şarkının başında, " biliyorum " yerine " deliyorum " ya da " diliyorum " diyor sayın dalkılıç. nedendir bilinmez tabi. severek dinliyorum ama hiç problem olmuyor.
milattan önce birinci yüzyılda hindistan'da yaşadığı sanılan ünlü felsefeci ve yazar beydeba'nın kelile ve dimne adlı eserinde yer alan öykülerin tam on sekizini biraz değiştirerek kullanmaktan çekinmemiştir.
la fontaine masallarına başlarken,
'' her şey konuşur burada,balıklar bile
bütün söyledikleri bizleredir ama
insandır eğittiğim hayvanlar yoluyla'',der.
diğer yazarlar tarafından eleştirilen yazar.sebebine gelirsek;
mesela ağustos böceği karınca hikayesini göz önüne alalım.Amaç çocuklara ağustos böceği gibi olmamayı öğretse bile zor durumda kalana yardım etmemeyi tasvip eder.Yani yarın öbür gün bir arkadaşınız zorda kalır, siz ona yardım etmeyin çünkü zamanında o sizin gibi çalışmadıdır.buda kopya vermeyen piç arkadaşları oluşturur ki bunlar ağustos böceğinden de karıncadan da daha ibnedir.
Rousseau'ya göre çocukları kurnazlığa, kötü rollara iten yazardır.
Ki bence de öyle, ders verir anlamlı da şeyler anlatır ama hep kötü kazanır fabllarında.
Ve bu adam çocuklara hitap ediyordu o zamanlarda. ee? Çocukken düşünemezsiniz her detayı, aklınızda sadece manikeen bir vizyon oluşur, ve kurnazın, kötünün kazandığını hatırlarsınız.