uzaktan duyulan, korkulan ve hep uzakta olduğu sanılan hastalık.
geldiğinde hayat filmini en heyecanlı yerinde reklama geçirir. hasta olup hastanede yatmak mı zor, dışarıda olup hastaneye uzak olmak mı bilinmez. hastalıkla boğuşmak mı zor, hastalık geçince geçtiğine inanmak mı bilinmez.
insanın yaşaması gereken ne varsa yaşar ve sadece ait hissettiği yerde kalır. böyle bir durumda anlaşılır ki bazı insanlar vardır; ilk görüşte çok kuvvetli şeyler hissedilir ona karşı ve söz verilir sessizce her zaman yan yana durmaya dair... löseminin reklama geçirdiği hayat, sözleşilen sevgiliye aitse, hiç düşünülmez ne yapılması gerektiği... bilinir geçeceği... sadece onu çok yormasından, canını çok acıtmasından korkulur. onun sıkıntısı kocaman bir çuvala doldurulup çok uzaklara götürülmek istenir ama ne yazık ki imkansızdır. tek yapılabilen onunla susmaktır. iyileştikten sonra normale dönmeye çalışırken yeniden başlanır her şeye...en baştan başlar ve yarım kalan yaşanmaya devam edilir ona daha çok sarılarak...lösemiyle boğuştuğu aylarda korkudan doğru düzgün eli bile tutulamamıştır sevgilinin çünkü... ve ne olursa olsun, gözlerinin hiç değişmediği ve özlenilenin sadece bakışlarındaki bulutsuzluk olduğu bilinir. herşey bilinir, hiçbir şey söylenemez ve sadece kafasındakileri anlamaya çalışırken bile oluşan yorgunluk ona sarılınca geçer ve film kaldığı yerden devam eder.
vücutta kan yapan sistemin hastalanmasi sonucu, yapilan kanin olmasi gerektiginden baska türlü üretilmesi sebebiyle, bütün organlarin iflas etmesi sonucu, genellikle ölümle sonuclanan bir kanser türüdür.
kan, insan vücüdundaki her türlü besin tasimasini saglayan ana sivi oldugundan, bu sivinin kimyasinin bozulmasi bütün vücudu etkilemektedir. ilk etkilenenler böbrekler, karaciger ve beyindir. ancak lökositler artik iyice görevini yapamamaya basladiginda kacinilmaz son olarak bu organlar, ve dolayisiyla bu organlarin yer aldigi metabolizma- yani adamin kendisi- ölmektedir. kisiden kisiye bambaska etkiler yapabilmektedir lösemi.
bircok alt türü olmakla birlikte aml all cml cll seklinde dört türü mevcuttur. aml cok tehlikelidir (akute myeloische leukaemie)....bu hastalik genellikle cocuklarda görülen lösemidir. aml genellikle "kök hücre" tedavisiyle iyilestirilmeye calisilir. ancak cok görülen bir durum olarak, hastalik, tamamen gerilemis olsa bile, birden bir atak yapip hastayi birkac hafta icerisinde, ölümle burun buruna getirmektedir (ve öldürmektedir)...bunun sebebi arastirilmakta, cesitli teoriler ortaya atilmaktadir. ancak hicbirisinin kesinligi kanitlanmamistir.
cml ve cll cok sinsidirler. belirti göstermeye basladiklari zaman, cogunlukla ölüme artik 5 kaladir.
kanin neden durup dururken bu sekil gelisimler gösterdigi bilinmemektedir. yalniz kansere sebep olan bazi benzol gibi maddelerin mevcudiyeti kesinlik kazanmistir. ancak cok kere hicbir görünür sebep olmadan insanlarin lösemiye yakalandiklari da cok görülür. bunun sebebi bilinmemektedir. mesela sigara, lösemiye yol acmaz. aslinda hicbi seyin gercekten lösemi hastaliginin ana sebebi oldugunu hic kimse söyleyememistir. bilindigi üzre, en saglikli olmasi gereken grup cocuklardir, ve tuhaf bir bicimde lösemi de oldukca yaygin bir bicimde cocuklarda görülmektedir.
ilik nakline gerek kalmadan kemoterapi ile yenilebilen bir hastalıktır. ama kemoterapilerin vücutta yarattığı yan etkiler yüzünden yendiğine sevinilemeyen bir hastalıktır. neticede insanın hayatına bir kere girer hayatını mahveder ve gider. göndermeyi başarmak başarıdır ama ona alışmak imkansızdır.
latince beyaz kan demektir.
ani ve süreğen lösemiler diye ikiye ayrılır ve bunlar da kendi aralarında myoloid ve lenfoid lösemi olmak üzere ikiye ayrılır.
akut miyoloid lösemi: kanda miyeloid seri hücrelerinin yani bakterilere etkili hücrelerin olgunlaşmadan kana salınımı söz konusudur. tedavi kemoterapi ve kemik iliği naklidir.
akut lenfositik lösemi: kanda lenfoid seri yani virüslere etkili hücrelerin olgunlaşmadan artmasıdır. tedavi kemoterapi ve kemik iliği naklidir.
