Soğuktan donarak ölen evsizleri yemek bulamayan sokak hayvanlarını parasızlık yüzünden evde soğukta oturup camdan karın yağmasını üşüyerek izleyen insanları yırtık ayakkabılarla okula giden çocukları düşündükçe hak verdiğim tiplerdir.duyarlılardır.Bu dünya en çok da onları üzer.
Normal insandır. Doğalgaz faturası can yakıyor. Kat Kat lahana gibi giyiniyorsun. Etraftaki herkes işini biran önce halledip evine dönme derdinde ekstra sinirli. Saç, baş, makyaj sürekli dağılıyor, akıyor. Günler kısa geceler uzun yapmak istediğin hiçbir şeyi yapamıyorsun gibi hissediyorsun. Kışlık bütün kıyafetler ekstra ağır insanın hareket kabiliyetini sınırlıyor. Montuydu botuydu yazlık kıyafetlere göre daha pahalı. Kışın elinde kahve Polar ve hırkasıyla cam kenarında tatlış oturan kızlar geliyor insanın aklına ama öyle bir şey yok sürekli hasta olan ve burnu silinmekten tahriş olan kızlar var. Gece yatağa giriyorsun soğuk buz gibi... sabah tam sıcak yorganı çekmişsin kafana kadar ısınmışsın ama kalkıp hazırlanman lazım. Duş almak istesen istediğin kadar sıcak olsun ev üşürsün yine de. Kalorifer yanı kovalarsın bütün gün. Kışı sevmeyen insan çok haklıdır. Azıcık sıcaklayacaksınız diye sokaktaki hayvanları, evsiz barksız insanları zor durumda bırakacak bir şeyi sevmemi beklemesin kimse. iki tane Kartopu atacağım diye kışa methiyeler düzemem.
hem buz gibi soğuktan sıcacık eve girdiğin o andaki his, paha biçilemez.
ayrıca fazla kiloları saklamak için de ideal. haydi kat kat giyinip marul gibi dolaşma zamanııı!
Benim bu tip. Havadan, havanın sıcağından bunalmış olsam da kış; sokakta yaşıyan evsiziyle, üşüyen bebesiyle, yakacağı olmayan eviyle öyle çok da sevilesi bir mevsim olmasa gerek.
Soğuğun çaresi var kalın giyinirsin doğal gazı köklersin ama sıcağın çaresi yok be klimayı açsan yaz günü hastasın dışarı çıksan nefes alamazsın kış iyidir iyi.
Kışı sevmemek değil de kışın getirdiklerini sevmemek bkz titreye titreye yürümek, denizi görüp içine atlayamamak, güneş yerine ufo veya klimadan medet ummak. Bunlar olmasa kışla kişisel bir problemim yok yani.
kış zaten adı üstünde sevilecek yanı yok. ay kısı cok severim diyenlere de uyuz oluyorum. nekadar kalın giyinsende içinin terleyip yüzünün üşümesi sürekli soguk algınlıgı ve griple bogusmak üşümek titremek evden dısarı cıkamamak cıkınca giyilen botlar botları cıkarırken botlarla beraber corabın da cıkması ve sonra tekrar üşümek dus sıklıgının azalması seratonin hormonunun düşüklüğü mutsuzluk güneşsizlik ne giyersen giy hep montun gorunmesi ve sonucta hep aynı seyi giyiyormus algısı. fonlenen sacın sürekli bozulması soguktan dolayı insanın yüzünden kan cekilmesi ve daha solgun yaşlı bir cilt. cildin pul pul olması sürekli krem sürme ihtiyacı azalan cinsel istek kilo artısı yapacak birşey olmaması sokakta kalan kedı kopege uzulmek agacların tum yapraklarını dokmus olması dısarda renk olmaması heryerin siyah gri ve kuru dallar yapraklarla kaplı olması yasadıgın bölgenin tam bir ölü şehrine dönüşmesi vs seklinde sıralanabilir.