hafif vakalarla aüır vakaların birlikte bulunduğu, sürekli kavga çıkan koğuş. allah bir daha düşürmesin. koğuş ağası bir şizofreni hastasıydı. koğuş ağası da kendiydi sağ kolu da kendiydi çaycısı da kendiydi.
bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde bulunan, çoğunu major depresyon hastalarının oluşturduğu hastane koğuşunun ismidir.
koğuş hakkında biraz bilgi vereyim ;
sabah saat 6'da kalkılmak zorundadır. 6.30 da kahvaltınız verilir bunun akabinde 1.5 saat sonra yani sabah saat 8'de sigaranızı alırsınız. iki saatte bir sigara verilir. sabah saat 6'dan akşam saat 8'e kadar tek yapabileceğiniz şey hastane içerisinde dolaşmaktır. genellikle televizyon izlenir, kanal ise kral tv'dir. yatak odalarının kapıları saat 6.30'da kapanır. uyumak gibi bir şansınız yoktur. 14 saat boyunca boş boş oturur veya televizyon izlersiniz.. akşam saat 8'de yatak odaları açılır ve uyumak için içeri gidersiniz çoğu kişi saat 8'de uyuyamaz genelde uyumaları 11 12'yi bulur.
18 yaşında bu hastanenin çilesini çekmiş bir insanım. sebep ise intihara teşebbüs. çok uzun süre kalmadım, fakat hayatımın en kötü zamanını orada geçirdim. benden daha kötülerini gördüm. hapları içip pilot konumuna geçen arkadaşları. bütün gün ortalıkta ruh gibi dolaşıyorlar. gerçekten ruh hastası olmasanız bile orada durmak insanı mahvediyor. ha bir de sinirlerine hakim olamayıp etrafa saldıranlar var. onlar ise bambaşka, yatağa bağlıyorlar akşama kadar. elleri, ayakları ve bel bölgesinden. kıpırdayamıyor, üstelik camda var bu kişinin yatakta çırpınışlarını çok rahatça görebiliyorum.