çocuklarda görülen genellikle akut lösemilerdir ve erken tedavi ile şifa mümkündür.
kronik miyoloid lösemi: kronik süreçte myeloid hücrelerin kanı doldurması sözkonusudur. tedavisi kemoterapi interferon imatinib ve kemik iliği naklidir. eğer mümkünse ilk seçenek kemik iliği nakli olmalıdır.
kronik lenfoid lösemi: ** . tesadüfen saptanabilir. tedavi her zaman gerektirmez. nadiren kemik iliği nakli düşünülür. 55 yaş altı hastalarda ilk seçenek olabilir.
Ana olarak dört gruba ayrılan sadece çocuklari değil yetişkinleri de etkileyen hastalık.
Ana gruplar:
Akut Lenfoid Lösemi (ALL):çocukluk ve adelosan dönemindeki lösemilerin %80 ini olusturur.
Akut Myeloid Lösemi (AML): ergenlik çağı ve 20 li yaşlarda sık görülmekle birlikte erişkinlerde de görülme sıklığı artar.
Kronik Lenfoid Lösemi (KLL) : Görülme sıklığı yaşla birlikte artar ve en sık olarak 60 yaş üstünde gözlenir.
Kronik Myeloid Lösemi (KML) : Yetişkinlerde gözlenen lösemilerin %20-30 unu meydana getirir ve 25-60 yaşları arasında gözlenir.
minicik avuclara ve bedenler sahip cocukların basına gelen en kötü hastalıktır. o kadar kücüklerdir ki ben lösemiyim desede anlamını bilmez oyununa devam edebilirler. zamanla saçlar dökülür , fizyolojik olarak değişirler ve anlam veremezler. ayrıca kullandıklaı ilaclar gereği tokluk hisleri bulunmamaktadır.
allahın düşmanıma bile göstermesini istemeyeceğim hastalık. her 10 lösemili hastadan 6'sı malesef kurtulamıyor. fakat hastanın doğru ve düzenli tedaviler altında ve oldukça güzel moralli olması hastanın iyileşmesi için çok önemli adımlardır. uygun tedaviler ve mutluluk bu hastalığın ilacıdır.
sadece bir halsizlik şikayeti ile doktara gitmiştim. önceleri gençlikte olur böyle şeyler dedi doktor. bir hafta daha halsizliğim devam etti. sonra bir gece ateşlendim. ertesi sabah gittiğim hastanede doktorlar senden bir kan alalım dediler. hemşire geldi, daha önceden de kan vermiştim. endişelenmedim. ama keşke vermeseydim diyorum çoğu zaman. çünkü verdiğimin ertesi günü hastaneye gittiğimde beni oraya yatıracaklardı...
tedavisi mümkün olan sadece ilik nakli gerektiren bir hastalıktır. ilik nakli nedense ülkemizde pek sıcak bakılmayan bir unsurdur. ki biz aydın diye gecinenler bile buna fazla özen göstermemektedir. düşünün birine hayat vermek nasıl bir duygu olur sizce. bir denesek verdiği huzuru anlaya bilsek inanın herzaman birilerine yardım ederiz. bunu anlamak için isterseniz önce işe kan vermekle başlayın.
sadece çocukları değil orta yaştaki birini de etkileyen, kanserlerin içinde en ani ölüme sebep olan, çok acı çektirmeden çekip alan, birkaç saat önce sohbet ettiğiniz arkadaşınızın uykuya daldığını zannederken öldüğünü anlamanıza sebep olan hastalık.
kandaki lökositlerin anormal, kontrolsüz ve farklı şekillerde artmasıyla seyreden, prognozu(seyri) kötü bir hastalıktır.
belirtileri;anemi, halsizlik, deri ve mukozada kanamalar, ağızda yaralar, lenf bezlerinin büyümesi, lökositoz, kemik ve eklem ağrısıdır.
Halsizlik, yorgunluk, nefes darlığı, çarpıntı, enfeksiyon, ateş, alışılmadık kanamalar, vücutta morarmalar, boyun, koltuk altı ve kasık bölgelerinde lenf bezlerinde ağrısız büyüme kan kanserlerinin en önemli belirtileri sayılıyor. Araştırmalar kan kanserlerinin tedavisindeki başarının yüzde 40-90 arasında değiştiğini gösteriyor.
Her 100 bin kişiden 2-10;unda görülen kan kanserlerinin oluşumunda, giderek artan çevresel kirliliğin önemli bir rolü olduğu belirtiliyor. Benzen içeren kimyasal maddeler, radyasyon, elektromanyetik alanlar; down sendromu gibi bazı kalıtımsal hastalıklar ve kemoterapi uygulaması, lösemi ve lenfomalardan oluşan kan kanserlerinin riskini artırıyor.
Kan kanserleri halsizlik, yorgunluk, nefes darlığı, çarpıntı, enfeksiyon, ateş, alışılmadık kanamalar, vücutta morarmalar, boyun, koltuk altı ve kasık bölgelerinde lenf bezlerinde ağrısız büyüme gibi belirtilerle ortaya çıkıyor.