--spoiler--
Los Angeles Sırları'nda, 50’lerin Los Angeles’ında yer altı dünyasının patronu sayılan Mickey Cohen’in hapse girmesiyle doğan boşluktan dolayı şehirdeki diğer suç örgütleri arasında liderlik savaşı başlar. Bir gece Cohen’in adamlarına bir baskın düzenlenir ve hepsi öldürülür. Öldürülenler arasında eski bir poliste vardır. Bu olayı soruşturmak üzere L.A. Polis Departmanı üç polisi görevlendirir. Görevlendirilen polisler karekter olarak birbirlerinden çok farklıdırlar. Ed Exley, L.A. Polis Departmanının altın çocuğudur. Kurallara bağlı ve her şeyi kanunlara göre yapar. Bud White, çabuk sinirlenen, agrasif, gerçeğe ve doğruya ulaşmak için her türlü yola başvuran biridir. Üçüncü ve son polis Jack Vincennes ise; L.A. Polis Departmanını anlatan bir televizyon dizisine danışmanlık yapmakta, tanınmış ve gündemde olmayı seven biridir. Bu üç kişi olayı soruşturmak için bir araya gelirler. Ancak soruşturma çok çabuk sonuca ulaşır. Bu durum üç polisi rahatsız eder. Soruşturmada bu kadar çabuk sonuca ulaşılmasında bir bit yeniği olduğunu düşünürler ve araştırmaya devam ederler. Ve araştırmaları onları çok güzel bir kadına kadar götürür. Film Kim Basinger ve senaryosuyla iki Oscar kazandı.
--spoiler--
1997 yapımı 138 dakikalık suç/dram/gizem kategorili james ellroy'un romanından uyarlanan, yönetmenliğini curtis hanson'un yaptığı 2 oscar/84 ödüllü noir örneği. 8.3 imdb puanına sahip. senaryo/kurgu/kadro ve oyunculuk şahane, kesinlikle izlenmeli https://galeri.uludagsozluk.com/r/1337178/+
En sevdiğim polisiye-suç filmlerinden biridir, hiç unutmam bu filmi konusu ve kadroda guy pearce var diye izlemiştim. Ortalarına doğru russel crowe'a hayran olmuştum* sanırım kadınlara karşı hassas olması ve güzel adam patakladığı için hoşlanmıştım kendisinden*kevin spacey zaten sevip saydığım bir aktör, fakat jack karakterini diğer rollerinden daha çok severim. Ben dahil bir çok kişinin en sevdiği sahne şudur https://galeri.uludagsozluk.com/r/1337177/+ jack'in bu tatlı gülümseyişi arabaya kadar devam eder ve yüzünü silen ed kopar *
tanınmış oyunculardan kurulu tipik bir "katil uşak" temalı polisiye filmi. kevin spacey ve russell crowe döktürürken, kim basinger ise 44 yaşında gözlerin pasını silmektedir.
Böyle bir filmin bu kadar gözden uzak olması şaşırtıcı. Genelde ön plana çıkan polisiye filmlerde FBi gibi kurumlar yüceltilir. Bu filmde bu yok. Yoksa bana göre film daha iyi yerlerde olabilirdi. Filme sürekli bir kargaşa hakim. Karakterler psikolojik olarak iyi yansıtılmış. Oyuncular birbirinden iyi. Bu film izlenir.
kendime niye bu filmi daha önceden izlemedim diye kızmama vesile olmuş çok iyi film. kadro efsane ,imdb top 250 de olup da bu kadar az popüler olması hayret verici.
los angeles tarihi hakkında kurguladığı romanlarıyla dikkat çeken james ellroy' un eserinden sinemaya uyarlanmış, kevin spacey, kim basinger, guy pearce gibi kaliteli oyuncuların rol aldığı film.
kevin spacey ya da guy pearce hayranı olunması dışında çok fazla izlenme sebebi barındırmayan filmdir. sıradan bir lanet polislerin iç hesaplaşması filmidir kimin eli kimin götünde belli değildir.
daha önce nasıl kaçırmışım ve izlememişim şaşıyorum doğrusu. tam bir polisiye filmi.
kevin spacey in oyunculuğu için "yönetmen ağladı be" diyebiliriz.
russell crowe da döktürüyor.
arşivlerin arasında yerini alacak türden film.
filmin içinden sahnelerden bahsetmek isterdim ama mobilden giriyorum spoiler yok lan.
