hamdolsun sayın başbakanımız, dünya liderimiz sayesinde artık tarih olmuştur. geçti o kasvetli kemalist zihniyetin bir o kadar kasvetli kaotik kışlarında sahur yapmalar. dürgiye gendıni çoq geliştirdi! hayal idi gerçek oldu yeaa...
soba yanardı, trt de evliyaların hayatlarını anlatan filmler açık olurdu, akşam okuldan çıktığımızda direk iftar sofrasına koşardık, hey gidi günler. edit: trt değil tgrt olacaktı.
güzel yıllardı. mutfak soğuk olduğundan battaniye ile otururdum sofraya. (odada soba olmasına rağmen sahur soğukta yapılırdı)o soğuk havada çay çok iyi gelirdi. tabii o zamanlarda uykulu gözlerle namazda Allah a lütufta bulunmak, Allah birdir demek kadar huzur verici bir şey yoktu. özlüyorum o günleri.
Tahmini 15 sene önce falanın Ramazan ayıydı. Saat 4 gibi sahur yapar öğlenci olduğumuz akşam da 5. Derste ezan okunurdu. Hocalarımız deste oruç açmamıza izin verirlerdi. Sonra son teneffüs zili çaldığında bahçede arkadaşlarla o aksam karanlığında bişeyler daha atıştırıp son derse girerdik. Akşam son ders 5 buçukta bittiğinde feneryolunda o zifiri karanlıkta eve giderdik mahalleden arkadaşlarla.
(bkz: sözlükle dertleşmek)