kış mevsiminde kalorifer peteğine sırtımı yaslayıp kitap okumak, evlerine giderken yağmura yakalanan insanları sıcak odamda, pencerenin kenarında, elimde sıcak kahvemle izlemek en çok keyif aldığım şeyler arasındadır.
sıcak bir evin varsa ve o evin içinde sevdiceğin ya da kucağında uyuklayan bir kedi varsa, elinde sıcak kahven ile yağan karı camdan izlemektir.
ama o manzaraya soğuktan tir tir titreyen bir karton toplayıcısı ya da evsiz girer ki sıcak evinden utanırsın. lanet edersin kışa, kendine, sevdiceğine, kedine. o kucağındaki yaratık kadar bile değer görmemektedir çünkü o sokakta titreyen insan.
Yazlık teker alamadığı için, yolda korku ile arabasını süren şoföre, kışın güzel yanlarını sor. Bakalım ne diyecek?
Yollar kar ve buz sebebiyle kapandığı için, yaşadığı yerde mahsur kalmış birisine sor bakalım kışı nasıl anlatacak?
Evinde, odunu ve tezeği az olduğu için, hava durumuna kulak kesilen, elleri soğuktan titreyen insanlara sor bakalım, kışın güzel yanları neymiş?
Evsizler var, sokaklarda karton üzerinde yatan her daim aç ve her daim üşüyen bir de onlara soralım, kışın güzelliğini bakalım ne romantik anlatacak?
Tuzu kuru olanlar için kış mevsimi saleptir, şöminedir,kalın giyinmektir, kar yağışını izleyerek şiir yazmaktır.
Tuzu yaş olanlar ise baharı ve yazı bekler. Yaş olan tuzlarını kurutarak ağızlarının tatlanması için.
tuzu yaş olanlara selamlar olsun.
Şüphesiz ki kestanedir. Kışın her yediğim kestane beni o 5-6 yaşlarıma götürür, annemin sobanın üzerine dizdiği kestaneler, çay ve tereyağlı ekmeği getirir önce aklıma; daha sonra ise zamanın ne kadar çabuk geçtiğini.
yaz ayları yeni insanlar tanımak için fırsatlar yaratırken, kış aylarında tanıdık insanlarla daha çok zaman geçirme olasılığı olduğundan samimiyet artırılır.
üşümek.
soğuktan nefes alamamanın verdiği yaşam hissi.
izlenebilecek çeşitli manzaraların varlığı( karın yağışı, yağmurun yağışı)
sıcak çorbayı içerken keyif alabilmek, içini ısıttığını iliklerine kadar hissetmek.