izlediğim en iyi polisiye filmlerinden biri. Alışılagelmişin dışında bir konusu var. Zaten ilk olarak bu yönüyle dikkatimi çekti. Ondan sonra bir de Kevin Spacey avantajı var ki sormayın gitsin. Filmde üç polis geniş olarak işleniyor, üç farklı karakter filmde ki senaryoyu oluşturuyor. Bir tanesi fazla sinirli, bir diğeri hayli kararlı ve kuralcı, diğer bir polis ise popüler olmayı seven biri. Aslında tam da isteyeceğimiz üç tane birbiriyle hiç alakası olmayan karakter. Bunun üzerine gidiyor film.. Hem kişilik analizleri bakımından hem de senaryoya olan olağanüstü etkinlikleri bakımından çok hoş gözüktü. Aslında bu zıt karakterler kaderin onları birbirlerine çektiği yere doğru sürükleniyor.
Filmde öncelikle en başarılı nokta son ana kadar merak uyandırması. Senaryosunda herhangi bir açık yok, seyirci son ana kadar filmin meraklısı durumunda. O an da düşünülen şeylerin tam zıttı oluyor ve klişe sırıtmıyor yapılanlar. Filmin sonucunda da hayli güzel bağlantılar var. Ancak kesinlikle söyleyebilirim ki basit bir şekilde kurgulanmış. Ben daha esrarengiz, sıradışı bir son bekliyordum. Çünkü en azından senaryosu ve kurgusu bana bunu hissettirdi. Almak istediğimle değil, filmin verdiği şeyle yetinmek zorunda kaldım kısaca.
Kevin Spacey ve Russell Crowe yine harikaydı. Özellikle Spacey hayranlığım daha baskın olduğu için her sahnede Jack'i bekledim. Ama maalesef o kadar etkin bir karakter olarak gözükmedi bana. Bu da beni hayli üzdü.. Kim Basinger ise çok ayrı bir kimyaya sahipti. Ulaşılması güç ve istenilen bir kız rolündeydi. Bu da onu harika kılan etkenlerden bir tanesi. Film boyunca farklı bir havası olduğunu ve kesinlikle birşeylerle bağlantılı olduğu hissini uyandırıyor seyircide..
Film, izlenmesi gereken filmlerden bir tanesi. Kesinlikle mutlu ayrılacağınız ve zamanınıza değecek bir crime ürünü.. Tavsiye ederim, izleyin.
benim gibi "kevin spacey nerede oynarsa izlerim abi" diyenlerdenseniz bu filmi kaçırmamak gerekir. senaryo ve oyunculuklar şahane. tabi ki kevin abimiz yine döktürmüş.
kevin spacey için oturup, russel crowe ile kalktığım film. arada guy pearce'da tadı tuzu oldu tabi ama russel crowe'un oyunculuğuna hayran kaldım bunu belirtmeden edemem. lakin 40 küsürlük kim basinger'ın muhteşem güzelliği ve oyunculuğu geriye kalan bütün aktörleri silip atmış. keza ablamız bu film sayesinde oscar ödülüne layık görülmüşmüş.*
filme gelecek olursak bu tarz polisiye filmlerini bendeniz pek bir sevmekle birlikte sevmeyen insanında rahatlıkla kendini bırakıp iki saat boyunca aralıksız izleyeceği bir film. kurgusu sayesinde filmi sürekli takip etmek zorunda kalıyorsunuz. kafanızda soru işaretleri, parçalar ve bunları birleştirme isteği, arada kim basinger, olayın bir anda çözümlenmesiyle duyulan heyecan ve filme daha bi odaklanma, arada gene kim basinger ve güzel bi son. tabi gene kim basinger.
kevin spacey adını görüp izlemeye karar verdiğim. kevin baba ile russell crowe'un da eşsiz performans gösterdiği polisiye film.
--spoiler--
filmin ilk yarısında exley'e ettiğiniz bütün küfürleri geri alacaksınız.
--spoiler--
kurgusu, sağlam oyunculukları ve akıcılığıyla yaklaşık iki saat boyunca gözünüz kırpmadan izleyebileceğiniz harika bir film. russell crowe'un sert adam tripleri takdire şayandır. hele guy pearce'ın hödüklükte sınır tanımadığı bir lana turner sahnesi vardır ki gülmekten kırıp geçirir. kevin spacey yine ifadesiz ve muzur suratıyla, çok şeyler ima eden gülümsemeleriyle hepimizin gönlünü kazanmıştır. kısacası usta oyuncuların mükemmel bir şekilde sırtladığı suç-polisiye türü filmlerde başa oynamaya aday bir filmdir.
