin arasına bikaç tane majör atılmalıdır.)
scorpions - born to touch your feelings; minör
serdar ortaç - jötem; majör (bu da mı minör sayın hakim)