la fleur du mal

entry2 galeri0
    ?.
  1. Claude Chabrol'un 2003 yapımı yanılmıyorsam son çektiği filmdir. bu filminde de diğer filmlerinde olduğu gibi birçok ortak nokta görürüz chabrol de.

    filmin esas konusu, bir bildiri üzerinde yoğunlaşır. bu bildiri aslına bakılırsa tüm olayların da başlangıcını işaret etmektedir ve karakterlere de kişiliklerini bağışlayan budur. bu bildiri ile aile ve aile içersindeki bireyler geçmişleri ile yüzleşirler. line hala özellikle bundan en fazla acıyı çekecek olandır. çünkü seneler boyu suçluluk duygusu ile yaşamış ve bunu içersinde bir zehir gibi taşımıştır. zaman belki de ona en fazla acıyı çektiren bir fenomen olduğundan dolayı, artık ana sığınmış ve anın''bir sonsuzluk'' olduğunu kabullenmiştir. michele'nin üvey babasını öldürmesi ve line hala'nın bunu üzeirne alması filmin sonucunda onun için belki de en büyük fırsattır. filmin esas sorunsalı da bu zaman çevresinde dolaşmaktadır.(ölüyü merdivenlerden çıkarırken gülmeleri insanın kanını dondurmaktadır)

    film taşplaktan çalan bir müzik ile başlar ve kameranın hafif salınımları ile devam eder. merdivenlerden yukarı çıkar kamera görüntüsü ve bir kapıdan içeri gireriz(tahmin ederiz ki bu ''line hala''(Suzanne Flon)'dır. filmin kült bir kişiliğidir ''line hala'') umutsuz bir şekilde oturmaktadır. daha sonra kamera salınımlı ilerlemelerine müzik eşliğinde devam eder.ve başından kan sızan bir adam görürüz ve ölmüştür bu adam. bu sahne filmin son sahnelerinde de yaşanacaktır. realitenin bir tekrarı olacaktır. chabrol'un son dönem filmlerinin tipik özelliklerinin barındırır. michele de aynı sorunları yaşıyacak ve üveybabasının tacizlerine karşı elindeki lamba ile onun başına vurup istemeden de olsa onu öldürecektir.(bir önceki line halanın sahnesinin hemen hemen aynısıdır)

    filmde aile ilişkilerindeki karmaşa dikkat çekicidir. daha doğrusu anne ve baba kimlikleri ile oğul ana kimlikleri arasında bir belirsizlik vardır. françois de michele ile olan ilişkisi ise biraz da bu tip bir soruna odaklıdır. yani hem kız kardeşidir hem de değildir ki françois(Benoît Magimel) michele(Mélanie Doutey)'ye sevgisi hakkında şöyle demiştir

    ''seni hem seviyorum hem de nefret ediyorum''

    sevgisi bir noktada geleneğin baskısından kaynaklandığı için bu zorunluluk françois'de nefret uyandırmıştır. kaçışı(aslında bakılırsa babasının bunda büyük payı vardır) biraz da bu soruna dayalıdır. ama bir diğer anlamda da sevmektedir onu. kesinliğin felaket getirdiği daha önce chabrol tarafından söylenmişti, chabrol seyirciyi de böyle bir karmaşanın içersine atıyor.

    kamera hareketleri ise bu filmde oldukça dikkat çekici; karakterleri bazen yakalamak zordur bu çekimlerde çünkü sürekli gidip gelirler. daha doğrusu kamera her zaman onların üzeirne odaklanmaz, karakterler de buna bağlı olarak uzaklaşıp geri gelirler. kamera onları pek takmaz, chabrol'e göre

    ''filmin akışı, karakterlerin hareketlerinden daha önemlidir''

    bu aynı zamanda filmi canlı tutmanın bir yoludur. ama bir diğer nokta da karakterlerin belirli bir zamana kadar pasif olmaları. döngü yeniden dönüp etkisini sürdürmeye başlıyor bu canlılığı sağlayan ise Amerika'dan dönen François. François'in Amerika'ya gidişi bir nevi kaçıştır. neden? tekrarlardan. çünkü dönemler boyu(filmden izlediğimiz kadarıyla) ailenin uğradığı felaketler ve aynı şeylerin gerçekleşmesi onu korkutmaktadır.

    filmdeki karakterlerimiz aile bağlarındaki çifte bağlılıktan dolayı(Charpin-Vasseur çifte soyadlı) çifte anlam ifade ederler. bunların yanında gerçekliği abartmadan ya da bayağılaştırmadan gerçekçi ve istihzalı bir yapıyla vermeye çalışır chabrol. yani bir çok şeyi çifte anlam üzerine kurmuştur.

    son olarak bu filmde ve diğer filmlerinde olduğu gibi dikkat çekici bir yan görürüz. başrol genel anlamda kadınlarındır. ''les biches'' ya da ''innocents with dirty hands'' isimli filmlerde de başrolde kadın oyuncular bulunur. çünkü chabrol bir röportajında der ki:

    ''kadınlar güçlü kişiliklere sahiptirler ve itici olmadan güçlü olurlar''
    0 ...
  2. ?.
  3. baudelaire'nin baudelaire olmasını, sanatçı olarak yücelirten, insan olarak dibe batmasına yol açan kadın olan jeanne duval'in için yazdığı şiirden ilham almıştır.
    edit:uzun bir şiirdir. bölümleri de ayrı ayrı adlandırılmıştır. aynı anda söz konusu şiirleri içeren kitabın da adıdır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük